Baykal: Atatürk Erdoğan'ı dize getirdi
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın 'nutku falan okuyun.' sözleri CHP lideri Baykal'ı çok mutlu etti. Erdoğan'ın Atatürk'ü sindiremediğini savunan Baykal neden mutlu olduğunu açıkladı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Hayatı boyunca Atatürk'ü içine
sindirememiş, bütün değerlerini, siyasetini, anlayışını Atatürk
karşıtlığı eksenine oturtmuş birilerinin, günün birinde köşeye
sıkıştığında 'yetiş Atatürk' demelerini görmüyor muyum, o kadar
mutlu oluyorum ki...'' dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan
Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kimlik ve dinle ilgili
sözlerine yanıt verdi. Kendisinin kimlik tartışmasında Yugoslavya
örneğini göstermesine Erdoğan'ın itiraz ettiğini belirten Baykal,
şöyle konuştu: ''Peki biz Osmanlı İmparatorluğu'nda Müslüman değil
miydik? Yemen çöllerinde Anadolu evlatlarını niye kaybettik? Bu iş
nasıl oldu? Niye hala Anadolu'nun dört bir köşesinde Yemen Türküsü
söylendiğinde insanların gözleri nemlenir? Millet olduğu için,
millet...Lawrence adı ne? Müslüman Osmanlı İmparatorluğu'na karşı
niye harekete geçildi? İslamiyet bizi o zaman birarada tutmayı
başarabildi mi? Elin İngiliz'i geldi, her türlü entrikayı çevirdi,
oradaki devletleri de batılılar kurdu. Neyle kurdular, cetvel ve
kalemle kurdular. Kendi aralarında da tartıştılar, 'bunu kime
verelim' diye. Ama Türkiye böyle mi kuruldu. Bizi başkaları cetvel
ve kalemle kurmadı. Anadolu halkı, bugünkü 70 milyonun ataları,
kökleri, cetleri kurdu. Bedelini ödeyerek kurdular. Zaten
imparatorluk 'kimlik kimlik' diye parçalandı. İmparatorluk gitti,
ulus devlet oldu. Şimdi bu ulus devlet de 'kimlik kimlik' diye
parçalanacak. Kürtlere, Alevilere 'azınlıksınız' diyorlar. Kürtler
karşı çıkıyor, 'hayır azınlık değiliz' diye. Aleviler karşı
çıkıyor, 'hayır azınlık değiliz, bu memleketin öz unsuru, kurucu
unsuruyuz' diyorlar. 'Hayır sen azınlıksın' deniyor. Başbakan'ın
kimlik edebiyatı... Yeter artık, yeter.'' -''HEPSİ MÜSLÜMAN'DI''
Başbakan'ın Türkiye dönüşünde dinin kimlik boyutunu ifade ettiğini
kaydeden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Elbette inançlar,
değerler, anlayış, bizi birbirimize bağlayan temel irtibat
noktalarındandır. Herkesin kendine göre bir değeri var. Hepimiz
ezanı duyduğumuzda, Ramazan'ı yaşadığımızda, bir büyük kutsiyeti
içimizde yaşattığımızda, aynı kültürün aynı toplumun parçası
olduğumuzu mutlulukla farkediyoruz, bununla gurur duyuyoruz. Ama
siz bunu en önemli unsur hale getirir, bu konuda hüküm vermeye
kalkarsanız bizi birbirimize kaynaştırmazsınız, ayrıştırırsınız.
Türkiye, 30 bin evladını kaybetti. Bunların tümü Müslüman'dı.
Dağdaki de Müslüman, ovadaki de Müslüman'dı. Dünyaya bakın,
Afganistan, İran, Ortadoğu'da yaşananlara bakın. Bunlar bizi
dağılmadan, sarsılmadan, birbirimize karşı bir konuma getirmekten
sıyırmaz. Bunu sık vurgular, bunu esas alırsanız, eğer dindir
derseniz, sizden daha dindarı çıkar ve bunun faturasını önünüze
getirir. Bunun sonu yoktur. O işleri birbirine karıştırmayın. Onu
dünya, insanlık öğrendi, biz Cumhuriyetle birlikte öğrendik. Şimdi
buraya geldik, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı çıkıp bize vaaz
vererek, bir yandan kimlik bir yandan din söylemiyle bizi
toparlayacak. Böyle bir şey olabilir mi?'' -''HALKIMIZ GÜLÜP
GEÇİYOR''- CHP lideri Baykal, ''Başbakan'ın pusulasını
şaşırdığını'', bunu söylediğinde bazılarının 'yanlış söylüyorsun,
onun pusulası zaten oydu' dediklerini vurgulayarak, ''Artık o
kadarını bilmiyorum. Bu pusula yanlıştır. Bu pusula, Türkiye'yi
sıkıntıya sokar. Bizim en büyük güvencemiz; iktidar, Başbakan
değil, milletin ve toplumun sağduyusudur. Bu kadar yanlış
tartışmalara rağmen halkımız bunları tebessümle karşılıyor, gülüp
geçiyor. Kimse kimseye kızmıyor, etnik gerilim ortamına
sürüklenmiyor. Bu, Türkiye'nin ne kadar kaynaşmış, ne kadar
ayrıştırma çabalarını boşa çıkaracak bütünleşmeye girdiğinin
göstergesidir'' dedi. Tartışmalarda en sevindirici tarafın
Başbakan'ın Atatürk'e referans yapması olduğunu kaydeden Baykal,
''Ben böyle hayatı boyunca Atatürk'ü içine sindirememiş, bütün
değerlerini, siyasetini, anlayışını Atatürk karşıtlığı eksenine
oturtmuş birilerinin günün birinde köşeye sıkıştığında 'yetiş
Atatürk' demelerini görmüyor muyum, o kadar mutlu oluyorum ki, o
kadar seviniyorum ki...'' diye konuştu. -''ATATÜRK'ÜN
BÜYÜKLÜĞÜ...''- Başbakan Erdoğan'ın kimlik ve din tartışmalarından
bunaldığını belirten Baykal, şunları söyledi: ''Başbakan din
konusunda referans olarak Atatürk'ü gösterdi ve dedi ki 'nutku
falan okuyun.' Nutku okumayı anladım da falanı okumayı anlayamadım.
