Bakandan flaş beta testi açıklaması
Abone olGereğinin iki misli antibiyotik kullanılıldığına dikkat çeken Sağlık Bakanı Recep Akdağ beta testi ile mikrobun saptanabileceğini ve gerekirse antibiyotik kullanılacağını açıkladı
Artık gereksiz antibiyotik kullanımına son! Bakan Akdağ,
kulak burun boğaz ve acil servis hekimlerinde beta testi ile 5
dakikada sonuç alınacağını ve gerektiği durumda antibiyotik
yazılacağını açıkladı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, aile, çocuk, kulak burun boğaz ve
acil servis hekimlerine beta mikrobunu 5 dakikada
saptayabilecekleri bir test temin ettiklerini belirterek, "Bu test
sonucunda beta çıkarsa antibiyotik kullanmak lazım, değilse o zaman
antibiyotik kullanmaya gerek yok." dedi.
Akdağ, bir otelde düzenlenen "Akılcı Antibiyotik Kullanımı Lansman
Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Bakanlıkça hayata geçirilecek
sağlıktaki yeni hamleleri ayda birkaç kez kamuoyuna tanıtacaklarını
bildirdi.
"YANLIŞ İŞİTMEDİNİZ"
Türkiye'de antibiyotiklerin çoğu zaman gereksiz biçimde
kullanıldığının altını çizen Akdağ, "Gereksiz kullanım
nedeniyle bakterilerin antibiyotiklere direnç göstermesi bakımından
OECD ülkeleri arasında en kötü durumdayız. Yanlış
işitmediniz." dedi.
Bu meselenin açık yüreklilikle göğüsleneceğini ve ülke olarak
üstesinden gelineceğini ifade eden Akdağ, bunun için iki önemli
yeni davranışa ihtiyaç bulunduğunu belirtti.
Antibiyotiği hastanın kendi başına değil, doktoruyla görüşerek
kullanması gerektiğini vurgulayan Akdağ, vatandaşların doktorlarını
antibiyotiğe ulaşma konusunda zorlamaması gereğinin altını
çizdi.
"Antibiyotik, ateş düşürücü ya da ağrı kesici bir ilaç
değildir." diyen Akdağ, antibiyotiğin mikropların bir
kısmına karşı kullanıldığını dile getirdi.
Türkiye'de polikliniğe başvuran her üç hastadan birinin antibiyotik
kullandığını, bunun altı reçetede bir olmasının beklendiğini ifade
eden Akdağ, "Gerekenin aşağı yukarı iki misli antibiyotik
kullanılıyor." dedi.
Sıklıkla görülen hastalık yapıcıların bakteri ve virüs olduğuna
dikkati çeken Akdağ, antibiyotiklerin virüslere karşı etkisiz
olduğunu hatırlattı.
Gereksiz kullanılan antibiyotiklerde yan etkilerin
görülebileceğini, alerji, karaciğerde, böbreklerde sorunlara yol
açabileceğini anlatan Akdağ, bilimsel araştırmaların da antibiyotik
kullanımının nezle ve gribin ardından sinüzit, kulak iltihabı ya da
zatürre gibi hastalıkların oluşumuna da engel olmadığını
gösterdiğini bildirdi.
BETA MİKROBU 5 DAKİKADA TESPİT EDİLECEK
Bakan Akdağ, sağlıkta yeni bir hamleyi başlattıklarını söyleyerek,
şu bilgileri paylaştı:
"Aile, çocuk, kulak burun boğaz ve acil servis
hekimlerimize beta mikrobunu, 5 dakika içerisinde tespit
edebilecekleri hızlı beta testi temin ettik. Bunu satın aldık.
İhtiyaç duyan hekimlerimiz, hızlı beta testini hemen hastanın
yanında gerçekleştirebilecek. Bu test sonucunda beta çıkarsa
antibiyotik kullanmak lazım, değilse o zaman antibiyotik kullanmaya
gerek yok. "
Bu testin kullanımı konusunda hekimlere etkili eğitimler
verdiklerini aktaran Akdağ, bugünden itibaren konuya ilişkin
televizyon spotlarının yayınlanacağını, sağlık kuruluşlarında
afişler ve el ilanlarıyla vatandaşı bilgilendireceklerini
söyledi.
