Bakan Kılıç: Üslup korunmalı
Abone olGençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, dershane tartışmalarına ilişkin, "Kırmadan, incitmeden bu meseleyi çözüme kavuşturmak lazım" dedi. <br/...
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, dershane tartışmalarına
ilişkin, "Kırmadan, incitmeden bu meseleyi çözüme kavuşturmak
lazım" dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, TGRT Haber’de gündeme ilişkin
değerlendirmelerde bulundu. Bakan Kılıç, dershaneler konusuna
getirilen eleştirilere ilişkin, "Dershaneler konusu senelerden beri
Türkiye’de tartışılan bir konu. Üzerinde tam manasıyla kesin bir
mutabakat sağlanamayan bir konu. Çözümlerin üzerinde duruldu. Bu
konu tartışılırken üslubun da korunması gerektiğini düşünüyorum.
Dershane konusunda taraf ve karşıt olanlar açısından da korunması
gereken bir üslup olduğu kanaatindeyim. Eğer üslup korunursa mesele
enine boyuna toplum tarafından algılanacaktır. Her hükümetin belli
uygulamaları vardır. Eğitim bir hükümetin, hangi hükümetin olursa
olsun vazgeçilmez politika dinamiklerinden ve sahalarından
birisidir. AK Parti de kendi bakış, yaklaşımları ve seçim
beyannameleri çerçevesinde bunları ortaya koyacaktır. Hükümet
politikalarının belli itirazlarla karşılaşması gibi bir durum varsa
bu durumda da o itirazlara kulak vermekten daha demokratik bir
yöntem olamaz. Detaylar üzerinde bir kısım dinlemelere ve fikir
alışverişine devam edilecek. Dershaneler konusunda hükümetin
kararlı tutumu bariz. Bu konuda bir dönüşüm programı uygulanacak.
Bu dönüşüm programının kısa ve uzun vadede neler getireceğini
kestirmek mümkün değil. Bu dönüşüm programından Türkiye daha fazla
faydalanması mümkün olabilir mi? Bu yönüyle konuya yaklaşmak lazım.
Kırmadan, incitmeden bu meseleyi çözüme kavuşturmak lazım. Dershane
meselesinde samimi olarak taraf da olmayan bazı kesimler bu
meseleden hareketle Türkiye’deki fikirdaş çevreler arasına nifak
tohumları ekmek üzere çok ciddi gayret içindeler. Sosyal medyada
sahte hesaplar üzerinden karşı tarafa yumruk sallamalar var.
Samimiler mi, değiller mi? Gerçek kimliklerine bakmak lazım, tabii
bunları bulabilirseniz. Kalıcı husumetlere yol açmamak lazım. Bir
hükümet politikası varsa, bunu anlamaya gayret anlamak lazım.
Dershaneler meselesini savunanlar ve karşı çıkanların da görüşünü
ifade ederken, kırıcı, yıkıcı ve incitici olmaması lazım. Bugün
olduğu gibi yarında yüzümüze bakacağız, bu noktanın unutulmaması
lazım. Bize birbirimizden daha yakın kimse yok" dedi.
Bakanlar Kurulu’nda bu konuyla ilgili ilk tasarı taslağının
sunumunun geçtiğimiz pazartesi yapıldığını bildiren Kılıç,
"Nihayetinde, kırmadan, dökmeden yürümek lazım. Her zaman aynı
şeyler düşünülemeyebilir. Belli sorunların çözümünde aynı
yaklaşımlar benimsenemeyebilir ama bu Türk milletine ve Türkiye’ye
ilişkin hayırlı düşüncesi olan insanların o düşüncesinden
uzaklaştığı anlamına gelmez. Fetullah Gülen hoca efendi ve hizmet
hareketi, Türk insanı, Anadolu için samimi ve katkıları olan bir
insan. Sayın Başbakanımızın da endişelerinin neler olduğunu
biliyorum. Nihayetinde biraya gelindiğinde konuşulacak 100
meselenin tereddütsüz 99’unda ittifak sağlanacaktır. Belli
noktalarda farklı düşünceler olabilir. Bu farklılıkları da zaman
içinde tolere edebilmenin yol ve yöntemleri için aklı selim
çalışmalar yürütmek lazım. Dışarıdan birileri bir gerilim yaratmak
istiyor olabilir. Bugün Türkiye’nin önünde çok konu var. Gündem
olması son derece normal. Bu yıl itibarıyla dershanelerde kayıtlı
olan öğrenci sayısı 1 milyon 12 bindir, geçen yıl itibarıyla 1
milyon 280 bin. Dolayısıyla çok sayıda öğrenci ve öğrenci velisini
alakadar ediyor. Nihayetinde dershaneler sadece bir kesimin
dershaneleri değil. Farklı grupların ve tamamen ticari maksatlarla
kurulmuş işletmeler var. Dün bu meseleye tamamen karşı olanların
bugün tarafmış görüntüleri garip geliyor. Dershaneciliğe de
temelinde karşı olan birtakım kesimlerin bugün farklı sahalar
içinde olması da çok farklı düşünceleri akıllara getirebilir.
