Barış destekçileri tepede sabahladı

Barışa destek vermek amacı ile Siirt'te gelen Ahmet Nesin, Ömer Laçiner, Ayşegül Devecioğlu, Nazan Üstündağ, Özgür Sevgi Göral, İlkay Akkaya, Hasan Köse, Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu, Yücel Demirer, İHD Trabzon Şube Başkanı Güntekin Yücesan, Memur Sen Trabzon Şube Başkanı Mehmet Kazancı, Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Bilge Contepe, Şanar Yurdatapan, Doç Dr. Ferhat Kenter ve Avukat Ayhan Bilgen'den oluşan 16 kişilik aydın grubu Belediye Başkanı Selim Sadak öncülüğünde belediye toplantı salonunda yapılan bilgilendirme toplantısının ardından, Siirt'e 15 kilomtere uzakta bulunan Biloris kaplıcalarına ziyarette bulundular.

Billoris kaplıcalarını gezen heyet daha sonra geceyi geçirmek üzere Aydınlar İlçesi Kaletülüstad tepesine geçerek gece kalacakları çadırları kurarak gerekli düzenlemeleri yaptı. Heyet arasından Belediye Başkanı Selim Sadak Başkanlığında bir grup, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren yardım filosuna yönelik düzenlemiş olduğu saldırıda Mavi Marmara gemisinde hayatını kaybeden Siirt temsilcisi İbrahim Bilgen'nin evine taziye ziyaretinde bulundular. Grup daha sonra geceyi geçirmek üzere Kaletülüstad'a geçti.

Kaletülüstad'da Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak açıklamada bulundu.
Kürt olduğunu ancak Türkiyeli olduğunu belirten Sadak "Bu Botan ismini alanlar, bu Botan'ın ismini verenler, bu yüzden dayak yiyenlerin sayısını kim bilir kaç bin insandır.

Ben bile 'Ben Botanlıyım, Batan'da da yaşıyorum' deyip Botan Vadisi'nin ismini ağzıma aldığım için çok kez şiddete maruz kaldım. Botan, büyük bir güzelliktir. Böylesi güzel bir coğrafyada yasaklar koyulur mu? Böylesi güzel bir coğrafyaya çok uzaktan gelen ziyaretçilere engel konulur mu? Kime ne zararı dokunmuş?

Böylesi güzel bir coğrafyayı dünyayla paylaşmak; olması gereken bir gerçek midir, yoksa bir güzellik midir, yoksa bir bölücülük müdür, yoksa bir felaket midir? Bunun üzerine yoğunlaşmak gerekir. Bu nedenle Trabzon'dan ve çeşitli yerlerden Siirt'e gelen misafirlerimize Çeme Kare Yaylası'nın, Botan'ın vadisini, Botan fıstığının, Botan vadisinde yaşayan insanların Türkiye barışına bakış açısının özgürce anlatılmasına müsaade edilmezse bu büyük bir ayıptır hepimiz için.

Bana göre her şey açık olmalıdır, özgürce konuşulmalıdır. Kültürümüzü, dilimizi coğrafyamızı, insanımızı bütün dünyayla paylaşmalıyız. Bir gerçek vardır. Bir mesaj vermek istiyorum; bu coğrafyanın ismini anan insanlara işkence edildi. Diyarbakır zindanlarında, büyük işkencelere maruz kalındı. Bu sıkıntılara dayanamayıp dağa kaçmak zorunda kalan insanlarımız oldu.

Keşke bu baskılar olmasaydı, bu şiddetler olmasaydı, bu kadar insanın dağa çıkmasına neden olunmasaydı. Ama bu bir gerçektir, artık herkes bunun farkında. Biz hep kardeşlikten, barıştan yana olduk. Bu mücadelemizi dikkate almak gerekir. Bu iş öldürmekle bitmez. Olması gereken, kendi yurttaşlarımızın taleplerini dikkate alarak bu problemi çözmektir. Şayet ülkemiz buna bir son verirse ve de bazı insanlarına ikinci sınıf muamelesi yapmazsa, bu Botan coğrafyasında yaşayan insanlar dünya barışına öncülük edebilir.

İnanıyorum ki misafirlerimizin burada yapacakları açıklamalar, Türkiye'de büyük bir yankı bulur. Bir an önce barışın konuşulması için operasyonların durması lazım. Diğer tarafın da şiddetli eylemlere son vereceklerine inanıyorum.

Biz Kürt siyasetçileri olarak bu Kürt sorununu çözmek için elimizi taşın altına koyduk. Şimdi sıra diğer siyasetçilerde. Buradan bütün siyasetçi arkadaşlarıma haykırıyorum; lütfen daha fazla kan dökülmeden ve de daha fazla ana ocaklarına kor ateş düşmeden bu ikililiğe bir son
verelim" dedi.

Heyet Kaletülüstad'da bol bol hatıra fotoğrafı çekerken çevredeki vatandaşlar tarafından büyük ilgi ile karşılandılar.