Benzinde vergi oranı düşecek mi?
Abone olMaliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomiye ilişkin merak edilen sorulara cevap verdi.
Maliye Bakanı Şimşek akaryakıtta vergi yükünü düşürmeye
yönelik çalışma düşünmediklerini açıkladı.
Benzinde vergi yükünün yüksek olduğu eleştirilerine cevap veren Şimşek, şu anda yüzde 59 olan vergi yükünün 2002 yılında yüzde 70'lerin üzerinde olduğunu açıkladı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Bugün itibariyle büyüme hedefinde riskler aşağı yönlü ama bu yüzde kaç olur, bunun değerlendirmesini önümüzdeki bir kaç hafta içinde yapacağız" dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV-CNBC-e ortak yayınında katıldığı bir programda ekonomiye ilişkin soruları yanıtladı.
Bir soru üzerine Para Politikası Kurulu (PPK) kararını
değerlendiren Şimşek, bu konuda fazla değerlendirme yapmak
istemediğini ancak Türkiye'de finansal istikrarın devamının
temel önceliklerden bir tanesi olduğunu, kararların bu çerçevede
düşünülmesi gerektiğini söyledi.
PPK kararının kur cephesindeki etkisini de değerlendiren Şimşek, kendileri için kur hedefi olmadığına dikkati çekerek, "Önemli olan kurdaki oynaklığın makul düzeyde olmasıdır. Bu anlamda bakıldığı zaman son bir kaç yılda Merkez Bankamızın kur oynaklığı noktasında, onu sınırlama noktasında başarılı bir performans gösterdiğini görebilirsiniz. Türkiye'de kur oynaklığı nispeten düşüktür. Biz dalgalı bir kur sistemine sahibiz ama aşırı oynaklıkların zaman zaman sınırlanması gerekiyor. Çünkü onun bir takım diğer etkileri var" dedi.
BENZİNDE VERGİ YÜKÜ AZALDI
Bakan Şimşek, benzin fiyatlarına ilişkin soruyu yanıtlarken de akaryakıt üzerindeki vergi yükünün yüksek olduğunu ancak 10 yıl öncesine göre akaryakıttaki toplam vergi yükünün düştüğünü söyledi. 2002 yılında 100 liralık benzin fiyatının içinde ÖTV ve KDV dahil olmak üzere toplam vergi yükünün yüzde 70'in üzerinde olduğunu hatırlatan Şimşek, şu anda bu oranın yüzde 59,5'e indiğini anlattı. Şimşek, vergi yükü sıralamasında Türkiye'nin AB ülkeleri arasında üçüncü sırada yer aldığını belirtti.
Motorinde de 2002 yılına göre vergi yükünün düştüğünü anlatan Şimşek, şöyle konuştu:
"Vergi yükü düşmüş olabilir ama niye benzin fiyatı yüksek diyebilirsiniz. Burada sektörün yapısına da bakmak lazım. Kimseyi suçlamak istemiyorum. Türkiye'de ham petrolün maliyeti var, onun üzerine rafineri karı var, ana dağıtım var ve nihai bayi satışı var. Yani verginin dışında 3-4 bileşen var. 2002 sonundan bugüne kadar ham petrol fiyatları TL cinsinden yüzde 345 arttı ama akaryakıt ürünlerinin fiyatlarında yüzde 150 ile yüzde 245'lik bir artış var.
Sonuç şu; biz geçen yıl enerjiye 60 milyar dolar ödemişiz. Şimdi (vergi yükünü düşürebilir miyiz?) diye bir beklenti var. Ben benzin üzerindeki vergi yükünün düşürülmesinin doğru olmadığı kanısındayım. Çünkü yüksek vergi yüküne rağmen 60 milyar dolarlık bir ithalatla karşı karşıyayız. Türkiye'nin yumuşak karnı cari açık. Vergi yükünü düşürmeye yönelik bir çalışma şu anda düşünmüyoruz."
