Bakan’dan Filistinliler için Arapça
Abone olMilli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılara karsı nihai umudun uluslararası toplumun baskısını artırma...
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, İsrail’in Filistin halkına
yönelik saldırılara karsı nihai umudun uluslararası toplumun
baskısını artırması olduğunun altını çizerek, Filistinliler için
Arapça dua etti.
Çeşitli temas ve incelemelerde bulunmak üzere Erzincan’a gelen
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Vali Abdurrahman Akdemir’i
makamında ziyaret etti. Bakan Yılmaz, Vali Akdemir’den kent
genelinde yapılan yatırımlar hakkında bilgi aldı. Gazetecilerin
sorularını yanıtlayan Bakan Yılmaz, İsrail’in Filistin’e yönelik
devam eden saldırıları ile ilgili soru üzerine, batının birçok
nedenden dolayı İsrail’e sesini çıkaramadığını, olayın İsrail’in
insafına bırakıldığını söyledi. Bakan Yılmaz, “İsrail 1948 yılında
kurulmuş bir devlet, 1948’den önce orada İsrail diye bir devlet
yok. Bir şekilde Osmanlı ülkesi, İngilizler tarafından işgal
edilmiş, 1948’e kadar İngiliz yönetiminde kalmış, İngilizler
çekildikten sonra da orada bir Yahudi devleti kurulmuş. Yahudi
devleti batının da desteğiyle kuruldu, niye ikinci dünya savaşı
sürecinde bunlar Yahudilere bir soykırım uyguladılar, bu soykırımla
o ulusu mağdur hale getirdiler, mazlum hale getirdiler, dolayısıyla
mağdur olmuş bir devlete, kendi kusurlarını da örtmek için bir
toprak hediye etmek istediler. Bu İslam coğrafyasından, Filistin
topraklarından İsrail’e vererekten bir devlet kurdular.
Kendilerinin soykırım yaptıkları bir suçtu, ikinci suçları,
hataları da bir başka, boş toprak değil de yaşayan insanları silah
zoruyla, terörle, tehditle bir devleti kurdular. Şimdi batı da
İsrail ne yaparsa yapsın, bunların sicilinde Yahudi düşmanlığı,
soykırım suçu var ya, onları hafızalarından çıkarabilmeleri mümkün
değil. Dolayısıyla İsrail’in eğer söylerlerse, yanlış yaptığını
söyleyemiyorlar. Yanlış yaptığını söylerlerse de batıda oluşan
antisemitist yani Yahudi düşmanlığı suçlaması var, bu batıdaki en
büyük suçlamalardan birisi. Bir adama katil demişsin, hırsız
demişsin o kadar önemli değil, toplumdan dışlanmaz, normal bir
insan kusuru olarak görülür, ama antisemitist, Yahudi düşmanı
olduğunuzda toplumdan dışlanırsınız. Beyaz saray da tek bir soru
sormuştu İsrail’le ilgili bir muhabir hemen dışarı konuldu. İşte
yayınlarda gördünüz CNN’deki hanım muhabir bir tepeden canlı yayın
yaparken, bağırıyorlar; aman kötü bir söz söyleme, yoksa sizin
hakkınızda kötü olur diye. Burada da artık çirkin bir hareket
diyor, bunun üzerine dayanamadılar, o hanımefendiyi aldılar,
Moskova’ya görevlendirdiler. Dolayısıyla bu dünya da İsrail’e tek
kötü söz söyleyebilen yok. Batı’da büyük bir güçleri var, basın ve
finansal güçleri var, siyasetçilerin yeniden seçilebilmeleri için
basının kendilerine saldırmaması lazım, mali kaynaklara ulaşılması
lazım, bir de geçmişteki soykırım suçlamasını koyduğunuzda İsrail
ne yaparsa yapsın hiç kimse sesini çıkarmıyor. Bundan sonra bu olay
İsrail’in insafına bırakılmıştır, batının yapacağı hiçbir şey
yok.
Bizde biliyoruz ki mevcut Amerikan yönetimi bu Ortadoğu’da barış
istediğine bizde inanıyoruz, ancak istemeyle yetmiyor. Sonuçta
elini uzatması gereken İsrail. İsrail’i bu elini uzatmaya zorlamak
lazım, İsrail’in şu anki yönetimi Netanyahu Yönetimi eski liberal
demokratlardan, aşırı sağcıların bir temsilcisi olarak gelmiş, yani
Filistin devletinin kurulmaması için azmetmiş olanlar şu anda
iktidardalar. 67 Sınırlarında iki devlet yan yana yaşaması lazım.
Ancak güvenlik konseyinde böyle bir karar olmasına rağmen İsrail
hiçbirine uymuyor, uyduracak güçte yok. Uluslararası sözleşmeler;
kendiniz uyarsanız, uyarsanız, yoksa uluslararası bir güç yok, hele
de Amerika da yanınızdaysa, herkesi sindirmiş durumdalar” dedi.
