BES'e 'ana dil'de takipsizlik kararı
Abone olKESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) hakkında, tüzüğündeki ana dil ifadesiyle nedeniyle başlatılan soruşturmada savcı takipsizlik kararı verdi.
KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) hakkında,
tüzüğündeki “...üyelerin kültürlerini geliştirmeyi, ana dillerini
kullanmayı amaçlar” ifadesi nedeniyle başlatılan soruşturmada
takipsizlik kararı verildi. Basın Savcısı Hamza Uçar, Ankara
Emniyet Müdürlüğü'nün suç duyurusu üzerine başlattığı soruşturmayı
tamamladı. Savcı Uçar'ın takipsizlik kararında, sendika tüzüğünün
2. maddesinde yer alan “... sendika, herkesin ana dilde konuşma ve
eğitim hakkını savunur” şeklindeki ifadenin, 1. Olağan Genel Kurul
Toplantısı'nda, “...üyelerin kültürlerini geliştirmeyi, ana
dillerini kullanmayı amaçlar” şeklinde değiştirildiği belirtildi.
Eğitim-Sen hakkında açılan davanın, Türkçe'den başka hiçbir dilin,
eğitim ve öğretim kurumlarında ana dil olarak okutulamayacağı ve
öğretilemeyeceği hükmünü içeren Anayasa'nın 42/6. maddesine
dayandırıldığı anlatılan kararda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun,
Eğitim-Sen'in kapatılmasına karar verdiği anımsatıldı. Kararın
gerekçeleri incelendiğinde, “ana dilde eğitim ve öğretim”
istenilmesinin, Anayasa'nın 3 ve 42/6. ile 4688 sayılı Kamu
Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun 6/7. maddeleri hükümlerine
aykırı olduğunun görüleceğine işaret edilen kararda, “ana dillerini
kullanmayı” amaçlamanın belirtilen maddeler kapsamında
değerlendirilemeyeceği kaydedildi. Takipsizlik kararında, şu
görüşlere yer verildi: “4771 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun'un, farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi
için özel kurslar açılabileceğine ilişkin 11. maddesi hükmü ve
ülkemizde çeşitli dillerin konuşulmakta olduğu gerçeği dikkate
alındığında, sendikanın tüzüğünde ana dillerini kullanmayı istemesi
nedeniyle sendika hakkında kapatma davası ve üyeler haklarında kamu
davası açılmasının hakka uygun düşmeyeceği, şüphelilerin suç kastı
ile hareket ettiklerine dair yeterli ve inandırıcı delil elde
edilemediğinden kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar
verilmiştir.”