Bakan Şimşek, global şartlara göre petrol fiyatlarının daha düşük olması gerektiğini ancak Ortadoğu'da ciddi jeopolitik gerginlikler yaşandığını, bunların da petrol fiyatlarını etkilediğini söyledi.
YÜZDE 4 BÜYÜME HEDEFİ AŞAĞI ÇEKİLECEK
Türkiye'nin yıl sonu yüzde 4'lük büyüme hedefini de değerlendiren Şimşek, FED'in açıklamaları ve bazı gelişmelerin ardından bugün itibariyle büyüme hedefinde risklerin aşağı yönlü olduğunu söyledi. Bu konuda küresel görünümün önemli olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, şöyle devam etti:
"Bazı eşik değerler vardır. Bizim kontrolümüz dışında olan değişkenlerin etkilerini tamamen telafi etme imkanımız yok. Bizim çok ciddi aşağı yönlü risk ortaya çıkarsa ki şu anda böyle bir durum yok- o zaman oturup bakarız. Fakat aşağı yönlü risk var ama bu yüzde kaç olur, bunun değerlendirmesini önümüzdeki bir kaç hafta içinde yapacağız."
ENFLASYON
Bakan Şimşek, enflasyonla ilgili olarak da çekirdek enflasyon oranlarının yüzde 5 ,5 ile yüzde 6 arasında gidip geldiğini belirterek, "Bu anlamda durum çok endişe verici değil. Fakat manşet enflasyonunun yüksek olması beklentileri olumsuz etkiliyor. Önümüzdeki 1-2 ay içinde bu manşet enflasyon yüksek seyredebilir, sonraki aylarda tekrar aşağı yönlü trende girecek. Yani hedefe yönelik yukarı doğru burada bazı riskler var. Burada önemli olan tek hanede hedefe yakın olması" diye konuştu.
CARİ AÇIK
Şimşek, cari açık konusunda bir trend değişikliğinin olmadığını vurguladı. Bu yıl için cari açığın bir miktar artışını öngördüklerini hatırlatan Şimşek, Onuncu Kalkınma Planı'na göre cari açığın bu yıl 55 milyar dolar civarında olacağını kaydetti. Bakan Şimşek, cari açıkta geçen yıla göre bir miktar kötüleşme yaşanacağını ancak bunun kontrollü olacağını öngördüklerini bildirdi.
İŞSİZLİK
Bir başka soru üzerine de Şimşek, Türkiye'nin istihdamda çok muazzam bir başarı sağladığını, 2007 sonundan bu yana yaklaşık 5 milyon kişiye iş ve aş sağlandığını anlattı. Son 1 yıl içerisinde tam 1 milyon 90 bin kişinin iş bulduğunu ifade eden Şimşek, "Bu bizim aktif işgücü poltikalarımızın, istihdama yönelik politikalarımızın çok başarılı olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
2B ARAZİLERİ
Şimşek, katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamada, 2B arazilerine ilişkin bir soru üzerine, 2B alanı olarak belirlenen parsel sayısının yaklaşık 590 bin olduğunu belirtti.
Hak sahipleri nezlinde girişimlerde bulunduklarını ifade eden Şimşek, bu rakamın yüzde 80,6'sının başvuru yaptığını kaydetti.
Bu taşınmazların 115 bininin proje alanı olarak belirlendiği için satılamayacak alanlar olduğunu ifade eden Şimşek, bu alanlar haricinde net olarak 478 bin taşınmaz kaldığını söyledi.
Şimşek, nisan ayında hak sahiplerine tebligatlara başladıklarına işaret ederek, bu aydan itibaren 378 bin 544 kişinin tebligatını postaya verdiklerini, bunun 327 bin 304'ünü teyit etme sürecinde olduklarını, bunların hak sahibinin eline geçtiğine dair 253 binini teyit ettiklerini bildirdi.