"İSLAM COĞRAFYASINDA BAŞI DİK, ALNI AÇIK, HER GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLEYEN
TEK ÜLKE TÜRKİYE"
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, İsrail saldırılarının sona
ermesi ve kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için İsrail içindeki
ehli-insaf sahibi, adil olan, Yahudi kuruluşlarının İsrail’in bu
yaptığının doğru olmadığını söylemesi gerektiğinin altını çizerek,
“Bakın en son Birleşmiş Milletler Gözlemcisi oradaki durumu
anlatırken ağlıyor, yani mevcut durumu ifade edecek söz bulamıyor,
kelimelerin kifayetsiz olduğunu görüyor. Acizliğin karşısında bir
insan gözyaşlarını engelleyemiyor. Dışarıdan durduracak hiçbir şey
yok, tek durduracak İsrail’in içinden. İslam dünyasını
görüyorsunuz. Suriye kendi içinde parçalanmış, Irak kendi içinde
parçalanmış, Mısır demokratik bir seçimle başa gelmiş bir iktidarı
yine işbirlikçileriyle adeta İsrail’e de, yani Refah Kapısı açıktı.
Refah Kapısı’nı açan bir iktidarı götürdüler, İsrail’in istediği
gibi Refah Kapısı’nı kapatan bir iktidarı yine başa getirdiler,
dolayısıyla onun devamını istiyorlar. Libya’nın problemi öyle,
Pakistan’ın terörle mücadelesi var, Bangledeş’in yine öyle.
Dolayısıyla bu İslam coğrafyasında tek başı dik, alnı açık, her
gördüğünü söyleyen tek ülke Türkiye. Bu böyle devam edecek, bunun
yolu Filistinlilerin kendini savunması, şu ana kadar binin üzerinde
insan öldü, ama İsrail’den de ölen var. İsrail’in kayıpları
arttıkça, ateşkesi kendisi isteyecek. O zaman barış olur, birinci
husus sabırla mücadeleye devam. İkinci husus İsrail’in içindeki
ehli-insaf sahibi insanların bu yapılanan doğru olmadığını
uluslararası toplum nezdinde itibar kaybına uğradıklarını, bakın
Güney Amerika’daki iki devlet şu an büyükelçiliklerini çekti. Hem
Peru, hem Şili çekti, Bolivya burayı terörist devlet diye ilan
etti. Dolayısıyla Latin Amerika’daki ehli insaf sahibi yönetimler
bu yapılanın doğru olmadığını, bir terörist devlet eylemi olduğunu
söylediler” diye konuştu.
NİHAİ UMUT ULUSLARARASI BASKININ ARTMASI
Nihai umut uluslararası baskının artması gerektiğinin işaret eden
Bakan Yılmaz, “Batıdan böyle bir baskının gelebilmesi mümkün değil,
İsrail’deki ehli insaf sahibi insanlar kendi yöneticilerine
seslerini gür çıkarırsa Ortadoğu’da kalıcı, sürdürülebilir bir
ateşkes sağlanır diye düşünüyoruz. Allah Filistinlilerin yardımcısı
olsun. Güçle kuvvetle hiçbir zaman devlet yönetilemez, haktan
hukuktan adaletten ayrılmamak lazım, küfür ile devlet olur ama
zulüm ile devlet olmaz. İsrail’in bu gidişinin gideceği bir nokta
yoktur. NATO toplantısında Türkiye olarak İsrail’in NATO
tatbikatlarına katılmamasına blokaj uyguluyoruz, veto ediyoruz.
İsrail hiçbir NATO tatbikatına katılamaz diyoruz. Bir çok batı
ülkesi gelip diyor ki, İsrail bize dost, dolayısıyla bu vetonuzu
kaldırın. Biliyorsunuz İsrail, İsveç gibi NATO ülkesi değil
ortaktır. Kuveyt de ortaktır, Bir çok ülkeyle geliyorlar baskı
yapıyorlar. O zaman diyoruz ki İsrail’i ayırın, geri kalanlarına
biz evet diyelim. Onlar da yapmıyorlar, ayırmıyorlar, hep beraber
geliyorlar. Dedim siz İsrail’in dostu değilsiniz. İsrail’in dostu
olsanız yanlış yaptığını söylersiniz. Çünkü dostu olanın aynaya
ihtiyacı olmaz dersiniz. Şu anda batılı ülkeler İsrail’in yaptığı
her şeye ses çıkarmayarak, iyilikte yapmıyorlar, İsrail’e kötülük
yapıyorlar. Ama gelecek sabredenlerindir. ‘Men sabera zafera’ diye
güzel bir söz var, kim sabrederse zafer onundur. Zafer nedir, zafer
de barıştır. İnşallah Filistinliler barış dolu, özgür Filistin’e
kavuşacaklar” diye konuştu.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a valilik ziyaretinde Erzincan
Bakırı hediye edildi. Yılmaz gün içerisinde Erzincan Belediyesi ve
partisinin il başkanlığını da ziyaret etti.
(İHA)