Ben değişim ajanıyım
Abone olDinçer,Cumhuriyet karşıtlığı suçlamasını ve Şemdinli İddianamesine müdahele iddialarını yanıtladı
Dinçer, Cumhuriyet karşıtlığı suçlamasını ve Şemdinli
İddianamesi'ne müdahale ettiği iddialarını yanıtladı ve intihal
davasını değerlendirdi.
Bürokratik mekanizmanın en tepesindeki kişi olarak, neden hep
hedefteki isimsiniz?
Benim günahım, değişimci olmak. Ben, bir 'change agent'im. Yani,
'değişim ajanı' diyorlar. 'Değişim uzmanı' diye çevirmek daha doğru
olur.
İlk göreve geldiğinizde nasıl bir tablo ile karşılaştınız?
Değişim ajanlığı tecrübelerimi, devlete aktarmak istedim. Hantal
yapıyı esnekleştirmek amacındaydım.
SERT TEDBİRLER GEREKEBİLİR
Nasıl bir devlet hayaliniz var?
Açık söyleyeyim, kuralları az, küçük ama etkin bir devlet hayal
ediyorum. Sistem zor işliyor. 700 bin memur ve 1 milyon nitelikli
uzmanla, bu devlet çarkı çok daha iyi işler.
Sizce, mevcut işleyişte sorun ne?
Zihinlerde. Biz, insanlara yanlış yerde acıyoruz. Ameliyat olacak
hastanın acı çekmesine merhamet duyar gibi... Oysa, daha iyi bir
devlet için, halkın daha iyi hizmet alabilmesi için, bazı sert
tedbirlere ihtiyaç duyulabilir.
Size karşı suçlamalar yöneltiliyor. Niye size karşı kampanya
var?
Kamuda bir sistem değişikliğine gitmeye çalışıyoruz. Böyle bir
değişiklikten kim zarar görür? Bu hantal yapıdan beslenenler, iş
yapmayanlar. Benim yapmaya çalıştığım işler kötü değilse ve benim
önerilerimden daha iyisini getiremiyorlarsa, ne yapacaklar? Beni
kötüleyecekler. İtibarı kaybolmuş bir adamın projelerinin,
itibarsız olmasını hedefliyorlar.
İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇABASI
İtibarınızı kaybettirmek için mi bu suçlamaları gündeme
getiriyorlar?
Evet. İtibarımı zedelemek için her şeyi yaptılar. Cumhuriyet
karşıtı olduğumu söylediler. Böylece, Cumhuriyet savunucularını
yanlarına almak istediler. Hak etmediğim, intihal meselesini
çıkardılar. Şemdinli'de, kafasını karanlık işlere sokan adam
pozisyonuna düşürmek istediler. Hepsi yalan.
Üç suçlama var. Tek tek konuşalım. Cumhuriyet karşıtı mısınız?
Bu saçmalığa halk inanmadı. Tutmadı. Buna delil olarak
gösterdikleri çalışmamda, Cumhuriyet karşıtlığı yapmadım. Dinin,
toplumsal hayattaki rolü ve önemine işaret ettim. İnanırsınız,
inanmazsınız; o ayrı. Ama dinin, toplum hayatında bir yeri var.
Cumhuriyet'e alternatif olarak hilafet istemedim. Böyle şey olur
mu? Siz Cumhuriyetçi misiniz?
Tabii ki Cumhuriyetçiyim. Osmanlı'da yaşasam, saraydan içeri girme
şansımız yoktu. Ben, Karamanlı bir terzinin çocuğuyum ve
Başbakanlık Müsteşarıyım. Bu imkanı bana, Cumhuriyet verdi.
İkinci suçlama, intihal konusu.
Çok üzüldüğüm bir konudur. Haksızlıktır. Ama yasal yollarla hakkımı
arıyorum. İnsanın onuruna dokunuyor. Üniversite camiasında buna
kimse inanmıyor.
ŞEMDİNLİ'DE TEZGAH VAR
Şemdinli İddianamesi'ne müdahale ettiğiniz iddiaları var.
Tamamen yalan. Adamı ne tanırım ne gördüm ne mesaj gönderdim. Van'a
giden birine, 'Van'da savcı var. Selam söyleyin' demiş bile olsam,
müdahale ettiğimi kabul edeceğim; yok. Savcının adını, benim ismimi
bu işe bulaştırdıklarında öğrendim. Neme gerek benim, Şemdinli'ye
müdahale.
Bütün bunlar ışığında, Şemdinli konusunda değerlendirmeniz
nedir?
Bu bir tezgah. Şemdinli'de, bombanın patladığı günkü havaya bakın,
gazeteleri okuyun. Bir de bugün gelinen noktaya bakın. Aradaki
mesafeye bakın. İddianamenin abartılması da dahil, burada bir
tezgah var. Hedef şu: Ülkenin istikrarını bozmak.
Başbakan'a açıkla dedim
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Erdoğan'ın
görüşmesinde, isminizin geçtiği iddia edildi.
Siz, o gün Başbakan'la konuştunuz. Ne istediniz?
Sayın Başbakan'dan, açıklama yapmasını istedim. Dedim ki,
gazeteciler benim adımı söylüyorlar. Görüşmenizde benden
bahsedildiğini söylüyorlar. Bir açıklama yapın.
Başbakan Erdoğan ne dedi? Nasıl karşıladı sizin bu talebinizi?
Sayın Başbakan, böyle saçma iddialara önem vermez. 'Boş ver.
Üzerinde durma' dedi. Hatta, ısrar ettim. Ama Sayın Başbakan, böyle
uygun gördü. Ama sonradan üzüldü. Açıklama yerine, kendi
konuşmasında bahsetti.
Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile görüştünüz mü?
Başbakan'la görüştükleri gün, sabah karşılaştık.Tokalaştık. Hal
hatır sorduk. O gün biliyorsunuz, terör sempozyumu vardı.
İSMAİL KÜÇÜKKAYA-AKŞAM