Nutuk tamam, nutku okuyalım. Başbakan açsın sayfasını, sütununu
söylesin, gelsin birlikte okuyalım. O falan ne? Nutku falan okuyun
dedi. Yani, somut olarak Nutuk'ta şu var diyemiyor. Atatürk'e de
iltica etmek zorunda, referans da gösteremiyor. İşte falan filan,
siz anlayın demeye getiriyor. Yok anlamıyoruz, anlamıyoruz. Açık
söyle, açık söyle. Başbakan'ın Atatürk'ten yardım istemesi çok hoş,
çok sevindirici. İşte bu Atatürk'ün büyüklüğü; kendisine karşı
siyaset yapmaya ahdedenleri bile, bir süre sonra işte böyle dize
getirir. Ama yanlış. Atatürk'ün böyle bir lafı yok. Atatürk'e
referans yapması beni çok mutlu etti.'' -DERS KİTABINDAKİ
DEĞİŞİKLİKLER- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ilköğretim 8.
sınıfta okutulan ''Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve
Atatürkçülük'' ders kitabında bazı değişiklikler olduğunu
belirterek, müfredat, program, yazarlar aynı olmasına rağmen
kitaptaki değişikliklerin çok anlamlı olduğunu vurguladı. Kitapta
daha önce yer alan ''Atatürk'ün 10. Yıl Nutku''nun bu yılki basımda
bulunmadığını öne süren Baykal, CHP Balıkesir Milletvekili Orhan
Sür'ün konuyla ilgilendiğini ve Milli Eğitim BakanıHüseyin Çelik'in
yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdiğini kaydetti. Baykal,
''Bu nutuk, 'Türk milleti' diye başlar ve 'Ne mutlu Türküm diyene'
diye biter...Bu nutuk, yıllarca, bizden öncekilere, bize, bizden
sonra gelenlere, gençlere öğretildi. Sayın Başbakan, iktidara
geldikten sonra bunu kitaptan niye çıkardınız?'' diye sordu. Deniz
Baykal, kitapta Milli Mücadele'de Gaziantep savunmasındaki Şahin
Bey'in öyküsünün de çıkarıldığını, Şeyh Sait ayaklanmasının adının
''doğu isyanı'' olarak değiştirildiğini bildirdi. Baykal, ''Yani
olayı bir kişisel boyuttan coğrafi bölgeye dönüştürüyoruz,
ayaklanmayı da isyan konumuna getiriyoruz. Bu olayı, devletin, AKP
ve Erdoğan'ın terminolojisiyle gençlere aktarıyoruz. İşte milli
eğitimin hali bu...'' dedi. CHP lideri Baykal, kitapta, Türk
Bayrağı'nın anlamını anlatan ifadelerin de çıkarıldığını ileri
sürerek, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bu işlerde şeffaf olmak
lazım. Siyaset, şeffaflık işidir. Anlayışınızı, siyasetinizi,
çizginizi halktan ebedi olarak saklayamazsınız. Türkiye'nin en
önemli sorunu, Türkiye'nin temellerini her an sarsabilecek bir
sorumsuzluk, dikkatsizlik içinde olan bugünkü iktidardır. Bugünkü
iktidar, Türkiye'yi ulusal kimliği, bütünlüğü, demokratik, laik
Cumhuriyet çizgisinden saptırabilmek için bilerek bilmeyerek her
türlü yanlışın içine girmiştir. Sevindirici olan, bunun halk
tarafından anlaşılmaya başlanmasıdır. Bu, artık bir siyasi parti
tartışma konusu olmaktan çıkmıştır, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlık
yokluk, kimlik tartışması haline gelmiştir. Böyle bir tabloyu uzun
süre taşımak mümkün değildir. Bu tablo süremez; ya Başbakan
kendisini ya da Türkiye, başbakanını değiştirecektir.''