Bebek özlemi çekenlere müjdeli
Abone olTürkiye'de ise aynı dertten muzdarip olan 2 milyon çift, bebek özlemi çekiyor.İşte bebek özlemi çeken çiftlere güzel bir haber…
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Bursu K. Aslan, bebek
özlemi çekenlere müjdeli haberi verdi... Kısırlık son yıllarda
gerek toplumun gerekse de medyanın gündemini giderek daha fazla
işgal eden bir sağlık sorunu. Kısırlık, tedavisi uzun süren, maddi
külfeti olan ve psikolojik baskı yaratan bir süreç. Dünyada
çiftlerin yaklaşık yüzde 10'u kısırlık sorunuyla uğraşıyor.
Türkiye'de ise aynı dertten muzdarip olan 2 milyon çift, bebek
özlemi çekiyor.İşte bebek özlemi çeken çiftlere güzel bir
haber…
Dünyada ve Türkiye'de kısırlık verileri?
Günümüzde çiftlerin en büyük sorunlarından biri de çocuk sahibi
olamamak. Kısırlık görülme sıklığı toplumda yaklaşık % 10-15
civarındadır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de 2 milyon
çift çocuk sahibi olamıyor ya da zorlanıyor. Hamilelikten
korunmaksızın, bir yıl süreyle düzenli bir cinsel yaşama rağmen
hamile kalınamaması durumunda kısırlıktan(infertilite) söz
edilebilir.
Ortalama her altı aileden biride infertilite yaşanmaktadır.
Çiftlerin büyük bir kısmında hamile kalamamanın nedenini
açıklayacak sebepler bulunabilirken, yaklaşık % 10-12'sinde
herhangi bir sebep tespit edilemez. Bu çiftler açıklanamayan
kısırlık (infertilite) olarak adlandırılırlar.
Sorunu olmayan çiftin, aylık gebe kalabilme başarı oranı % 20-25
olup, bu oran bir yıl sonunda yaklaşık % 85’ e ulaşmakta, 2 yılın
sonunda ise % 90’ nı geçmektedir.
Bunun nedenleri nelerdir?
Kısırlık (İnfertilite) nedenleri bazen çok kolay tespit edilip
çözümlenebilirken, bazen de sorunları çözmek oldukça zordur.
Çocuk sahibi olamayan ailelerin 1/3’ ünde erkekte sorun varken,
1/3’ ünde kadında sorun saptanmaktadır. Geri kalan 1/3’te ise her
ikisinde de problemler mevcuttur. Ancak belirtmek gerekir ki
yapılan testler ile çiftlerin yaklaşık %15’inde kesin neden
belirlenememektedir. ( Nedeni belirlenemeyen kısırlık-infertilite
)
Günümüzde iş hayatı nedeniyle kadınlar hamile kalma yaşlarını
geciktirmekte, böylece modern yaşam doğurganlık üzerine böyle etki
yapmaktadır. Kadınlarda doğurganlık, 25-27’li yaşlar da maksimum
seviyede olur, ve özellikle 32 yaşından sonra ise inişe
geçmektedir.
Biyolojik saat ilerledikçe kadının hamile kalma şansı giderek
azalır. Yaş ile birlikte yumurtalıklardaki yumurta sayısı ve
kalitesi azalmaktadır. 20 yaşında bir kadın ile 21 yaşındakinin
gebe kalma olasılıkları arasındaki fark çok büyük değilken 30' lu
yaşlarda bu fark daha fazla anlam kazanır. Yumurtlama bozuklukları
kadında görülen en sık kısırlık (infertilite) nedenidir.
Kadında kısırlığa (infertilite) neden olan diğer etkenler; yumurta
kanallarının (fallop tüplerinin) tıkalı olması, rahim (uterus) ve
doğumsal anormallikleri, iyi huylu rahim urları (myomlar), uterus
içi yapışıklıklar (uterin sineşiler) olarak sayılabilir.
Erkeğe ait en çok görülen kısırlık (infertilite) nedenleri ise,
semende sperm sayısında azlık ve hareketlerinde yavaşlık, şekil
bozukluğu veya sperm hücresinin görülememesidir.
Cinsel ilişki sıklığı: Cinsel ilişki sıklığı
açısından normal ya da anormal diye bir sınıflama yapmak doğru
değildir. Önemli olan ilişki sayısının az ya da çokluğu değil
yeterliliğidir. Bunun için tavsiye edilen sayı haftada 3
ilişkidir.
Zamanlama: Cinsel ilişki sıklığının yanı sıra
ilişkinin zamanlaması da çok önemlidir. Yumurtlamanın (ovulasyonun)
olduğu günlerde girilecek olan ilişkide, hamile kalma olasılığını
artacaktır.
Ayrıca stres de kısırlık (infertilite) vakalarında önemli bir
faktördür. Çünkü stres salgı bezlerini etkiler bu şekilde
hormonların salınımında problem olur. Bu şekilde yumurta
oluşumu-gelişimi veya yumurtlama gibi hormonların etkisiyle olan
olaylarda olumsuzluklar olabilir. Çalışma saatlerinin uzaması,
trafik stresinin yaşanması gibi koşullar yorgunluk olarak geri
dönmektedir. Yorgunluk da cinsel arzuyu ve cinselliğe ayrılan
süreyi azaltmaktadır.
Süre: Çiftin ne kadar zamandır çocuk istediği
önemli bir noktadır. Hamile kalmaya uğraşan çiftlerde aradan geçen
süre uzadıkça, tıbbi yardım almadan başarılı bir gebelik elde etme
olasılığı da o ölçüde azalmaktadır.
