Baykal sinirini protokolden çıkardı
Abone olCHP lideri, sözde Soykırım Tasarısı'nı kabul eden ABD'nin düşmanca tavır sergilediğini iddia etti.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ABD Temsilciler Meclisi Dış
İlişkiler Komisyonu'nun ermeni tasarısı oylamasıyla ilgili olarak,
''Bu haksızlık karşısında Türkiye, öncelikle Ermenistan ile
imzalanan protokolü yürürlükten çıkarmalıdır. Protokol TBMM'den
geri çekilmelidir'' dedi.
Baykal, Star Ana Haber Bülteni'ne katılarak gündemle ilgili
soruları yanıtladı.
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu'nun dün aldığı
karar konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine Baykal,
''Türkiye'nin tarihini ve Türkiye Cumhuriyetini suçlayıcı
bir anlayışın, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu'na
bir kez daha hakim olduğunu'' ifade ederek, ''Bunu
esef ve üzüntüyle karşılıyorum. Bu karar karşısında milletçe
kararlı bir tavır içinde olmamız gerek''
değerlendirmesinde bulundu.
Bu kararın, tarihte yaşanan acı olaylara ve tarihi trajediye insani
sorumluluk duygusuyla yaklaşma, tarihi gerçekleri ortaya çıkarma ve
vicdanları tamir etme anlayışıyla ilgisi bulunmadığına işaret eden
Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunun hala yüzyıl sonra gündemde tutulmasının altında yatan temel
neden, insanlığın vicdanı değildir, tarih karşı sorumluluk duygusu
değildir, doğrudan doğruya siyasal bir anlayıştır. Bu siyasal
anlayış, Türkiye'yi soykırım iddiasıyla baskı altına alma, Türkiye
siyasetini soykırım iddiasıyla yönlendirme çabasıyla ilgilidir.
Biz kesinlikle bu olayın Türkiye'ye karşı düşmanca bir
davranış olarak ortaya çıktığını net bir biçimde ortaya
koymalı ve buna göre tavır takınmalıyız.''
''PROTOKOL İMZALANMASI HİÇBİR İŞE
YARAMAMIŞTIR''
AK Parti iktidarının, ''soykırım iddiasını ortadan kaldıracağız''
diye bir takım adımlar attığını ifade eden Baykal, oylamanın,
''bu adımların geçerli olmadığını gösterdiğini''
savundu. Baykal, şöyle konuştu:
''İktidar, Ermenistan ile protokol imzalayarak, bu protokol
aracılığıyla Amerika'yı soykırım iddiası konusunda yumuşatabileceği
umuduna yöneltti. Bu umudun gerçekleşmediği ortaya çıkmıştır.
O protokolün imzalanması, ne Türkiye ile Amerika arasında
soykırım tartışmasını ortadan kaldırma bakımından, ne Türkiye ile
Ermenistan arasındaki ilişkinin dostane bir çerçeveye oturması
bakımından, ne Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkinin
barışçıl istikamette gelişmesi açısından hiçbir yarar
getirmemiştir.''
''Dış İlişkiler komitesinin onayladığı karar, ABD-Türkiye
ilişkilerinde ve ABD'nin bu coğrafyadaki oyun planlarında daima koz
olarak mı elde tutulacaktır? Türkiye'nin bunu bertaraf etmesi nasıl
mümkün olacaktır?'' sorusu üzerine Baykal, bu konunun Türkiye'ye
karşı ''baskı, yönlendirme ve şantaj konusu'' olarak kullanıldığını
ifade etti.
Kararın arkasında, ''Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkisi konusunda
yeni bir noktaya çekilmesi hesabı bulunduğunu'' savunan Baykal,
''Biz buna yeşil ışık yaktık. Bir protokol imzaladık. Bu yanlış
olmuştur. Bu haksızlık karşısında Türkiye öncelikle bu protokolü
yürürlükten çıkarmalıdır. Türkiye, imzalamış olduğu
protokolü TBMM'den geri çekmelidir. Soykırım ithamlarının
Türkiye'yi bu konuda daha ileri bir işbirliğine çekemeyeceği, tam
tersine Türkiye'nin maruz kaldığı haksızlığa tepki göstereceğini
ortaya koymamız gerekir'' diye konuştu.
''AKP, KENDİNİ MUHALEFETTE GÜVENCE ALTINA ALMAYA
ÇALIŞIYOR''
Baykal, yargı reformu çalışmaları ve anayasa değişikliği
konusundaki sorular üzerine de ''Hükümet'in kendi özel ihtiyacı
doğrultusunda böyle bir çalışma yaptığını, AKP'nin muhalefette de
kendini güvence altına almaya çalıştığını'' ileri sürdü.
Anasaya değişikliği ve yargı reformu girişimlerine yargı
organlarının tümünün karşı çıktığını savunan Baykal, ''Ortada bir
tuzak vardır. Yargı reformu olarak getirilmek istenen, AKP'nin
yargı organları üzerindeki denetimini güvence altına almaktır. AKP,
yüksek yargıya nüfuz edememiştir. Şimdi yüksek yargıya nüfuz etmeye
çalışıyor. AKP yüksek yargıya nüfuz ederse ne yargı daha bağımsız
olur ne Türkiye'deki anayasal sistem daha demokratik olur. Tam
tersine... Şimdi HSYK'ya, Yüce Divana üye seçecek. Yarın iktidardan
düşerlerse bunlar yargılayacak. Buna yönelik hazırlıklar var.
Hiçbir şekilde kabul edilebilir değil'' dedi.