Balıklar neden karaya çıktı?
Abone olSon yıllarda bulunan geçiş formlarına ait fosiller, balıkların evrimleşerek karaya geçişlerinin 380 milyon yıl önce gerçekleştiğini gösteriyor.
Tiktaalik adlı bir fosil üzerinde yapılan incelemeler, ilk dört
ayaklı (tetrapod) kara hayvanlarının, balıkların yüzgeçlerinin
giderek ayağa dönüşmesiyle ortaya çıktığını gösteriyor.
Şimdiyse Ottawa Üniversitesi (Kanada) araştırmacıları, balık
embriyolarında yüzgeç gelişiminden iki genin sorumlu olduğunu, bu
genlerin kara hayvanlarında bulunmadığını belirlediler. Yani
yüzgeçlerin ayağa dönüşerek karasal yaşama kapı açması, bu iki
genin kaybolmasıyla gerçekleşmiş.
Marie-Andree Akimenko adlı araştırmacının yönetimindeki Ottawa
ekibi Nature dergisinde yayımladıkları çalışmalarında zebra balığı
embriyolarının gelişimini gözlemişler ve yüzgeçlerin yapısında önem
taşıyan proteinleri kodlayan iki gen belirlemişler.
Bu proteinler, “actinotrichia” adlı ipliksi liflerin yapısında yer
alıyor. Balık larvalarında bulunan bu lifler giderek yetişkin balık
yüzgeçlerindeki yelpaze biçimli kemiksi çubuklara dönüşüyor.
Bacaklardaysa bu yapıları oluşturan proteinleri kodlayan genlerin
olmadığını saptayan bilimciler, varsayımlarını sınamak için en eski
balıklardan olan “fil köpekbalıklarını” incelediklerinde aynı gen
ailesinin varlığını belirlemişler.
Sonuç; Bu eski gen ailesi kemikli balıklarda varlığını korurken,
dört ayaklı hayvanlara evrimleştiklerinde kaybolmuşlar.
Araştırmacılar bu değişime daha güçlü bir kanıt elde etmek için,
gelişmekte olan bir zebra balığı embriyosunda bu genleri
işlevsizleştirmişler. Deney sonunda embriyonun, kemiksi yelpazesi
olmayan “güdük” yüzgeçler geliştirdiği görülmüş. Akimenko ve ekip
arkadaşlarına göre bu kemiksi yelpazenin yitirilmesi, yüzgeçlerin
ayağa dönüşmesinde çok önemli bir adım.
Ekip, son olarak normal zebra balığı embriyolarının gelişimiyle
fare embriyolarını karşılaştırmış.
Prof. Akimenko, yüzgeç gelişimiyle ayak gelişimi
karşılaştırıldığında ilk evrelerin çok benzer olduğunu naklediyor.
“Ancak, bir noktada yollar ayrılıyor ve bu nokta da sözkonusu iki
genin işlev görmeye başlamasıyla örtüşüyor.”