Başı açıklar AİHMe gider!
Abone olTürban yasağı kalkma arefesinde. Peki şimdi başı açıklar ne yapacak?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türk yargıcı Rıza
Türmen, “Türban yasağı kalktıktan sonra başı açık bir
öğrenci ‘baskı görüyorum’ diye AİHM’e başvurursa ne olur?”
sorusu üzerine, “AİHM şikayeti görüşmeyi kabul ederse, türbanla
ilgili daha önceki emsal kararlarını dikkate alır. O kararlardaki
ilkeler, o kararlardaki esaslar, yeni dava için geçerli olur”
dedi.
Hükümet tarafından yeni dönemde aday gösterilmediği için görev
süresi 1 Şubat 2008’de dolacak olan AİHM’in Türk yargıcı Rıza
Türmen, sorulara şöyle yanıt verdi:
Üniversitelerde türban yasağının kaldırılması AİHM
kararlarını etkiler mi?
Türkiye’deki anayasa
çalışmasının buradaki süreçle bir ilgisi yok. Çünkü Türkiye’de
üniversitelerin koyduğu türban yasağını biz, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’ne (AİHS) uygunluğu açısından incelemiştik. Türban
yasağı anayasa hükmü ile kalkarsa, AİHM kararı buna engel teşkil
etmez. Yasak kalkınca, AİHM kararlarının konusu da kalkmış
olur.
AİHM kararlarında, türban yasağı AİHS’e neden aykırı
bulunmamıştı?
AİHM, türban yasağının AİHS’e aykırı
olmadığına karar vermişti. “Türbanın bir sembol olduğu için
laikliğe aykırı olduğu, türban yasağının türban takmayan başı açık
kızları koruma amacı taşıdığı, türbanın kadın-erkek eşitliği ile
bağdaşmayan niteliği” gerekçeleri ile sözleşmenin ihlal
edilmediğine hükmedilmişti.
Türban yasağı kalkarsa, başı açık bir kız öğrenci, “Bana
inanç ve gizli türban baskısı yapılıyor” diye AİHM’e başvurursa ne
olur?
Valla böyle bir dava gelirse enteresan olur.
Çünkü AİHM’e başvuruda bulunabilmek için başvuranın zarar görmüş
olması gerekiyor. Eğer şikayet kabul edilirse, bu durumda, türbana
ilişkin önceki AİHM kararlarının esasları dikkate alınır. Çünkü
türban kararıyla ilgili emsaller var, içtihat var. Örneğin
İsviçre’deki Lucia Dahlap isimli bir öğretmenin başvurusu üzerine
verilen kararı var. O kararlarda yer alan esaslar, yeni dava için
de geçerli olur.
Her ülkeye göre farklı karar mı alınıyor?
Türkiye ve diğer ülkeler arasında çok önemli bir fark var. Diğer
ülkelerde İslam dinine mensup bir azınlığın meselesi olan türban,
Türkiye’de bambaşka bir içeriğe sahip. Türkiye’de türban, tamamen
ülkenin kendi meselesi. Bu yüzden, türbanı nedeniyle üniversitede
okuyamadığı için AİHM’e başvuran Leyla Şahin’in
davası, Türkiye ölçeğinde ele alındı. Başka ülke ile kıyas etmemek
lazım.
Başka ülkelerde durum nasıl?
Fransa’nın ve Almanya’nın birçok eyaletinde türban liselerde
yasak. Fransa’da yükseköğrenim düzeyinde böyle bir yasak yok. Ama
oradaki problemlerle, Türkiye’dekiler aynı değil. Oralarda
azınlığın meselesi iken, Türkiye’nin kendi meselesi.
EMSAL OLACAK KARAR
AİHM, İsviçre’de bir kamu okulunda görev yapan Lucia Dahlap adlı öğretmene uygulanan başörtüsü yasağını, şu gerekçeyle onaylamıştı: “Başörtüsü göze çarpan bir dini semboldür. AİHS’nin 9. maddesindeki ‘din ve kanaatleri ifade özgürlüğü’ bazı şartlarda sınırlanabilir. Bunun için, kamu menfaati gibi bir meşru amaç ve kamu menfaati ile yasak arasında orantı bulunması şarttır. Bir yandan müşteki, dinin bir emrini yerine getirmeye çalışıyor, öte yandan ders verdiği 4 ile 8 yaş arasındaki çocukların şahsi inançlarının zedelenmemesi gerekiyor.”
Kaynak: Akşam / Ebru TOKTAR