Gül: Sorun saygı ile ilgili
Abone olBaşbakan Yardımcısı Gül, Suudi Arabistan'da düzenlenen 7. Cidde Ekonomik Forumu'nda, İslam dünyasını rahatsız eden karikatürleri değerlendirdi
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Suudi
Arabistan'da düzenlenen 7. Cidde Ekonomik Forumu'nda, İslam
dünyasını rahatsız eden karikatürlerle ilgili değerlendirmelerde
bulundu. Gül, "Kimse ifade özgürlüğünün kısıtlanmasını
sorgulamıyor. Sorun saygı ile ilgili" dedi. Gül, Batı ve Doğu
ülkelerinde bu sorunun ulusal anayasaya yazılarak halledildiğini
belirterek, Avrupa Birliği'nin insan haklarıyla ilgili 10.
maddesinin kimliklere ve dini değerlere saldırılamayacağını
öngördüğünü kaydetti. Gül, "Bu bağlamda biz sadece Hz. Muhammed'e
yapılan saygısızlığın değil, meselenin ele alınış biçimine
karşıyız. Biz birçok şeyi daha olumlu yapabilecek insanların bunu
farklı bir şekilde kullanmasına karşıyız. Onlar bu sorumluluğu
yerine getirmediler. Bu başarısızlık global sorunu halletmek yerine
problemleri tırmandırdı. Bugün ne yazık ki islamafobi yükselmede.
Antisemitizmin yerini alıyor" dedi. Gül, izleyicilerden gelen bir
soru üzerine, "Biz basın özgürlüğüne inanıyoruz. Basın özgürlüğüne
karşı değiliz. Ama dinlere karşı saygılı olmalıyız. Aslında ilk
başta Danimarka başbakanının özür dilemesi bu sorunun bu kadar
büyümemesi için yeterli olurdu. Sorunu azaltırdı. Sağduyulu
davranması gerekirdi. Bence medeniyetler çatışması olmaz. Sağduyu
galip gelecektir" diye konuştu. "Müslümanlar ile Batı ülkeleri
arasında daha olumlu ilişkiler kurulması için neler
yapılabileceğine" yönelik bir başka soru üzerine de Gül, "Biz bu
bölgede daha aktif olmalıyız. Bizim sorunumuz kendimizi ifade
edememek. Daha fazla konferanslar, toplantılar yaparak kendimizi
anlatmalıyız" dedi. Küreselleşmenin anlamının sadece ekonomik
büyüme ve bütünleşmiş dünya ekonomisi olmadığını söyleyen Gül,
küreselleşmenin çok önemli sosyal ve siyasi yönlerinin de
bulunduğunu belirtti. Dünyanın birçok bölgesinde yoksulluk ve
ayrımcılık gibi sorunlarla karşılaşıldığını kaydeden Gül, bu
sorunlarla mücadelede uluslararası işbirliğinin önemine değindi.
Gül, medeniyetler arası diyaloğun ivedi bir ihtiyaç haline
geldiğini ifade ederek, mantık ve sağduyunun sesinin dinlenmemesi,
yüzyılların kazandırdığı bilgeliğin umursanmaması halinde
radikalizmin bugün görüldüğü gibi yükselişe geçeceğini
bildirdi.