Baykal'dan Mavi Marmara bombası!
Abone olDeniz Baykal, Arena programına katılarak Uğur Dündar’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, dün Star
televizyonunda yayınlanan “Arena” programına katılarak Uğur
Dündar’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Baykal’ın açıklamaları özetle şöyle:
* EKSEN KAYMASI YOK Türkiye’nin Arap ve Müslüman
ülkelerle ilişkilerinin çok ileriye götürülmesi gerektiğini her
zaman söylüyorum. Bunu eksen kayması olarak kabul etmem, karşı
çıkarım. Türkiye’nin İslam Kalkınma Bankası üyeliği ve işbirliği
anlaşmasının altında Baykal’ın imzası var. O zaman da bize
suçlamalar yapıldı, bu kırılmadır diye. Ne kırılması. Türkiye’nin
dış politikada yeni arayışlara yönelmekte olduğu açıktır. Yanlış
bir şey yoktur bunda. Önemli olan bunun sağlam verilere
dayanması.
* MİT İŞİN İÇİNDE Gazze’de yaşanan trajik olaylar
tahammül edilen bir manzara değil. Dünya İsrail’in ablukasına
tepkili. Türkiye’nin de bunun karşısında fiilen olaya müdahil
olması çok önemlidir. Haftalar öncesinden belli bir medya
tarafından çok önemli gelişmeler olabilir, sorunlar çıkabilir
dendiği göründü. Bu ayarlanmıştır, oluşturulmuştur. Bu olaylara
insanımızın tepkisi doğaldır. Ben bundan mutluluk duydum. Gazze’ye
Türk insanının sahip çıkmasını göğsüm kabararak izliyorum. Efendim
HAMAS’ın adamları... Olsun... Ama bir hükümet bu duygularla harket
edemez. Ciddi olmak lazım. Hükümet organize etmiştir bunu. MİT de
bunun içindedir. İşin içindeler ama değilmiş gibi görünüyorlar.
Risk olduğunu görüyorlar, milletvekilleri katılsın, katılmasın
tartışması... Gemi Antalya’dan çıktı, Başbakan Yardımcısı “Mısır’a
gidecekti” diyor, Ulaştırma Bakanı başka şey diyor. Bakın, Güney
Kıbrıs izin vermedi. İsrail’in yanlışına devlet olarak karşı
çıkarsan bu olmaz. Fettullah Gülen, İsrail’den izin alınmalı diyor.
Niye diyor, bunun için diyor. Onu göze aldınız mı çok daha ileri
noktalara gitmeniz gerekir. 9 kişinin öldürülmesi cinayettir. Buna
göz yuman hükümet sorumludur. Hükümetin hiç rolü olmasa da bu 9
insanın hesabını sorması gerekmez mi? Nutuk atıyorsun.. Bu ağır bir
yenilgidir. Bu olay siyaseti ile faciadır, uygulamasıyla faciadır.
Hükümet eziktir, bu eziklik duygusu en ileri hakaretleri yapmaya
neden oluyor. BM’de kınama kararı bile alamadık. Karar olarak
Başbakanlık bildirisi çıktı. Dünya bizim arkamızda durmadı. Bu
Türkiye’de yazılmıyor diye kimse böyle zannetmesin.
* MACERA ARAYIŞI
Bir hükümet zayıflamaya başlayınca en tehlikeli duruma gelir,
macera arayışı, bir kestirme yolla bu sıkıntıdan çıkma arayışı...
Bu iktidarlara olmadık işler yaptırır. Bu tehlikeli sonuçlar
doğurur. İç politikadaki hataları telafi etmek için dış politika
kartı oynanıyor. Ben bu çabaları hükümetin içine düştüğü perişan
hali gizlemeye çalışmak olarak görüyorum.
* BAYKAL’IN BAŞINA NELER GELDİ
(Bülent Arınç’ın “Kılıçdaroğlu çok konuşmasın, çok konuşan
Baykal’ın başına neler geldi” sözleri üzerine) Bu
değerlendirme siyasi hayatımızda gereken şekilde irdelenemedi.
Bunun altında itiraf ve tehdit yatıyor. İtiraf, Baykal’ın başına
çok konuştuğu için çorap ördük itirafıdır. Benim için sürpriz
değildir. Yaşanan olaylarda hükümetin ağır sorumluluk taşıdığı
kanısındayım. Kemal Bey’e yönelik de bir tehdit var. Ama bunu
ciddiye alması hiçbir şekilde söz konusu olamaz. Bunlar AKP’nin
içine girdiği durumun sonuçlarıdır. CHP buna teslim olmaz,
olmayacaktır.
* TSK, CHP’NİN ARKA BAHÇESİ
(Arınç’ın ‘TSK artık CHP’nin arka bahçesi değil’ sözleri
için) TSK hiçbir zaman CHP’nin arka bahçesi olmamıştır.
CHP’-nin hiçbir zaman böyle bir bekleyişi olmamıştır. Yakışıksız.
TSK’ya zarar veren demokrasiye zarar veren haksız ithamlardır. CHP
siyasetini bir an bile TSK ile birlikte götürme anlayışı içinde
olmamıştır. İlişkilerimiz gayet mesafeli olmuştur.
* 118 ŞEHİT VERDİK
Açılım başladığından beri 118 şehit verildi. Başbakan “Zamanlamaya
dikkat edin” diyor. “Anayasa değişikliği için referandum sürecinde
terörü arttırıyorlar” diyor. Bu kadar saptırma olur. Açılım
politikası ile anaların gözyaşı dinecek değil miydi? Kürt kökenli
vatandaşların sıkıntılarını çözecek bir açılım yapılması
gerektiğini biz söyledik. Onlar sorunu PKK ile çözmeye kalktılar.
Süreler önerdiler, anayasa değişikliği için tavizler verdiler.
Onlara seslendi “Beni anlayın” dedi, ama onların anlamaya niyeti
olmadığı görüldü.
* KCK’DAN İZİN İDDİASI
Bunlar tam bir safsata. KCK lafını ben 5-6 ay önce
duydum. Bahsedilen o isimlerden hiçbirini tanımam.