Başbakan Davutoğlu'ndan flaş karar! İlk kez açıkladı

Abone ol

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin genel merkezinde, AK Parti 98. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.

Partisinin İl Başkanları toplantısında konuşan  Başbakan Ahmet Davutoğlu, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, MYK'da alınan bir kararı ilk kez paylaştı. Başbakan "Bundan sonra Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı Ankara'da yapılmayacak. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı her ay dönüşümlü olarak Türkiye'nin batısında, doğusunda, kuzeyinde, güneyinde, ortasında yapılacak." dedi.

Yeni Güvenlik Paketi'ndeki soyadı değiştirme düzenlemesine de değinen Davutoğlu, bundan böyle nüfus müdürlüklerine dilekçe vererek ad ve soyadı değişikliğinin önünün açıldığını belirtti. Ahmet Davutoğlu, kendisiyle ilgili bir gerçeği de ilk kez açıkladı. "Bizim ilk soyadımız 'Kalkan'mış. O  zaman 'Oğlu' soyadı yasakmış" diyen Davutoğlu, "Sonra Kalkan’ı silmişler Davutoğlu yazmışlar. Şimdi mahkeme gerekmiyor. Serbest. Bu hak ve özgürlük değil mi?" diye konuştu.

YIKTIKLARI YERLERİN TAZMİNATINI ALACAĞIZ

Vanlılar, Diyarbakırlılar, Siirtliler, Şırnaklılar, Hakkarililer, Bingöllüler, Bitlisliler, Urfalılar, Karsllar görsünler ki yıkılan yerlerde gül yetiştiren bir iktidar, bir siyaset felsefesi var ama bunun yanında yeni bir kanuni düzenlemeyle tespit ettiğimiz her Vandal'dan yıktıkları yerin tazminatını alacağız. Yeni Türkiye, inşa edenlerin ülkesi olacak. Bu yeni Türkiye’yi eski Türkiye'ye döndürmek isteyenler kesinlikle tarihin çöplüğüne atılacaklar"

Yeni bir kanuni düzenlemeyle her vandaldan yıktıkları yerin tazminatını alacağız. Eski Türkiye'ye döndürmek isteyenler tarihin çöplüğüne atılacaklar. Yıkanların, tahrip edenlerin, sadece şehirleri değil, kardeşi kardeşe düşman ederek milli birliği tahrip edenlerin karşısında olduk, kale gibi durduk, kale gibi durmaya devam edeceğiz"

BÜTÜN DÜNYA KARŞIMIZDA DA OLSA...

"Eğer bir garip bize doğru yürürse, eğer bir yetim bize doğru yürürse, eğer eşi öldürülmüş bir mazlum kadın bize doğru yürürse, bütün dünya karşımızda dursa, herkes bize düşman kesilse Allah ve millet şahit olsun, biz o kapıyı ona kapatmayız, aynen ensarın o muhacire kapayı kapatmadığı gibi"


"EY KILIÇDAROĞLU..."

"Anamuhalefet partisi lideri geçen hafta ne dedi, '1,5 milyon Suriyeliye sınırlarımızı açmak Türkiye'ye ihanettir' dedi. Şimdi soruyorum, sizin şahsınızda bütün Türkiye'ye soruyorum, ensar bilincine sahip olanlara soruyorum, bu kardeşlerimize kapımızı açmak ensarın emanetine sahip çıkmak mı Türkiye'ye ihanet etmek mi? Kapımızı kapatmış olsaydık ey Kılıçdaroğlu, insanlığa ihanet etmiş olurduk insanlığa."

Bütün dünya karşımızda da olsa  mazluma mazlum, zalime zalim diyeceğiz. Mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz.

CHP 3.5 yıldır Esad'ın yanında yer alıyor. O Esad ki; aynen Kerbela'da olduğu gibi insanları diri diri, aç ve susuz hapishanede bırakarak ölüme terk ediyor. Ama CHP ve HDP sessiz kaldı. Televizyonlara neredeyse talimat verdiler, bunları göstermeyin diye. 300 bin kişi öldü. Ki o Esad; halkına zulmetmediği dönemde iyi ilişkilerimiz vardı. Halkına zulmetmiyordu, iyi ilişkilerimizin olduğu komşumuzdu. Biz halkına kim zulmederse, en yakın dostumuz da olsa onun karşısında dururuz.  

CHP KENDİ DÖNEMİNİ OKUSUN

Türkiye’de ana muhalefet partisi boş. HDP de “Zalim bana dokunmuyorsa bin yaşasın” diyor. İki kelimede bir barış diyen HDP,  IŞİD Kobani’ye saldırmasa onlarla kol kola yaşamaya devam ederdi. AK Parti'nin 12 yıl içinde yaptıkları sadece bu ülkede benimsenmekle kalmıyor dünyada da çığır açıyor.  Bugün bizim siyasetimiz Tükiye sınırlarını aşmıştır. Değerli başkanlar temsil ettiğiniz dava artık Türkiye’nin sınırlarını aşmıştır. Her yerde savunmalısınız. Kılıçdaroğlu, önce kendi tarihini okusun. Tek parti dönemini okusun. 1936'da CHP'nin genel sekreteri, içişleri bakanlığı yapıyordu. Valiler il başkanıydı. Bunları oku önce. Cahillerle tartışmak zor arkadaşlar. Kobani diyorsun, Suriye'de bir kent diyor. Şükür ki; Alaska'da bir kent demedi. 

