Bakan Müezzinoğlu'ndan itiraf gibi açıklama
Abone olSağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, özel hastane temsilcileriyle yaptığı bir toplantıda "Keşke siyasete hiç girmeseydim" dedi.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Özel Hastaneler ve
Sağlık Kuruluşları ile yaptığı toplantıda, itiraf gibi ifadeler
kullandı. "Sağlık hizmeti sunumunda sorunlar dükkanı kapattığımız
gün biter" diyen Müezzinoğlu ekledi, "Keşke siyasete hiç
girmeseydim"
Sağlık Bakanlığı, Çalıma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal
Güvenlik Kurumu ve İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen
'Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Kurultayı
2015 6'ncı Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları'nın açılışı, Sağlık
Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun katılımıyla yapıldı. Antalya'nın
Belek turizm bölgesindeki Susesi Hotel'de 15-19 Nisan tarihlerini
kapsayan kurultay, 'Sağlıkta Kalite İçin El Ele' sloganıyla
düzenleniyor.
HASTANELERİN İSKANI YOK
Toplantının açılış konuşmasını yapan OHSAD Genel Başkanı Dr. Reşat
Bahat, özel sektör hastaneleri olarak yaşadıkları sorunları Bakan
Müezzinoğlu'na hitaben anlattı. Özellikle İstanbul'da olmak üzere
birçok hastanenin iskanı olmadığını belirten Dr. Reşat Bahat,
bürokrasinin bunu görmezlikten gelmemesi gerektiğini söyledi.
Hastanelerin yüzde 70'inin 5 bin metre karenin altında olduğunu ve
büyümeleri, genişlemeleri gerektiğini kaydeden Bahat, bu yönde
cazip teşvikler talep etti. Bakanlığın şehir hastaneleri projesini
siyasi bir karar olarak değerlendiren ve mantığına inandığını
söyleyemeyeceğini kaydeden Bahat, "Merak ettiğim, bize
olmadığı söylenen kaynaklar kamu hastanelerine nasıl
sağlanıyor?" dedi.
'CUMHURBAŞKANI AL DİYOR, CEZA KESİLİYOR'
Sağlık turizminin ağırlıklı olarak tümüyle özel sektör eliyle
verilmesi gerektiğini ve kamu hastanelerinin de maliyet
muhasebesine tabi olmasını istediklerini belirten Bahat, fazla
yatak kullanımından dolayı SGK tarafından özel hastanelere 300-500
bin TL cezalar kesildiğini ve bu yüzden haklı olarak korkulduğunu
söyledi. Bahat, "Hastanenin, yoğun bakım ünitesinin ruhsatı
var ama yatağın ruhsatı yok. 400 yatak boş kalıyor, 400 hasta
dışarda bekliyor. Sayın bakanım buna müsaade etmemelisiniz.
Cumhurbaşkanımızın bir sözü vardı, 'Acil hastaları sorgulamadan,
yeriniz olmasa bile alacaksınız.' Almışız hastayı, tedavisi
yapılmış, zararına fatura kesmişiz. Ama ceza uygulanıyor. Fazla
yatak uygulandığı gerekçesiyle" diye konuştu.
SORUNLAR ÖLDÜĞÜMÜZ GÜN BİTER
İnsanlık tarihi boyunca sağlık ve sağlık sorunlarının konuşulduğunu
kaydeden Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sağlıkta yaşanan
sorunları evliliğine yönelik verdiği örnekle karşılaştırdı. 38
yıllık evli olduğunu ve öğrenciyken evlendiğini belirten Bakan
Müezzinoğlu, "O günlerde 52 metrekarelik bir dairede
oturuyoruz, 1 takım fincanımız var. Fincanın biri yıkanırken sapı
kırılmış. Sapı kırılan fincanı 404'le yapıştırdık, yeni takım
alamadık. 38 yıldan bu yana eşim hala 'İşte şu da yok, bu da yok,
bunu da halletmedin, iki aydır söylüyorum, üç-beş yıldır şu sorunu
hala çözmedin.' 'Sorunlar ne zaman biter' diye hanıma sordum. Dedi
ki, 'Böyle giderse hiç bitmez. 'Biter' dedim, 'Öldüğümüz gün
biter.' Şimdi sağlık hizmeti sunumunda sorunlarımızın bitmesini
bekliyorsak dükkanı kapattığımız gün biter, hiçbirimizin de dükkanı
kapatmaya niyeti yok."