Günümüzde cinsel yolla bulasan hastalıkların artması nedeniylede
tüplerde tıkanıklık olabilmekte, erkeklerde de kanallarda
tıkanıklığına sebep olabilmektedir.
Tüplerde tıkanıklık olunca yumurta hücresini rahim içine aktaran
döllenmenin gerçekleştiği yollarda tıkanıklık olduğu için sperm ve
yumurta hücresi karşılaşamadığı için gebelik oluşamamaktadır.
Amerika'da bu sorun ilk sıradaki kısırlık nedenidir.
Çözümleri nelerdir? Mucize yöntem nedir ?
Hamilelik elde etmek birçok faktöre bağlıdır. Esas önemli olan
doğru zamanlama ve yeterli sayıda cinsel ilişkidir. Zamanlamada
bahsedilen, yumurtlama olduktan sonra spermin bu yumurtayı
yakalayarak döllenmenin sağlanmasıdır, ancak her kadının yumurtlama
dönemi farklılık gösterebilir. Bu nedenle doğru zamanlama konusunda
çiftlere yardımcı olabilecek çok güzel ürünler artık ülkemizde
bulunmaktadır. Eczanelerde oldukça pratik ve yüksek doğruluk
oranına sahip tükürükten yapabilen, sınırsız kullanım özelliği
bulunan testler mevcut. Tükürükten yapılan bu testler, yumurtlama
olmadan 24-36 saat önce pozitif değer vererek evde de hamilelik
planladıkları andan itibaren bu şekilde daha kontrollü olarak
gidebilmelerine önemli ölçüde yardımcı olacaktır.
Bunun yanında tabii ki cinsel ilişki sıklığının yanında yeterliliği
de bizim için çok önemli. Çiftlere haftada 3 kez cinsel ilişkiyi
önermekteyiz. Ancak kimi zaman bu kişilerde ki stres gibi
faktörlerden dolayı bayanlar vajinal kuruluk, ağrılı cinsel
ilişkiden (Disparoni), zamanlı cinsel ilişkiye (Timed İntercourse)
bağlı şikayetler gözlenmekte ve ilişki sayısında da sıkıntı
olmaktadır. Bu sıkıntılar yaşandığında kullanılacak olan vajinal
jellere çok dikkat edilmelidir. Çoğu vajinal jel, spermlerin
hareketliliğine ve yaşamasına engel olmakta, kadınlarda ise bakteri
üremesi, mantar, kaşıntı gibi problemlere sebep olmaktadır. Fakat
Amerika da özellikle kısırlık yaşayan (infertil) hastalar
düşünülerek, doğal yolla hamile kalmaya yardımcı olması amacıyla
üretilmiş olan bir jel, artık TC. Sağlık Bakanlığı izini ile
ülkemizde de bulunmaktadır. Bu jel, içerdiği doğal ARABİNOGALAKTAN
bitki şekeri sayesinde spermlere zarar vermeyip, sperm hücrelerine
antioksidan desteği sağlayarak güçlendirip, spermlerin yumurtaya
doğru olan yolculuğunda önemli ölçüde fayda sağlayarak, doğal yolla
hamile kalınmasına yardımcı olan bir üründür. Ürün kadının üreme
sisteminde, spermlerin için en uygun ortamı sağlamaktadır.
Üretkenlikle ilgili ciddi problemi olmayan çiftler, cinsel ilişki
sırasında 6 ay kadar bu ürünü kullanmalarını tavsiye edilmektedir.
Çünkü, bu ürün Dünyada ve Türkiye de doğal yolla hamile kalmayı
desteklemede güvenle kullanılan tek ürün.
Üretkenlikle ilgili ciddi sağlık problemleri olmayan çiftlerde,
Amerika da, Avrupa da ve ülkemizde bu jel kullanılarak birçok
hamileliğin gerçekleştiğini bilinmektedir. Bu ürün, aşılama ve tüp
bebek tedavisine geçmeye karar vermeden önce ya da negatif sonuç
alınan tüp bebek tedavilerinin bekleme süreçlerinde her cinsel
ilişkide kullanılarak, doğal yolla hamile kalmaya yardımcı olan FDA
onayına ve CE belgesine sahip güvenli bir üründür. Bu mucizevi
yöntemle bir çok ailenin bebek özlemi son bulmuştur.
Kısacası; Gebelik oluşumu için, yumurtalıktan atılan sağlıklı bir
yumurtanın, erkeğin sağlıklı döl hücresi olan sperm ile birleşmesi,
daha sonra döllenen yumurtanın tüplerden ilerleyerek rahme gelip
yuvalanması ve gebeliğin vücut tarafından desteklenmesi gereklidir.
Kadında doğru yumurtlama döneminin tespit edilip, doğal yolla
hamile kalmaya yardımcı jeli kullanarak 1 yıl sonunda hamilelik
gerçekleşmezse doktora başvurması gerekmektedir.
Bu durumda tüp bebek yapmak şart mı?
1 yıl süresince, doğal yolla hamile kalmayı destekleyen jelin
kullanılarak girilen ilişkilere rağmen hamilik gerçekleşmezse bu
çiftleri doktora başvurmaları gerekmekte, nedenin saptanmasının
ardından gerekli tedaviler düzenlenmektedir.
Kısırlık tedavisi nedene yönelik olarak yapılmalıdır. Eğer tüplerde
tıkanıklık varsa bu hastaya aşılama yapmanın bir anlamı yoktur.
Erkekte sperm yokluğu, kadında tüplerde tıkanıklık, yumurtalık
yetmezliği gibi durumlarda Tüp Bebek (IVF) yöntemine
başvurulmaktadır.