Tebligatı alanların ödeme için 3 aylık süresi olduğuna dikkati çeken Şimşek, bugüne kadar 2B arazilerinin 97 bin 265'inin satışını geçekleştirdiklerini, bunun 85 bin 750'sinin peşin, 10 bin 677'sinin taksitle, 838'inin de yarısının peşin, yarısının taksitle ödendiğini kaydetti.
Bugüne kadar satış bedelinin 484 milyon lira, tahsilatın ise yaklaşık 400 milyon lira civarında olduğunu ifade eden Şimşek, konuya ilişkin soru önergeleri geldiğini, bu işin bir süreç olduğunu, şu anda büyük bir başarı olduğunu, "2B'de büyük başarısızlık var" yorumlarının çok erken değerlendirmeler olduğunu söyledi.
Şimşek geçtiğimiz aylarda kanunlarda vatandaş lehine düzenlemeler yaptıklarının altını çizerek, "Gelir beklentisi belki bizim bütçede öngördüğümüzün altında gerçekleşebilir. Ama bunu telafi edebilecek bütçe performansı söz konusu. Dolayısıyla önemli bir sorun olarak görmüyorum" diye konuştu.
ENFLASYON FARKI UYGULAMASI MUHTEMELEN DEVAM EDECEK
Bakan Şimşek, memur zammına ilişkin bir soru üzerine de, "Biz hiç bir şekilde bugüne kadar ne emeklimizi ne memurumuzu ne işçimizi ne de asgari ücretlimizi enflasyona ezdirdik" dedi.
Memur zamlarında enflasyon farkı uygulamasının muhtemelen devam edeceğini ifade eden Şimşek, bununla birlikte memurların reel gelirlerini koruyacak hem de bütçe dengelerini de gözetecek bir çaba içerisinde olunması gerektiğini bildirdi.
BU GEZİ OLAYLARI NEDENİYLE ESNAFIMIZ ETKİLENMİŞTİR
Gezi parkı eylemlerinde iş kaybı ve fiziki olarak zarar gören esnaflar olduğunun hatırlatılması ve esnafa yönelik üzerinde çalışılan destek paketinde atılması planlanan adımların sorulması üzerine de Bakan Şimşek, şunları kaydetti:
"Bu gezi olayları nedeniyle esnafımız etkilenmiştir. Aslında bir hukuk devletinde olması gereken o zararı verenlerin o zararı tazmin etmesidir. Ama biz her zaman esnafımızın yanında olduk. Bu çerçevede tabii ki bir kredi desteği var, bir faiz sübvansiyonu var. O devreye girebilir. Şu aşamada genel bir çerçeve belirlenmedi ama 2002'de esnafa verdiğimiz toplam kredi 153 milyon lira yanlış hatırlamıyorsam, şu anda 8 milyar liraya çıkmış, yani 51 kat artmış. Yararlanan sayısı da yaklaşık 63 binden 263 bin kişiye çıkmış, bu da 4 kat artmış. Şimdi faizi de düşürdük. Bu çerçevede esnafı desteklemeye devam edeceğiz. Ama 'Gezi'ye spesifik üzerinde çalışmayı tamamladığınız bir paket varmı' diye soruyorsanız henüz yok. Ama bu genel destekler güçlü bir şekilde devam edecek."
Bakan Şimşek, "3. çocuğa 5 bin lira teşvik verilecek" haberlerini de değerlendirerek, bebek teşvikine ilişkin çalışmanın genel hatlarının tamamlandığını, '5 bin lira' söylemlerinin kesinlikle doğru olmadığını söyledi.
Türkiye'de 1 yılda yaklaşık 1,2 milyon bebeğin doğduğuna, bunların yüzde 30'unun üçüncü bebek olduğuna dikkati çeken Şimşek, bir takım desteklerin gündemde olduğunu ancak bahsi geçen 5 bin liralık desteğin söz konusu olmadığını kaydetti.
