Bakanlar Kurulu’nun gündemi Soma oldu
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bugünkü Bakanlar Kurulu Toplantısı’nın omurgasını Soma’daki maden faciasının oluşturduğu belirtti.<br/>Bak...
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bugünkü Bakanlar Kurulu
Toplantısı’nın omurgasını Soma’daki maden faciasının oluşturduğu
belirtti.
Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrası Başbakan Yardımcısı ve Hükümet
Sözcüsü Bülent Arınç basın açıklaması yaptı. Yaklaşık 4 saat
boyunca Soma’daki maden faciasının ele alındığını kaydeden Arınç,
Enerji ve Tabii Kaynaklar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlıkları bünyesinde maden kazasıyla ilgili
detaylı değerlendirmeler yapıldığını belirtti. Arınç, “Yapılanlar
ve bundan sonra yapılacak olanlar, bu faciadan dolayı derin
üzüntülerimizi hafifletebilecek ailelerine, topluma yönelik
tedbirler ve yasal tedbirler gerekiyorsa bunların ne olabileceği
konusunda ciddi bir çalışma yaptık” dedi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in bakanlıkları ile
ilgili sunum yaptıklarını dile getirdi.
Bugünkü Bakanlar Kurulu Toplantısı’nın omurgasının, ana gündem
maddesinin Soma’da yaşanan faciayla ilgili gelişmeler olduğunu
ifade eden Arınç, “Bu konular üzerinde bakan arkadaşlarıma
görevlendirmeler yapıldı. Kendi alanlarıyla ilgili olarak ve
çalışma hayatını ilgilendiren konularda ek tedbirler olarak neler
yapılması gerektiği üzerinde duruldu. Şüphesiz yasalar çıkmıştır,
bundan sonra da icap ederse çıkacaktır ama önemli olan bunların
uygulanmasıdır, hayata geçirilmesidir. Bugün bildiğiniz gibi Meclis
Araştırma Komisyonu’nun kurulmasına oy birliğiyle karar
verilmiştir. Adli yönden bildiğiniz gibi soruşturma başladı. Ama
biz sadece adli yönden bir soruşturmanın yapılmasıyla sınırlı
değiliz. İdari soruşturma da başlatılmıştır. Şüphesiz sadece orada
ki işveren, o işverenin aldığı tedbirler, ihmaller, kusurlar,
kabahatler söz konusu değil. Onlar adli yargının içinde kalacaktır.
Ancak bazı kurumların da eksikleri, hataları söz konusu ise kişiler
ve kurumlar bazında da idari soruşturma yapılmaktadır” şeklinde
konuştu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 14 Mayıs tarihinde
soruşturma başlattığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın
da 3 ayrı denetim oluşturduğunu söyleyen Arınç, “Onun dışında
Başbakanlığımız gerek gördüğü taktirde başka denetim
mekanizmalarını idari soruşturma mekanizmalarında harekete
geçirecektir” dedi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, madenlerle ilgili 2010 yılında TBMM’nde
sektörü ilgilendiren bir rapor hazırlandığını, Devlet Denetleme
Kurulu’nun yaptığı çalışmanın da yeniden gözden geçirildiğini
söyledi.
Hayatını kaybeden işçilerin şehit sayılmasıyla ilgili bir soru
üzerine, Başbakan Yardımcısı Arınç, Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı’nın bu konuda yaptığı bir taslağı Bakanlar Kurulu
Toplantısı’nda paylaştığını belirterek şunları söyledi:
“Maden kazasında vefat eden kardeşlerimizin doğrudan şehit
sayılması veya şehitlere tanınan haklardan istifade edilmesi
konuşulmuştur. Ancak bu konuda verilmiş bir karar yoktur. Ancak
olaya şöyle bakıyoruz. Bu feci bir olay, bu olayda 301 kardeşimiz
hayatını kaybetmiştir. Hepsi genç, bazıları evlenmemiş, bazıları
yeni evlenmiş, öncelikli olarak o arkadaşlarımızın ailelerini
düşünüyoruz. Ölenleri geri getirme imkanımız yok, devlet olarak
hayatını kaybeden madenci aileleri için ne yapacağız diye
tartıştık. Bu konuda hukuki davalar devam ediyor buna bir dahilimiz
söz konusu değil. Sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası
kanunu kapsamında, iş kazası mağduru olan kişilere gün beklemeden
ölüm gelirinin bağlanması, prim ödeme gün sayısını sigorta süresine
bakarak ölüm aylığının bağlanması, bir işçinin hem ölüm geliri, hem
ölüm aylığından faydalanması mümkündür. Bununla birlikte cenaze
ödeneği de verilmektedir. Özel bazı hamiyetli iş adamlarının 301
madenci için ev ve konut gibi talepleri var. Başbakanımızın
talimatıyla, sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası
kapsamında, ‘Bunların haklarını biraz daha fazla ayrımcılık yaparak
artırabilir miyiz’ diye konuştuk. Bu konuda bir karara varmadık.
Ancak bizim benzer olayları da dikkate alarak ‘İlgili kanunlara
yeni ekler yaparak daha fazla haklar verebilir miyiz’ çalışması
yapılacaktır. Acıları hafifletecek, çocuklarının istikbalini
garantiye alacak bir çalışmayı yakın zamanda açıklayacağız”.
(İHA)