AK PARTİ'DEN BİR İLK!

Bize dönük yıllarca devam eden saldırıların nedeni bunlar. Kardeşi kardeşe daha rahat kırdırabilsinler diye çözüm süreci dursun istiyorlar. İnadına kardeşlik diyeceğiz MYK da bir karar aldık. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı her ay dönüşümlü olarak Türkiye'nin doğusunda, batısında farklı yerlerde, değişik illerde yapılacak. Gösteceğiz ki AK Parti Türkiye'nin partisidir.

Aynsını diğerlerinden de bekliyoruz. HDP gelsin Trabzon'da Konya'da toplantısını yapsın. Kılıçdaroğlu Diyarbakır'a Türk bayrağı ile gitsin.

Çözüm sürecinin getirdiği ekonomik kalkınma devam edecek. Onlar inadına yıkarken biz inadına inşa edeceğiz.  Bizim Kobani’ye ne kadar yardım yaptığımızı halkı sokağa çıkana HDP çok iyi biliyor. Tam da bu olaylar sonrasında bir çok faaliyete hız verdik. Türkiye iki şeyi alnı anda yürütmeye kararlı. Hem çözüm sürecini devam ettireceğiz hem de kamu düzenin bu topraklarda egemen kılacağız. Çözüm süreci doğuya batıya kuzeye güneye, her yere anlatmalıyız. Çözüm süreci millidir. Yereldir, çünkü bizim tarafımızdan yürütülüyor. Özgündür, çünkü kendi enerjimizi tarih sahnemize çıkarmak istiyoruz.

Çözüm süreci 1. Dünya Savaşı’ndan sonra parçalanan Orta Doğu’daki tek güzel hadisedir. Kesinlikle Irak ve Suriye’de olduğu gibi ülkemizi mezheplere bölmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz. Türkiye özgürlükleri korumaya kararlıdır. Bu topraklar 77 milyon vatandaşımızın her birine aittir. Kılıçdaroğlu Molotof kokteyline karşı olduğunu söyledi. Bunu neden Kobani olaylarında söylemedi. Hazırladığımız düzenleme güvenlik paketi değil, özgürlüklerin korunması ve iç güvenlik reformudur.

"KONFORLU ODALARDA AHKAM KESMEKLE...

Çözüm süreci yereldir. Çözüm süreci özgündür başkaları ile karşılaştırılmaz. Konforlu odalarda ahkam kesenler gerçek anlamda vatanperverliği, milliyetliği temsile demezler.

Şehirlerimizin bölünmesine izin vermeyeceğiz. Ateş çemberinin ortasındayız ama umut ışığı olmaya devam edeceğiz. Kamu düzenini inşa etmeye kararlıyız. Tüm şehirlerimize mesajımız budur, Çözüm süreci devam edecek, kamu düzeni sağlanacak. Bir iki haftadır ‘Türkiye polis devleti oluyor, Türkiye otoriterleşiyor’ deniliyor. Türkiye özgürlüklerini korumaya kararlıdır. Bu topraklar 77 milyon vatandaşımızın her birine ait. Her vatandaşımız her yerde konuşur, görüşünü ifade eder.

“KILIÇDAROĞLU KIŞ UYKUSUNDAYDI HERHALDE”  

Kılıçdaroğlu biz molotofa, şiddete karşıyız dedik. Peki bunu Kobani olayları olurken neden söylemedin? Genel başkan yardımcın Türkiye’yi karıştırmak için mesaj yayınladığında neredeydin? Kış uykusundaydı herhalde. Karşıysan çık söyle.

 

"BENİM İLK SOYADIM KALKAN'DI...  
"Soyadını kanunu çıktığında köylere giden yetkililer öyle soyadları yazmış ki vatandaşlar istemiyor. Benim yakınlarımda var. Bizim ilk soyadımız 'Kalkan'mış. O zaman 'oğlu' soyadı yasakmış. 'Kalkan’ı silmişler Davutoğlu yazmışlar. Şimdi mahkeme gerekmiyor. Serbest. Bu hak ve özgürlük değil mi?

Şimdi isim sahibi olmak kişinin kendi hakkıdır. Doğum ve ölümde kimse bildirmeyecek artık. Ölüm için bile bürokrasi yaratılmış. Eski Türkiye buydu. Kendini gösteriyordu Ben buradayım diye. Yeni devlet halkının hizmetindeki devlettir. Yeni Türkiye bu.    
 

“KİMSE CESARET ETMESİN, UYARIYORUM”

Güvenlik tedbirlerini arttıracağız. Molotofla bir yere yaklaşan ateşli silah taşıyor muamelesi görüyor. Kimse Molotof kokteylini eline almaya cesaret etmesin. Uyarıyorum. O zaman kimse bizi suçlamaya kalmasın. Maske takıyor. Şimdi maske taşıyarak toplantı, gösteri yapılır mı? Halkı paniğe sevk edecek eylemde bulunamazlar.o görüntüsü ile suç işlemeye hazırım diyor o zaman bizde suçu engellemeye hazırız.

 


Günün Önemli Haberleri