Bakan Çağlayan’a Belçika’dan kraliyet nişanı
Abone olResmi temasları kapsamında Belçika’da bulunan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a, Belçika Kraliyet Nişanı verildi. <br/>Belçika Dışişleri, Dış ...
Resmi temasları kapsamında Belçika’da bulunan Ekonomi Bakanı
Zafer Çağlayan’a, Belçika Kraliyet Nişanı verildi.
Belçika Dışişleri, Dış Ticaret ve AB İşlerinden Sorumlu Bakanı
Didier Reynders ile bugün Brüksel’de bir araya gelen Ekonomi Bakanı
Zafer Çağlayan, Türkiye-Belçika I. Dönem Karma Ekonomi ve Ticaret
Komitesi (JETCO) toplantısına katıldı. Toplantı öncesi ikili
görüşme yapan bakanlar, ticaret, Gezi Parkı olayları ve Türkiye’nin
AB süreci konularını ele aldı. İkili görüşmenin ardından düzenlenen
törenle Bakan Çağlayan’a Belçika Kraliyet Nişanı verildi. Törende
konuşan Bakan Çağlayan, "Bugün Belçikalı dostlarımız tarafından
takılan bu nişanı yalnızca şahsımı değil, dünyanın imrenerek takip
ettiği Türk milletini, Türk işadamını ve girişimcisini de
onurlandırmıştır. Bu anlamda tarihi köklü siyasi, ekonomik ve
diplomatik ilişkilere sahip olduğumuz Belçika başta olmak üzere
dünyanın birçok ülkesiyle aynı hızımızı birlikte beraber iş yapmayı
bundan sonra fazlasıyla önemseyeceğimizi buradan ifade etmek
isterim. Bu adımlar gösteriyor ki değerli dostum Reynders ile
beraber aramızdaki ilişkileri çok daha fazla geliştirip, bugün 6
milyar dolara gelmiş olan ikili ticaretimizi mutlaka 10 milyar
dolara çıkarmamız gerektiğini ifade ediyoruz" dedi.
İki bakan, daha sonra düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin
sorularını yanıtladı. Belçikalı Bakan Reynders, görüşmelerde
Çağlayan’a Gezi Parkı olayları ile ilgili düşüncelerini
aktardığını, kullanıldığı iddia edilen orantısız güçten
bahsettiğini ve hükümet ile toplum arasında bir diyalog kurulması
gerektiğinden söz ettiğini ifade ederek, "Olaylara kronolojik bir
açıdan bakarak analiz etmeye çalıştık" dedi. Bunun üzerine Bakan
Çağlayan konuya ilişkin şunları söyledi:
"Yaptığımız görüşmede değerli dostuma ülkemizde Mayıs sonu itibarı
ile başlayıp şu an etkilerinin kaybolduğu olaylarla ilgili geniş
detaylı belgelerle birlikte bilgi verdim. Ülkemizde
vatandaşlarımızın gösteri ve yürüyüş hakları ve fikirlerini özgürce
ifade etme hakları kanunlarla teminat altına alınmıştır. Bu konuda
hiçbir engel söz konusu değildir. Ancak bununla bilhassa marjinal
ve bölücü örgütlerin kamu malına zarar verecek davranışlarını bu
klasman içerisinde tutmak asla söz konusu değildir. Barışçıl
gösteri yapanlarla Türkiye’yi bölmeye yönelik, kamu düzenini
bölmeye yönelik marjinal ve illegal örgütleri aynı kefeye koymak
hiçbir şekilde mümkün değildir. Dünyanın her ülkesinde olduğu gibi
polisin temel görevi kamu düzenini bozmaya yönelik olanları ve kamu
malına zarar vermelere karşı caydırıcı her türlü tedbiri almaktır.
Taksim’deki bir kamu malı olan Atatürk Kültür Merkezi çeşitli
bölücü örgütler tarafından işgal edilmiştir. Bu bir suçtur. Polis
de bu suçun ortadan kaldırılması noktasında gerekeni yapmıştır. Ben
Sayın Bakan’a örnekleriyle, gerek sosyal medyada, gerek
uluslararası dev medyada o süreçte yapılan dezenformasyonları,
dünyanın başka ülkelerinde yapılan ancak Türkiye’de yapılıyormuş
gibi gösterilen ve Türkiye’ye bir karalama kampanyasına dönüşen
eylemleri belgeleriyle bizzat gösterdim."
En fazla demokratik hak ve düzenlemelerin kendi iktidarları
döneminde olduğunu ve bunu da AB istiyor diye değil Türk halkı hak
ediyor diye yaptıklarını anlatan Çağlayan, bazı AB ülkelerinin
Türkiye’nin müzakere süreci önüne kendi siyasi çıkarları sebebiyle
engel koymasının da kabul edilemez bir şey olduğunu dile getirdi.
Brüksel’den AB’ye seslenen Çağlayan şöyle konuştu:
"Türkiye’ye üç yıldır fasıl açtırmayan AB’nin Türkiye’ye diğer
ülkelerden farklı davranmamasını beklemek bizim en doğal
hakkımızdır. AB’nin kalbi Brüksel’den bize karşı samimi davranışlar
içerisinde olunması gerektiğini ifade ediyorum."
Bir gazetecinin bahsi geçen belgelere içerisinde Belçika basınına
ait materyal bulunup bulunmadığı sorusu üzerine ise Çağlayan,
"Bizim tespitlerimizde yok ve bu nedenle Belçika medyasının sorumlu
davranışından ötürü teşekkür ediyoruz. Olanları zaten tüm dünya
biliyor. Başbakanımızın Kazlıçeşme mitingini gösteren bir
uluslararası medya kuruluşu altına geçtiği altyazı ile ’Hükümet
karşıtı göstericilerin yapmış olduğu eylem’ diye gösterecek kadar
hadsizlik yapmıştır" dedi.
(İHA)