Nihayetinde bir dönüşüm, bu dönüşümün faydaları ve zararları da
olacaktır. Bu dönüşüm devam ederken mahzurlu olan yönlerine ilişkin
olarak da empati ve görüş alışverişi trafiği devam ettirilebilir"
değerlendirmesinde bulundu.
Kılıç, dershaneler konusunda ’cemaat-hükümet gerginliği’
iddialarına ilişkin, "Bu tür tartışmalar, hizmet çevrelerinde
sempatik bulunmayan tartışmalar çünkü oradaki öğretimin ve adabın
da gereği şu, ’devlet söz konusu olduğunda devletle karşı karşıya
gelmemek’ noktasında bu tür yaklaşımlar Türkiye’nin normalleri
içinde makul bir zeminde konuşulamayacak konulardır" dedi.
Bunun bu açıdan normal bulunmayan bir yaklaşım olduğunu söyleyen
Kılıç, gerilimi tırmandıranlara bakıldığında bu yaklaşımların
Türkiye’nin huzur ikliminde olmasını istemeyen yaklaşımlar olduğunu
ifade etti. Kurulmuş olan bir dershane sisteminin olduğunu anlatan
Kılıç, bu sistemin realize ettiği belli hizmetlerin olduğunu ve bu
dönüşümün günün sonunda yeni hayırlara vesile olma ihtimalinin
olduğuna işaret etti.
Türkiye’nin son yıllarında yaşanan normalleşmelerinin yok
sayılmasının haklı bir yaklaşım olarak değerlendirilmesinin mümkün
olmadığını söyleyen Kılıç, bugün dershaneler meselesinde hükümetin
görüşleri ve karşıt görüşte olanların Türkiye’nin özgürleşme
süreçlerinde demokrasiden, özgürlüklerden ve sivil anayasadan yana
tavır koyduğunu ifade etti. Kılıç, "Elbetteki itirazlar
yapılacaktır, eleştiren ve karşı çıkan olacaktır ama bütün bunları
yaparken demokrasinin sınırları içinde kalmak lazım. Kırıcı olmamak
lazım çünkü yarın bizler yine birbirimizin yüzüne bakacağız.
Dostları üzmemek ve geçmişten gelen husumeti olanları da
sevindirmemek lazım" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır ziyareti için
muhalefetin yaptığı eleştirilere ilişkin değerlendirmede bulunan
Kılıç, "Türkiye’de hangi iyi olan şeye muhalefetin destek verdiğini
gördük ki Diyarbakır’da yaşanan çözüm sürecine ilişkin önemli ve
tarihi bir inisiyatife muhalefetin destek vermesini bekleyelim.
Türkiye’de terörle mücadele siyaset üstü bir mesele olarak ele
alınabilseydi terör meselesiyle AK Parti hükümetinin mücadele
etmesine gerek kalmazdı. 20 sene önce zaten o mesele zaten çözüme
kavuşurdu" dedi.
Türkiye’de terörün yarattığı ortamlardan beslenenlerin olduğunu
anlatan Kılıç, terörün yönettiği güçler dengesinden kendine güç
çıkaranlar olduğunu ve bunların çoğu zaman siyaset dışı karanlık
güç odakları olduğunu ifade etti. Terör sorununun kalıcı çözüme
kavuşturulmasının Türkiye’de istenmediğini anlatan Kılıç, AK Parti
hükümeti ve Başbakan Erdoğan’ın terörle mücadele konusunda ezber
bozduğunu dile getirdi.