VARLIK BARIŞI BİR HENGAMEYE DENK GELDİ
Şimşek, "Varlık barışına ilgi devam ediyor mu ve süre uzatımı söz konusu olur mu" sorusunu da yanıtlayarak, "Varlık barışı bu hengameye denk geldi" dedi.
Bu ay sonu itibariyle varlık barışının süresinin bittiğine işaret eden Şimşek, genelde vatandaşların yaklaşımının "süre uzar mı" beklentisi ile son güne bırakmak olduğunu kaydetti. Şimşek, Bakanlar Kurulu'nun süre uzatma yetkisinin olduğunu, bu yetkinin de kullanılabileceğini söyledi.
Şimşek, konuya ilişkin "Biz uzatabilir diye bakabiliriz çünkü bu olaylar nedeniyle gözden kaçmış olabilir" dedi.
ORTALAMA FAİZ BU SENE GEÇEN SENENİN ÜZERİNE ÇIKMAYACAK
"Son dönemde piyasalardaki dalgalanmaların bütçeye maliyeti oldu mu" sorusunu da yanıtlayan Şimşek, 2010, 2011, 2012 yıllarında ortalama faizin yüzde 8,5- 8,8 arasında değiştiğine, 2013'ün ilk 6 ayında ortalama faiz oranının yüzde 6,8 olduğuna vurgu yaptı.
"FED'in kararları ve politik riskler olmasa bu faiz düşüşünden dolayı faiz faturası belki de daha da düşecekti" diyen Şimşek, faizin 2013 ve 2014'e etkisinin sınırlı olacağını söyledi.
Ortalama faizin bu sene bu faiz artışı ile birlikte dahi geçen senenin üzerine çıkmayacağını belirten Şimşek, "Şu anda faiz kaynaklı bütçe üzerine ciddi bir baskı ihtimali düşük, orta ve uzun vadede ama bu şok kalıcı olursa ve faizler kalıcı olarak yukarı doğru çıkarsa tabi ki etkisi olur" diye konuştu.
YAKLAŞIK 13,3 MİLYAR DOLARLIK ÖZELLEŞTİRMEYİ GERÇEKLEŞTİRDİK
Şimşek, özelleştirmeye ilişkin bir soru üzerine de, bu yıl için öngördükleri özelleştirme hedeflerinin yaklaşık 4 milyar lira olduğunu, haziran sonu itibariyle 5,1 milyar lira aktarıldığını bildirdi.
Toplam özelleştirme gerçekleşmesinin 8,1 milyar dolar olduğunu, sözleşme aşamasında bulunanların da yaklaşık 5,2 milyar dolar olduğunu ifade eden Şimşek, yaklaşık13,3 milyar dolarlık özelleştirmeyi gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Öncelikli olan yapısal reform niteliğindeki enerji dağıtımında özelleştirme çalışmalarının bittiğini, enerji üretim tesislerinin çok önemli olduğunu dile getiren Şimşek, "Çünkü özel sektör gelsin yatırım yapsın, yatırım yükünü özel sektör taşısın, daha verimli, daha etkili işlesin. Türkiye'nin enerji politikasıyla da paralel bu. Bu devam edecek çok önemli bir alan" şeklinde konuştu.
Bazı limanların özelleştirme çalışmalarının devam edeceği bilgisini veren Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Köprü ve otoyollara ilişkin kanuni düzenlemeyi ekim-kasımda yaparız. O bu seneye yetişmez muhtemelen, önümüzdeki sene halka arz yapılabilir. Milli Piyango için şu anda bir yönetmelik bekliyoruz. O yönetmelik yayımlandıktan sonra muhtemelen biz bir ilana çıkarız ve muhtemelen bu yılın sonundan önce ihalesini gerçekleştirmiş oluruz. Şu ana kadar da benim edindiğim izlenim ilginin olduğu yönündedir."