Başkanlık sistemi başlıyor!

Seçmen her şeye rağmen tek başına iktidarın yanında tek başına bir yönetimi, ondan da önemlisi muhtemel başkanlık ile yönetilmeyi istediğini göstermek için AKP’ye oy verdi. Bundan sonra olacak olan da işte odur.

Mustafa Sadık İNCEDEMİR sadiki@internethaber.com

Türkiye yeni bir güne yeni bir hava ile başlıyor.  

Artık kim ne derse desin, neyi savunursanız savunun kabul edilmesi gereken bir gerçek; ülkenin tek başına bir iktidarı muhalefetten daha çok istediğidir. 

Anlamanız gereken şudur ki; hangi partiyi tutarsanız tutun AKP dışında bir parti sempatizanı iseniz dünkü seçimlerde bir yenilgi daha yaşadınız demektir. 

‘Daha’ diyorum, çünkü AKP ilk günden beri her seçimi kazanarak bunu zaten sürekli hissettiriyordu. 

Ancak şimdi artık AKP’ye düşen; yenilgi hissini hissedenlere el uzatmaktır. 

Yenilgi hissini; birlik beraberlik olma hissi ile değiştirebilmektir.

Ki eğer bunu yapabilirse; işte o zaman bu ülke her anlamda çok daha güçlü olacaktır. 

Ayrıca tek başına iktidar olup tek başına kalmamak ve de yüzde elli yetmez diyebilmek için bunu yapması gerek. 

Bilinmeli ki seçmen; istikrar için ya da en azından istikrar umuduyla ve terörle mücadele konusunda açılımı değil, mücadeleyi ama tam bir mücadeleyi beğendiği için oyunu AKP’ye oy verdi.  

Seçmen; milliyetçi bir anlayışı ve yaklaşımı AKP’ye MHP’den daha çok yakıştırdığı için oyunu AKP’ye oy verdi. 

Seçmen her şeye rağmen tek başına iktidarın yanında tek başına bir yönetimi, ondan da önemlisi muhtemel başkanlık ile yönetilmeyi istediğini göstermek için AKP’ye oy verdi. 

Bundan sonra olacak olan da işte odur.

AKP yönetiminin ülke yönetimi konusunda başkanlık sistemini seçmek için yeterli sayıyı ikna etmesidir. 

Çünkü bir önceki seçimde ‘artık başkanlık sistemi tartışılamaz’ diyenler, oyların sayımı bitmeden başkanlık sistemi konuşulacak diyorsa; zaten sonuç bellidir.

Yani başkanlık sistemi yakındır… 

Gerek tek başına iktidar yönetiminde, gerekse başkanlık sisteminin yapılanmasında; alınan yüzde elli oy değil, oy vermeyen yüzde ellinin düşünceleri ve yaklaşımları değerlendirilmeli ve o düşüncelere beklenenden çok daha fazla değer verilmelidir.

Ki o zaman başkanlık sistemi medeni bir anlam kazanır. 

Ki o zaman başarı gerçek bir anlama ulaşır.

Daha medeni, daha hoşgörülü ve daha güçlü bir anlama…