BAKAN EKER’DEN TAKVİYE EDİCİ ÜRÜN AÇIKLAMASI

Abone ol

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Bundan sonra bu tür takviye edici gıda üreten işletmeciler, her ürün için piyasaya arz etmed...

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Bundan sonra bu tür takviye edici gıda üreten işletmeciler, her ürün için piyasaya arz etmeden önce Bakanlığımızdan onay alacaklar. Onay almadan hiçbir şekilde bir işlem gerçekleştiremeyecekler" dedi.
Bakan Eker, Bakanlık binasında düzenlediği basın toplantısında, bugün Resmi Gazete’de yayımlanan, "Takviye Edici Gıdaların İthalatı, Üretimi, İşlenmesi ve Piyasaya Arzına İlişkin Yönetmelik"in detaylarını anlattı. Gıda takviyelerinin tüketiciyi olumsuz etkileyebildiklerini söyleyen Eker, "Bundan sonra bu tür takviye edici gıda üreten işletmeciler, her ürün için piyasaya arz etmeden önce Bakanlığımızdan onay alacaklar. Onay almadan hiçbir şekilde bir işlem gerçekleştiremeyecekler" şeklinde konuştu.
Takviye edici gıdalar için onay sürecinin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı temsilcilerinden oluşan 15 kişilik komisyon tarafından takip edileceğini bildiren Eker, "karekod uygulaması" ile bakanlığın denetim elemanları ve cep telefonu bulunan vatandaşların, ürünün gerçek mi sahte mi olduğunu izleyebileceğini ifade etti. Tüketicileri takviye edici gıdaların ilaç olmadığına ilişkin çağrıda bulunan Eker, "Maalesef oradaki problem şu, bunlar bazen televizyonların bazı programlarını kiralamak suretiyle, oralara reklam vermek suretiyle, bazen izlenemeyen internet sitelerinden bu tür ürünlerin satış ve pazarlamalarını yapabilmekte. Bir taraftan da mevcut mevzuat çerçevesinde hem Ulaştırma Bakanlığımızla hem RTÜK ile bilgi alışverişinde bulunmak suretiyle bunları izliyoruz. Bundan sonraki süreçte bu izleme sistemi biraz daha ayrıntılı, titiz olacak. Hatta ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşüp bunların reklamlarına birtakım sınırlamalar getirmek için zorda kalırsak, bir yasal değişikliğe başvuracağız. Bunları çok mecbur kalınmadığı sürece yapmak doğru değil ama eğer toplum sağlığı söz konusuysa, başka türlü bunlarla mücadele edilemiyorsa, sadece yasayla yapılabilecekse o konuda bir çalışma yapılabileceğini ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Gıda takviyeleri ve buna benzer ürünlere yönelik ilginin her geçen gün arttığına dikkat çeken Eker, Türkiye’de üretilen ve ithal edilen takviye edici gıda miktarının yıllık 8 bin ton civarında olduğunu açıkladı. Bu alanın mutlaka iyi takip edilmesi, iyi regüle edilmesi ve toplum sağlığına zarar verebilecek uygulamalardan kaçınılması gerektiğini anlatan Eker, "Bunun için sıkı bir takip mekanizması getirdik. Bugün 22 maddelik bir yönetmelik yayımlandı. Bundan sonraki süreçte takviye edici gıdalarla ilgili çok daha sıkı kurallar getiriyoruz" diye konuştu.

"HER DERDE DEVA GİBİ SATILIYOR"
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Eker, takviye gıda maddelerinin içeriğinde en çok karşılaşılan maddelerin hangisi olduğunun sorulması üzerine, "Bir bitkisel gıda takviyesinde doğal olarak bulunmaması gereken ’sibutramin’ veya buna benzer etken maddeler var. Bir kısmı aslında kimyasal bileşikler, yani normal eczanedeki bir ilaç. O madde bir gıda takviyesinin içine katılıyor ve gıda takviyesiymiş gibi ilaç satılıyor. İlacı ancak doktor tavsiye eder" cevabını verdi. Özellikle obezite ve kilo vermede kullanılan Sibutramin’in en çok karşılaşılan maddelerden birisi olduğunu belirten Eker, Sildenafil ve buna benzer ilaçların katılmasıyla gıda takviyelerinin performans artırıcı, tansiyon düzenleyici, neredeyse "her derde deva" gibi satıldığını söyledi.
Bir gazetecinin "Gıda takviyelerinin internetten denetim ve takibi nasıl olacak?" şeklindeki sorusu üzerine Eker, çıkarılan yönetmelikte internet sitelerinin izlenmesiyle ilgili bir takım düzenlemelerin olduğunu vurgulayarak, "Belirli adres ve onların yayın yaptığı uzantılar belirlenmiş olacak. Belirlenmeyen yerlerde yayın yapılmasına izin verilmeyecek. Onlar da ayrıca özel surette izlenip denetlenecek" cevabını verdi.