Gereksiz antibiyotik kullanımının toplumsal bir boyutunun da
olduğuna dikkati çeken Akdağ, bu durumda bakterilerin direnç
kazandığını ve zatürre, menenjit gibi ağır hastalıklarda
antibiyotiklerin etki göstermediğini ifade etti.
Türkiye'de antibiyotik kullanımının özellikle nezle ve grip
açısından gelenek haline geldiğini ifade eden Akdağ, "Bu
bizde kötü bir gelenek haline gelmiş durumda. Doktorlar,
antibiyotik yazmak için adeta zorlanıyorlar. Yazmadıklarında eksik
bir iş yapmış gibi düşünülüyor. Dolayısıyla bu yeni dönemde,
doktorlarımıza beta mikrobunu hızlı test etme açısından güçlü bir
imkan vermiş olduk." diye konuştu.
Geçmiş dönemde, "Türk gibi sigara içmek" deyiminin kullanıldığını
hatırlatan Akdağ, toplumsal bir bilinçle sigaraya karşı başarı
kazanan Türkiye'nin, benzer başarıyı başka konularda da
gerçekleştirebileceğine inandığını dile getirdi.
Bakan Akdağ, doktorların bilgisayarlarına beta mikrobunun klinik
bulgularıyla ilgili yönlendirici bilgiler yüklediklerini de ifade
etti.
"CEZALANDIRICI BİR YAPTIRIM DÜŞÜNMÜYORUZ"
Bakan Akdağ, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını
yanıtladı.
Gereksiz antibiyotik yazımı konusunda bir yaptırım uygulayıp
uygulamayacaklarına ilişkin bir soruya karşılık Akdağ,
"Uygulanan program açısından cezalandırıcı bir yaptırım
düşünmüyoruz. Hızlı testlerin kullanımını Sağlık Bakanlığına ait
kuruluşlarda gerçekleştiriyoruz. Özel sektör ve üniversiteler için
de bunun gerekli olduğuna dair bir genelge yaptık. Süreci takip
edeceğiz. Gerekirse eğitimlerimizi tekrarlayacağız. Hızlı test ve
yönlendirici bilgisayar programına rağmen uygunsuz antibiyotik
kullanımını devam ettiren hekimlerimizi tekrar eğitime alacağız.
Cezalandırıcı bir tavır belki en son düşüneceğimiz şey. Programın
başlangıcında bunu düşünmüyoruz." yanıtını verdi.
Üst solunum yolu enfeksiyonları nezle, grip gibi hastalıklarda
hekimlerin neden antibiyotik yazdığına ilişkin hususu kayıtlarda
göreceklerine değinen Akdağ, "Bir boğaz enfeksiyonuyla
ilgili antibiyotik yazılacaksa hekim bu testi yapacak ve bu testin
sonucuna göre antibiyotik verilecek." dedi.
Akılcı ilaç kullanımını toplumda yerleştireceklerini kaydeden
Akdağ, şöyle devam etti:
"Yerleştirmek zorundayız. Aksi takdirde mikroplarla
mücadele edemez hale geliriz. Bundan 70-80 yıl önce basit bir
zatürre insanların kolayca ölümüne yol açıyordu, çünkü antibiyotik
yoktu. Şimdi dünya, tabii ki bu arada Türkiye de yeni bir
antibiyotiksizlik çağına doğru sürükleniyor. Evet çok antibiyotik
var elimizde ama o antibiyotiklerin etki edemediği yeni
mikroorganizmalar ortaya çıktı. Biz nasıl ki mikroplarla mücadele
ediyorsak, mikroplar da kendilerini korumak için antibiyotiklerle
mücadele ediyorlar, genetikleri değişiyor. Dolayısıyla ihtiyaç
olduğunda hayat kurtarıcı ilaçlar, ihtiyaç olmadığı zamansa
toplumsal açıdan özellikle gelecekte çok zor durumda bırakacak bir
durumla karşı karşıyayız. Bu bir süreç tabii. Bu mücadeleyi yoğun
biçimde sürdürmeye devam edeceğiz."