'KEŞKE SİYASETE GİRMESEYDİM'
Altıncı hissine dair ilginç söylemlerde bulunan Bakan Müezzinoğlu,
altıncı hissine baktığında 'keşke siyasete girmeseydim' dediğini
belirterek, "Şimdi ben altıncı hissime bakıyorum, iyi ki
hekim olmuşum, iyi ki muayenehane açmışım, iyi ki poliklinik
açmışım, iyi ki bir hastanenin kuruculuğunu yapmışım. Altıncı
hissime bakıyorum ya keşke siyasete girmeseydim. Altıncı his bu
salondakilerin hiçbirini yanıltmadı, sorun, sıkıntı yarattı ama
hayat bir mücadeledir zaten, mücadeleyi verebilmektir. Yarınlara
giderken yeni umut, heyecanlar ve hedeflerle gidiyoruz. Sorunlar
sıkıntılar yine devam edecek. Cebinize 1 milyon dolar koyup 10
hastane alacağınız günlerden şimdi yer darlığından şikayet
ediyoruz. Bütün bunlar sektörün dinamikleridir ve bu nedenle
sorunları da vardır" dedi.
ÜNİVERSİTE HASTANELERİNE YASAL ELEŞTİRİ
Sağlık sektörünün üç sac ayağı olarak üniversite hastaneleri, özel
sektör ve kamuyu gösteren Bakan Müezzinoğlu, üniversite
hastanelerinin bir yasal düzenlemesi olmamasını eleştirdi ve 'Yasal
düzenleme yapalım' dediklerinde 'Sağlık Bakanlığı bize müdahale mi
ediyor' diye karşı çıkıldığını söyledi.
Sağlıkta Uygulama Tebliği'nin artırılması, iki katına
çıkarılmasının sorunu çözmeyeceğini kaydeden Bakan Müezzinoğlu, "Bu
ülkede 20 bin uzman hekim açığı, 10 bin pratisyen hekim açığı
dururken, teknoloji dinamikleri planlı düzenlenemiyorsa bütçenin
artırılması sorunları çözer mi" diyerek, değerlendirmelerin 360
derece bakış açısıyla yapılması gerektiğini söyledi.
SEZARYEN ÖRNEKLİ ELEŞTİRİ
Bakan Müezzinoğlu, Türkiye'nin çok güçlü bir sağlık tüketicisi
olduğunu ve dünyanın teknoloji ilacı üretip Türkiye'ye sattığını
dile getirdi. Müezzinoğlu, "Bir hekim arkadaşımızı 'Aaa ne güzel ya
400 tane doğum yapmış 350'si de sezaryen, helal olsun' diye
alkışlayalım mı? 'Sezaryene daha çok para verelim mi' diyeceğiz?
Yoksa 'Arkadaş dur ya ne oluyor, 400 tane doğumun 350'si sezaryen.
Hangi bilimsel veri, hangi akreditasyon, hangi kalite standardı',
bunu tartışmıyor, değerlendirmiyorsak, yalnız hizmeti ve gündelik
memnuniyeti merkeze alan bir anlayışla sağlıklı bir noktaya
gidebilir miyiz?" diye konuştu.
Bu nedenle önümüzdeki sürecin farklı dinamiklerin de devreye
sokulacağı bir süreç olacağını aktaran Bakan Müezzinoğlu, "O
hizmeti sunacağız ve kalitesini akredite edeceğiz. Akreditasyon
Sağlık Bakanlığı'nın olmamalı. Güven duyulan, kendisini yenileyen,
dünyayla kendisini entegre eden ve sağlık hizmeti sunan tüm
yapıları akredite eden bir yapısal kurumu kurmamız lazım. Bu
nedenle Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'nı kurduk ve
önümüzdeki 1 ay içinde biyoteknoloji enstitüsüyle, kanser
enstitüsüyle, akreditasyon enstitüsüyle bağlı kuruluş değil, ilgili
kuruluş şeklinde yapılar inşallah yıl sonuna kadar yol haritasını
belirleyecek" dedi.