'Beraat istemiyorum' dedi ve sustu!
Abone olVakit yazarı Abdurrahman Dilipak, kapatılan Türkiye'de Cuma dergisindeki bir yazıdan dolayı yargılandığı askerî mahkemeyi ‘susma hakkını’ kullanarak boykot etti.
Dilipak, “Beraat talep etmiyorum, çünkü suçlu değilim. Ben
mahkemenizden hukuk ve adalet talep ediyorum.” dedi. Gazeteci-yazar
Abdurrahman Dilipak ile Mustafa Karahasanoğlu ve 3 emekli subayın,
kapatılan Türkiye'de Cuma dergisindeki bir yazıdan dolayı
“astlık-üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir ve komutanlara
karşı görev hissini yok etmeye matuf olarak basın yoluyla alenen
tahkir ve tezyif edici fiil ve harekette bulunmak'' suçundan askeri
mahkemede yargılanmasına devam edildi. Söz konusu davada Dilipak'ın
yanı sıra gazeteci-yazar Mustafa Karahasanoğlu, emekli Tuğgeneral
Adnan Tanrıverdi, emekli Albay Hüseyin Arı ve emekli Binbaşı
Mustafa Hacımustafaoğulları da yargılanıyor. Dilipak'ın, hukuk
danışmanları Gülden Sönmez ve Elif Koşaroğlu başörtülü olduğu
gerekçesiyle 3. Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesi'nin 2 No'lu
salonundaki duruşmaya alınmadı. Dilipak, mahkemeyi zor durumda
bırakmamak için Sönmez ve Koşaroğlu'na hukuki vekillik vermediğini;
ancak duruşmaya alınmamalarının savunma hakkını kısıtladığını
söyledi. Duruşmada esasa ilişkin susma hakkını kullandığını
belirten Dilipak, askerî mahkemede sivil kişilerin yargılanmasının
çağdaş hukuk normları, insan hakları ve hukuk devletinin temel
ilkelerine aykırı olduğuna ilişkin yazılı dilekçe verdi. Dilekçenin
bazı bölümlerini okuyan Dilipak, davada kendisi yönünden
‘görevsizlik kararı' verilmesini istedi. Dilipak, sivil birisi
olarak askerî mahkemede yargılanmasının Anayasa'ya aykırı olduğuna
dikkat çekti. Askerî mahkemede bulunmayı da sanık olmayı da kabul
etmediğini belirten Dilipak, “Beraat talep etmiyorum, çünkü suçlu
değilim. Ben mahkemenizden hukuk ve adalet talep ediyorum.” dedi.
Mahkemeyi uluslararası platformlara da taşıyacağını söyleyen
Dilipak, “Bu durum beni ülkem adına rencide ediyor, ama mecburum.”
şeklinde konuştu. Dilipak, Türkiye'nin uluslararası platformalarda
bu gibi davalar sebebiyle ayıplanmasının önüne geçilmesi
gerektiğini vurguladı ve hukukçulara bu konuda çaba gösterme
çağrısı yaptı. Karahasanoğlu'nun avukatı da, müvekkilinin aynı
gerekçelerle askerî mahkemede yargılanamayacağını savunarak,
‘görevsizlik kararı' talebinde bulundu. Duruşma, askerî savcının
‘sivillerin askerî mahkemede yargılanamaması' konusuna ilişkin
görüşünü hazırlaması ve Basın Kanunu'nda yapılan değişiklikleri
inceleyerek görüşünü bildirmesi için 12 Temmuz’a ertelendi. Askerî
savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, kapatılan Türkiye'de
Cuma dergisinin 29 Ağustos-3 Eylül 2003 tarihinde çıkan 84.
sayısında, ‘Paşalar Laf Dinlemezse' başlıklı yazıda emekli
subaylarla röportajlar yapıldığı ve yazıda Askerî Ceza Kanunu'nun
95/4 maddesi uyarınca, ‘astlık-üstlük münasebetlerini zedelemeye,
amir ve komutanlara karşı görev hissini yok etmeye matuf olarak
basın yoluyla alenen tahkir ve tezyif edici fiil ve harekette
bulunmak' suçunun işlendiği öne sürülüyor. İddianamede, tüm
sanıkların, 6 ay ile 3'er yıl arasında hapis cezasına
çarptırılmaları isteniyor.