Beslenmede efsaneler yıkılıyor

Artık hepimiz sağlıklı beslenmek için neler yememiz, nelerden uzak durmamız gerektiğini ezberledik. Bol bol yeşillik tüketeceğiz, doymuş yağlardan uzak duracağız, karbonhidratla proteini karıştırmayacağız... İyi de tüm bunları biliyorsak neden hala markete gittiğimizde raflara kafamız karışmış bir şekilde bakakalıyoruz? 2002'nin ödüllü kitaplarından Food Politics'in (Yiyecek Politikası) yazarı beslenme uzmanı Marion Nestle, son kitabı Ne Yemeliyiz: Raf Raf Doğru Yiyecek Seçimi ve Sağlıklı Beslenme'de bildiğimiz bütün doğruları altüst ediyor. İşte Nestle'ın kitabında yerle bir olan efsanelerden birkaçı...

Efsane 1
Kahvaltı en önemli öğündür
Ne yediğiniz ne zaman yediğinizden daha önemlidir. Yani sabah kalktığınızda canınız kahvaltı yapmak istemiyorsa boş verin. Bırakın vücudunuz ne zaman yemek istediğini size haber versin.

Efsane 2
Günde sekiz bardak su içilmeli
Bu kadar su içerseniz tuvaletten fazla uzaklaşamazsınız. Gün boyunca içtiğimiz kahveden, çaydan, meyve suyundan ve yediğimiz meyve, sebzeden zaten su alıyoruz. Çok sıcak bir yerde yaşamıyorsanız, yaşlı değilseniz canınızın istediğinden fazla su içmenize gerek yok.

Efsane 3
Kahverengi yumurta iyidir
Kahverengi ve beyaz yumurta arasındaki tek farkın fiyatlarıdır. Beslenme uzmanları organik oldukları sürece kahverengi ve beyaz yumurtaların aynı besin değerine sahip olduklarını söylüyor.

Efsane 4
Her gün multi vitamin kullanmalı
Eğer ağırlıklı olarak işlenmiş ve fast food tüketiyorsanız bu fena bir fikir olmayabilir. Ama dengeli besleniyorsanız, yani yeşil yapraklı sebze, işlenmemiş tahıl ve yağsız protein tüketiyorsanız vitamine boşa para vermenize gerek yok demektir.

Efsane 5
Çiftlik-deniz balığı fark etmez
Çiftliklerde yetiştirilen balıklar iştahınızı açabilir. Çünkü deniz balığından daha ucuz ve büyüktürler. Ama unutmayın ki çiftlik balıkları deniz balıklarından daha çok toksin içerirler.

SABAH