Başbakan Erdoğan'ı yedirmemenin yolu
Abone olVatan yazarı Ruşen Çakır bugün AK Partililerin satır satır okuyacağı bir yazı kaleme aldı. Çakır, 'Başbakanı yedirmemenin yolunu' yazdı.
İNTERNETHABER - Gezi
Parkı direnişinin gidişatında Başbakan Erdoğan‘ın siyasi danışmanı
Yalçın Akdoğan’ın, o Kuzey Afrika gezisindeyken televizyonda
söylediği “Başbakanımızı yedirmeyeceğiz” cümlesi
kritik bir rol oynadı.
Peki Gezi Parkı direnişçilerinin asıl hedefi bu mu?
Yani Erdoğan'ı 'yemek mi?'
Vatan yazarı Ruşen Çakır, Yalçın Akdoğan'ın bu düşüncesinde yanlış
olduğunu söylüyor. Ardından da "Başbakanı
yedirmemenin yolunu" izah ediyor.
İşte yazısından o bölüm;
"Akdoğan bu konuda pekâlâ haklı olabilir. Yani Erdoğan’la kıran
kırana iktidar mücadelesi yürüten birileri Gezi direnişinden son
derece memnun ve mutlu olabilir, direnişin olabildiğince uzun ve
tahripkâr bir şekilde sürmesini arzulayabilir ve bu uğurda
ellerinden geleni yapıyor olabilirler. O zaman Başbakan ve onun
çevresindekiler:
1) “Faiz lobisi” gibi ne olduğu anlaşılmayan
tanımlamaları bir kenara bırakıp, kendilerine karşı iktidar
mücadelesi yürüten kişi, kurum, odak, her neyse bunları gerçek
kimlikleriyle kamuoyuna ilan etmeli;
2) Söz konusu çevrelerle mücadelelerini açık ve
doğrudan yürütmeli, Gezi Parkı
direnişçilerini işin içine katmaktan vazgeçmelidirler.
HÜKÜMETİN YAPACAĞI ŞEY
BASİT
Eğer hükümet (Başbakan) rakiplerinin Gezi direnişini
kullanmasından rahatsızsa yapılacak şey çok basit:
Gezi direnişini dışlayarak onu “kötü niyetlilere”
yedirmemek. Bunun için de direnişin sahici temsilcileriyle sahici
müzakereler yapmak ve onların taleplerine karşı sahici ve kabul
edilebilir öneriler geliştirmek şart.
Eğer Başbakan çizgisini sürdürür, yani “Gezi Parkı’nın geleceğine
ben karar veririm“ diye ısrar eder ve direnişçilere karşı
aşağılayıcı üslubunu sürdürürse bundan en çok onun sahici rakipleri
memnun olacaktır. (Yazının tamamı için tıklayın)