Başbuğ'un heyete son sözü bu oldu!
Abone ol'İnternet Andıcı' soruşturması kapsamında tutuklanan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, cezaevine giderken kısa bir açıklamada bulundu.
İNTERNETHABER / İrtica ile Eylem Planı Davasına
ilişkin belgeye 'kağıt parçası', Ergenekon operasyonlarında ele
geçirilen lav silahlarına 'boru' diyen ve mahkeme kararı sonrası
tutuklanan Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un mahkeme
heyetine son sözü şu oldu: "Bizler gelip geçiciyiz, sizler
tarihe not düşeceksiniz. Karar sizin!"
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...
Tutuklama kararının ardından cezaevine giden Başbuğ, çıkışta basın
mensuplarına da kısa bir açıklamada bulundu.
Başbuğ cezaevine giderken, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin 26.
Genelkurmay Başkanı, terör örgütü kurmaktan ve yönetmekten
tutuklandı. Takdir yüce Türk milletinindir'' dedi.
KENDİNİ BÖYLE SAVUNDU
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 'İnternet
Andıcı' davasında tutuklandı ve 'darbe' davaları kapsamında şu ana
dek cezaevine gönderilen en yüksek rütbeli isim oldu. Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde de bir eski genelkurmay başkanı sivil mahkeme
tarafından ilk kez tutuklanırken, 7 saatlik savcılık sorgusunun
ardından 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Başbuğ'un, burada
yaptığı savunması şöyle.
Başbuğ, kendisini tutuklayan mahkemede şunları söyledi:
"Bu suçu reddediyorum. Bu suçlamayla itham edilen kişi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 26. Genelkurmay başkanıdır. Bunu tarihe not olarak düşmekte yarar görüyorum...
Ben Genelkurmay Başkanı olarak TSK'nın komutanıyım ki bu TSK, dünyanın sayılı en güçlü ordularından biridir. Böyle bir orduya komuta eden birisinin, silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanmasına, gerçekten trajikomik diyebiliriz.
Ben 2002 yılı 30 Ağustosun da orgeneralliğe terfi ettim ve
2003 Ağustosu itibariyle Genelkurmay İkinci Başkanlığı görevine
atandım. Bu görevi yaptığım 2003-2005 yılları arasında çeşitli
vesilelerle sayın Cumhurabaşkanı ve gerekirse sayın Başbakan ile
çalışmalarımız oldu. Yine bu siyasi iktidar tarafından 2006 yılında
Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atandım Yine şu andaki hükümetimiz
tarafından, 2008-2010 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı
görevine atandım.
Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile, MGK üyesi olarak bu hükümetin bakanlarıyla birlikte çalıştık. Şimdi elbette devletimizin istihbarat olanakları ve imkanları var. Bu kadar sene siyasi otoritenin en büyük makamlarıyla beraber çalışıyoruz ki, benim o dönemlerde silahlı bir terör örgütü kurma ve yönetmem tespit edilmemiştir ki bu üzerinde durulması gereken bir nokta.
Tespit tedilmeş ve bu görevde tutulmuşsam bu ayrı bir noktra. Bu suçlamayla emekli oldukatn 1.5 sene sonra karşı karşıya kaldım. Çünkü üzücü ve anlaşılması zor olan, eğer ki benim bu faaliyetleri aktif görevim esnasında yaptığım iddia ediliyorsa ve bu faaliyetlerim o zaman devletin yetkili makamlarınca anlaşılmamışsa bunu da anlamak mümkün değildir.
Netice olarak, böyle bir idddiayı duymak, işitmek; silahlı kuvetler bünyesinde, ülkeye ve devlete şerefiyle görev yapmış bir general olarak onuruma dokunmaktadır. Bir Genelkurmay Başkanının silahlı terör örgütü kurmakla suçlanması; bu bana verilecek en büyük cezadır. Bunun bu şekilde söylenmesi bile bana verilecek en büyük cezadır, daha büyüğünün olacağını düşünmüyorum.
Taktir mahkemenizindir, bizler gelip geçiciyiz ancak sizler
tarihe not düşeceksiniz."
ADLİYE ÇIKIŞI BÖYLE GÖRÜNTÜLENDİ