"YOĞUN BAKIM YATAKLARI ZAMAN ZAMAN UYGUNSUZ
KULLANILIYOR"
Türkiye'de yoğun bakım ünitelerinin dolduğu yönündeki haberlerin
anımsatılması üzerine Bakan Akdağ, yoğun bakım yatak sayılarının
yeterli olduğunu bildirdi. Yoğun bakım yataklarının zaman zaman
uygunsuz kullanışıyla karşı karşıya kalındığını dile getiren Akdağ,
"Türkiye'de yoğun bakım yatak sayıları 2 bin 200'lerden 32
binlere çıkarıldı bizim dönemimizde. Ama zaman zaman yoğun bakım
yatakları gereksiz kullanılırsa bazı şehirlerimizde yatak ihtiyacı
oluşuyor, onun üzerinde de çalışmaya başladık." ifadesini
kullandı.
Antibiyotik yazmayan hekimlere şiddet uygulandığına ilişkin bir
soru üzerine Akdağ, ellerinde doğrudan buna yönelik bir veri
bulunmadığını belirterek, "Böyle bir algının olması
önemlidir. Bunun için bu hızlı antijen testini temin ediyoruz
hekimlerimize. Böylece vatandaşa, 'sizde ya da çocuğunuzda beta
varsa antibiyotik vereceğiz. Beş dakikanızı alacak' deme fırsatı
doğmuş oluyor." diye konuştu.
Gereksiz antibiyotik kullanımının mali tablosuna ilişkin bir soruyu
yanıtlarken de Akdağ, "Doğrusu bunun mali tablosu tarafında
yoğunlaşmış değiliz. Antibiyotiklere yılda 1 milyar lira civarında
bir ödeme yapıyoruz. Ama burada önemli olan vatandaşın sağlığı.
Dünyanın korktuğu gibi ciddi bir antibiyotik direnciyle Türkiye'de
karşılaşsak o zaman da maliyetler birkaç katına çıkar."
değerlendirmesini yaptı.
Bakan Akdağ, bu yılın nezle ve grip ortalamalarının geçen yıllara
kıyasla daha yüksek sayıları göstermediğini söyledi.
"EN AĞIR BİÇİMDE CEZALANDIRIRIZ"
"20 Şubat'tan itibaren zam geleceği için bazı depoların ilaç
sıkıntısı yaratarak eczacılara ilaç göndermedikleri"ne ilişkin
haberlerle ilgili değerlendirmesi sorulan Akdağ, "İster
fabrikalar ister ithalatçılar ister depocular ister eczacılar, kim
ilacın vatandaşa ulaşmasına mani olucu, stok yapıcı bir tavır içine
girerse biz bunu en ağır biçimde cezalandırırız. Sektörün böyle bir
şey yapacağını genelde hiç düşünmüyoruz. Çok nadiren de tevessül
edenler varsa da çok yakından takip ediyoruz. Elimizde gerekli
araçlar, mevzuat var, hiç kimseye bu konuda müsamaha
etmeyiz." ifadelerini kullandı.
Bakan Akdağ, "DAEŞ'ten temizlenen Cerablus bölgesine
doktor, hemşire gönderileceği" yönündeki haberlerin
hatırlatılması üzerine de yurt dışındaki, Cerablus ya da diğer
yerlerdeki sağlık hizmetlerinin gelişmesini Türk Kızılayı, sivil
toplum kuruluşları ile beraber sağladıklarını anlattı.
Doktorlara ilişkin performans değerlendirmesine ilişkin bir soru
üzerine de Akdağ, bu hususlarda verilmiş kesin bir kararın
bulunmadığını belirtti. "Bu haber, Müsteşarımla yapılan bir
mülakatla kamuoyuna duyurulmuş oldu. Kendisiyle de görüştüm. Tıpta
Uzmanlık Kurulu'nun tartışmaya aldığı konulardan birisi, kesin
kararlaştırılmış bir şey değil. Sağlık Bakanlığı çatısı altında bir
bilimsel kurulumuz var. Onlar uzmanlıklarla ilgili sınavlar ya da
müfredat gibi hususları çalışırlar, çalışırken bu konuyu da gündeme
getirmişler ama verilmiş kesin bir kararımız yok." diye
konuştu.
Doktorların devlet hastanesinden özel hastaneye geçişi konusundaki
bir haberle ilgili olarak Akdağ, bu konuda da yanlış bir bilginin
bulunduğunu, "bonservis" gibi bir hususun olmadığını ifade
etti.