"35 SAHTE ÜRÜNÜ İFŞA ETTİK"
"Yaptığınız denetimlerde ne kadar sahte gıda takviyesine rastladınız" sorusuna ilişkin Eker, bakanlık olarak bugüne kadar yapılan denetimlerde 35 sahte ürünün tespit edilerek, ifşa edildiğini belirtti. Sahte ürünün toplatılması, imha edilmesi ve diğer idari ve adli cezalarla ilgili müeyyidelerin ayrıca uygulandığını, bunun yanında bu ürünlerin ifşa edildiğine dikkat çeken Eker, "Halk sağlığını ilgilendiren, halk sağlığına muhalefet ettiği tespit edilen bir şey varsa bunları da açıklıyoruz" dedi.

"SAĞLIK BAKANLIĞI’YLA MÜŞTEREK ÇALIŞIYORUZ"
Eker, sahte gıda takviyelerini nedeniyle hayatını kaybedenlerin bulunduğunun sorulması üzerine, konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı’yla ortak çalıştıklarını anlatarak, "Bu konunun üzerinde 6 aydır çalışıyoruz. Sağlık Bakanlığımızla da müşterek çalışıyoruz. Yönetmelik kapsamında oluşturulacak komisyonda sağlık bakanlığımızın da katkısıyla olacak bir husus" ifadelerini kullandı.

"VATANDAŞ AÇISINDAN ENDİŞE EDECEK BİR ŞEY YOK"
Mersin limanında GDO’lu olduğu iddiasıyla el konulan 28 bin ton pirinçten Amerika’ndan geldiğine yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine Eker, "O konuda biz daha önceden açıklamamızı yaptık, açıklamamızın arkasındayız. Bununla ilgili bilgiler kamuoyuyla ayrıca paylaşacağız. Vatandaş açısından endişe edecek bir şey yok" diye konuştu.

"2012 YILI İÇERİSİNDE 410 BİN DENETİM YAPTIK"
Bundan sonraki süreçte ithal edilecek gıda takviyeleri veya piyasadaki ürünler hakkında yapılması gerekenler konusunda bilgi veren Eker, 2012 yılı içerisinde 410 bin denetim yaptıklarını bildirerek, mevzuata uygun denetim yapmayanların 16 bin 892’sine cezai yaptırım uygulandığını açıkladı. Eker, 42 işyerini ise savcılığa verdiklerini anlattı. Gıda, yem ve atıksu konusunda 800 bine yakın analiz yapıldığını açıklayan Eker, "Alo 174" Gıda Hattı’yla 7 gün 24 saat boyunca gıda konusundaki şikayetleri takip ettiklerini ve işlem yaptıklarını vurguladı. Doğrudan gıda ihbarı ve bilgi edinme amaçlı 819 bin başvuru yapıldığını dile getiren Eker, sadece gıda amaçlı 151 bin çağrının kayıt altına alındığını ve 148 bininin sonuçlandırıldığını açıkladı.

"30 BİN KADRO DOĞRUDAN GIDA DENETİMİ YAPIYOR"
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın sahada teknik olarak gıda denetim yapan 5 bin elemanı bulunduğuna dikkat çeken Eker, "Bunlar doğrudan gıda denetimi işi yapıyor. Onlara yardımcı olanları dikkat aldığımızda, sahadaki, atölyedeki, imalathanedeki, marketteki, lokantadaki denetim yapan 5 bin kişiye yardımcı olanları hesaba kattığımızda bu rakam 30 bin kişiyi buluyor. Aslında 30 bin kişilik bir kadroyla yürütülen bir faaliyet. Üzerinde en çok durduğumuz konu, sadece nihai satış noktasında veya üreticinin sofrasına gelecek noktada denetlemek değil, toprak safhasından, çiftlik safhasından yani tarla safhasından, oradan itibaren bu zinciri takip etmek, yanlış uygulanmanın oluşmasını en başından engellemek" şeklinde konuştu.

"TÜKETİCİ CEP TELEFONU İLE SAHTE ÜRÜNÜ TESPİT EDEBİLECEK"
Karekod uygulamasını anlatan Eker, ambalaj üzerinde yer alan özel işaretlerin bazı cihazlarla okunarak, o ürünün sahte olup olmadığının tespit edildiğini kaydetti. Eker, tüketicinin ise cep telefonuyla bu ürünlerin sahte olup olmadığını öğrenebileceğini söyledi. Sahte gıda maddeleri konusunda daha önce üzücü hadiselerin yaşandığını hatırlatan Eker, "Gıda takviyeleri, sahte içki ve sahte bal ile ilgili karekod uygulamasını başlatıyoruz. Buna benzer ürünleri karekod sistemiyle takip sürecinin kısa süreci içerisinde uygulamasına geçeceğiz" karşılığını verdi.
Bakan Eker, geçen yıl uygulamaya konulan ifşa etme yönteminin etkili olduğunu vurgulayarak, özellikle karışım ürünlerde bu konunun caydırıcı olduğunu anlattı.
(İHA)

Günün Önemli Haberleri