BDP'li Buldan'dan barış şartları
Abone olBDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, çözüm sürecini ve parti olarak duruşlarını açıkladı.
BDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, barış
ve çözüm sürecinin 6 ay önce Öcalan'ın müdahalesiyle başladığını
belirterek, "Bu bizim mücadele tarihimizin bir
başlangıcıdır. Henüz barışta kesinleşmiş değildir"
dedi.
Buldan barış için TCK'da değişiklik, seçim yasasının değiştirilmesi, Anayasa değişikliği herkesin dillerinin kimliklerinin güvence altına alınmasını istedi.
BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, MYK ve PM'ye üyelerinden oluşan heyet üyeleri ile birlikte Iğdır'a gelen Milletvekili Pervin Buldan, parti binası önünde halka seslendi. İmralı'dan selam getirdiğini belirten Buldan, "Iğdır'da olan, Azeri, Kürt, Türk herkese saygı selamları var, şükranlarını sunuyor. Önemli bir süreç diyoruz. Çünkü 40 yıllık çatışmalı bir sürecin bittiği, silahların sustuğu, fikir ve düşüncelerin konuşulduğu, tıkanan siyasetin açılacağı bir sürece gireceğiz. Biz bu coğrafyada yaşayan bir halk olarak geçmişte yaşanan birçok faili meçhulleri, binlerce köy yakmalarını, işkence, zulümleri asla unutmadık unutmayacağız. O süreçte yaşananları unutmamak için de mücadelemizi devam ettireceğiz. Bu süreç 6 ay öncesinden başlayan bir süreçtir. Bu süreç Sayın Öcalan'ın müdahalesiyle başlayan bir süreçtir. Bu sürece cezaevlerinde başlayan direniş, açlık grevleri, ana dille savunma, eğitim ve öğretim, aynı zamanda da Sayın Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz. Devlet yetkilileri açlık grevini durduramadı. Öcalan'ın mesajı ile açlık grevi bitti. Devlet yetkilileri anladılar ki tek çare Öcalan bunun üzerine İmralı'ya gidip Öcalan ile görüştüler. Bunun üzerine süreç başladı. Ben 4 kez gittim mesajını aldım Kandil'e götürdük. Oradan mesaj getirdik. Bize 'postacı' dediler. Biz 'postacı' değiliz. Biz barış postacısıyız" diye konuştu.
Tarihi bir süreç yaşandığına dikkati çeken Buldan, sözlerine
şöyle devam ettirdi:
"Bakın 3 aydır bu coğrafya ya ne bir asker, ne bir gerilla, ne de
bir polis cenazesi gelmiyor. Bizleri sevindiren nokta budur. Bize
şunu söylüyorlar. 'Bir pazarlık yapılıyor' diyorlar.Bir pazarlık
yapıldığı yok arkadaşlar. Evet bir pazarlık yapılıyorsa bu pazarlık
barışın pazarlığıdır. Bu barışın pazarlığını yapıyorsak eğer bundan
övünmeniz lazım. Bu coğrafyaya cenazeler gelmiyorsa eğer bunu
takdir etmeniz lazım. Mutluk duyması bu süreci desteklemesi lazım.
İşte meydanlardayız, sokaklardayız. Halkımıza anlatıyoruz size de
çağrı yapıyoruz. Gelin, dinleyin, öğrenin sorun bu sürecin
içerisine girin. Barış süreci içinde ilk adım atıldı. Akil insanlar
grubu oluşturuldu, her yeri gezerek süreci anlatıyorlar. Bazı
yerlerde eline bayrak alanlar engellemeye çalışıyor. Iğdır'a
gelerek sizleri de dinleyecekler. Mecliste bu konuyla ilgili bir
komisyon kuruldu MHP, CHP bu komisyona üye vermediler, engel
oldular. Barış sürecine engel olmaya çalışıyorlar. Kanla
besleniyorlar. Bütün mücadelemiz akan kardeş kanının durdurulması
herkesin özgürce fikrini söyleyebileceği bir süreç olmasıdır. Adaya
gidersem sizlerin selamını götüreceğim. Bu sürecin ilerleyebilmesi
için hükümetin pratik ve somut adımların atması gerekir.Bunlar
nedir. Yol haritasının gerçekleşmesi TCK'da değişiklik, seçim
yasasının değiştirilmesi, Anayasa değişikliği herkesin dillerinin
kimliklerinin güvence altına alınmasıdır. Eğer bunlar yapılırsa abu
ülkeye barış erken gelmektir. Henüz bu sürece barış süreci
diyemeyiz. Başlangıcı diyebiliriz. Hala on binlerce arkadaşımız,
Iğdır halkının seçtiği Mehmet Nuri Güneş içeride, kayıp çocuklar
için anneler hala Galatasaray lisesinin önünde bekliyorsa ana
dilimizi kullanamıyorsak cezaevlerinde tutsaklar özgürlüğüne
kavuşmadan bahsedemeyiz. Hala Dilimiz yasaksa kimliğimiz yasaksa,
eşit değilsek özgür değilsek, bir barıştan bahsedemeyiz. Ama bu
barışı direne direne mücadele ederek kazanacağımızın sözünü bir
kere daha veriyoruz. "