Bakan Bozdağ'dan 6’lı masaya aday tepkisi: “Masa çatlar, kırılır, dağılır diye endişe ediyorlar”
Abone olAdalet Bakanı Bekir Bozdağ, muhalefet partilerinin yer aldığı 6’lı masayı takip ede ede yorulduklarını belirterek, "Bu masadakiler kim cumhurbaşkanı olacak? Adı nedir? Falan isim olur mu, olmaz mı sorusunu birbirine sormaktan korkuyorlar. Masa çatlar, masa kırılır, masa dağılır diye endişe ediyorlar. Daha bir konuyu konuşmaktan endişe ediyorlar. Toplan toplan dağıl. Konuş konuş dağıl. O zaman bunlar bir kararı alamadılar. 4 senedir masadan cumhurbaşkanı adayı ismi çıkaramadılar" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Konya’da AK Parti İl Başkanı Hasan
Angı’yı ziyaret ederek, teşkilat mensuplarıyla toplantıda bir araya
geldi. Partinin il binasında gerçekleştirilen toplantı öncesi basın
mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Bozdağ, Türkiye'nin pek
çok hazinesi olduğunu söyleyerek, “Türkiye’nin en büyük hazinesi
siyasi istikrar, güçlü iktidar, iyi yönetim ve bunun ülkemize
kazandırdığı güven ortamıdır. Eğer bir ülkede siyasi istikrar olur,
güçlü iktidar iş başında bulunur, iyi bir yönetim ortaya koyarsa o
ülkede güven olur. Güven olan yerdeyse her şey daha iyi hale gelir.
Hamdolsun son 20 yılda milletimizin iradesiyle sandıkta bir siyasi
istikrar ve güçlü iktidar kuruldu. Şimdi sistem değişikliği de bu
güçlü iktidar, siyasi istikrar artık sistemin doğal sonucu olarak
ortaya çıktı. Bugün Türkiye'yle uğraşanların ana hedefi bilesiniz
ki Türkiye'nin siyasi istikrarını bozmak, güçlü iktidardan
Türkiye'yi mahrum etmek, iyi yönetimi ortadan kaldırmak ve bunun
doğurduğu güveni yok ederek bambaşka bir noktaya ülkemizi
taşımaktır” dedi.
“15 seçimde yapamadıklarını bundan sonra da
yapamayacaklar”
Türkiye'nin siyasi istikrarını, güçlü iktidarını, iyi yönetimini
korumanın ve güven ortamının bozulmasına izin vermemenin herkesin
hem bireysel hem de Türk milleti olarak ortak yararına olduğunu
ifade eden Bakan Bozdağ, “Bu hedefi tutturmak isteyenler çok
uğraşıyor. Türkiye'nin büyümesini durdurmak için tek yol olduğunu
görüyorlar. Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki ak kadroların
iktidarına son vermek. Eğer buna son verirlerse Türkiye'yi de
durduracaklarına inanıyorlar. Allah'ın izniyle başarabilecekler mi?
Başaramayacaklar. 15 seçimde yapamadıklarını bundan sonra da
yapamayacaklar. Şimdi Kılıçdaroğlu zaman zaman, ‘Gel bir
televizyona çıkalım, konuşalım, tartışalım. Millet görsün’ diyor.
Siyasetin başpehlivanı nereden belli olur? Siyaset meydanından
çıkar. Televizyondan başpehlivan mı çıkar? Sandıktan çıkar. 15
seçim olmuş, bu siyaset meydanının eli bükülmez, sırtı yere gelmez.
Rakiplerinin sırtını yere değdiren, göbeğine güneşi gösteren
siyasetin başpehlivan madalyasını şimdiye kadar elinden alan oldu
mu? Yok. Kuşağını elinden alan oldu mu? Yok. Oradan çıkmış
konuşuyor. Gel bakalım görüşürüz. Gel o zaman. Sandık ortada. Çık
yiğit bir şekilde de ki ‘Ben cumhurbaşkanı adayıyım.’ Hala masa
karar verirse aday olurum demek değil. Madem başpehlivanlık
istiyorsun, yüreğin de yetiyor, çık meydana ‘Ben de varım, ben de
adayım’ de. Rekabet böyle olur. Millet hakem olsun ve kararını
millet versin. Sandıktan kaçarak siyasetin meydanında siyasetçinin
giydiği kıspeti giymeden buradan başpehlivanlık edasıyla dolaşmaya
kimsenin hakkı yoktur. Meydan burada. Halep oradaysa arşın burada.
Herkesin bu meydana çıkmasında fayda var. Ama dikkat ederseniz
çıkamıyorlar. Şimdi Cumhurbaşkanımızı tek başına yenemeyeceklerini
anlayınca birisi diyor ayağından tutarım, öbürü elinden tutarım,
öbürü arkadan, öbürü önden 4, 5, 7 kişi bir araya gelmiş, şimdi bir
güreş yapacağız. 7’niz değil, yedi düvel gelmiş bir araya Tayyip
Bey yenilmemiş, siz mi yeneceksiniz? Cumhurbaşkanımızı seçim
meydanlarında yenmenin imkanı yok. Ben bunu söyleyince ‘neden’
diyorlar? Ben de diyorum ki dayısı kuvvetli onun. Dayısı kim
diyorlar? Dayısı Türk milleti. Dayısı Türk milleti olanı sandıkta
yenecek güç de yok, meydanda geçecek güç de yok. Allah'ın izniyle
geçemeyecekler” şeklinde konuştu.
“Eskiye dönmeyi umut olarak milletin önüne koyanlar bu
milletin basiretiyle alay ediyor”
Muhalefetin
söylediklerine itibar etmemek gerektiğini söyleyen Bekir Bozdağ,
“Çünkü her şeyi milletimizi aldatmak, onların iradesini manipüle
ederek sandıkta kendilerine oy vermek için yapıyorlar. Samimi
ortaya koydukları hiçbir şey yok. Bugüne kadar milletin önüne
getirdikleri somut bir proje var mı? Yok. Somut bir eser var mı?
Yok. Somut bir vaat var mı? Yok. Bol bol konuşuyorlar. Ama nasıl
yapacaklarına dair hiçbir şey yok. Bunların milletimizin önüne
koydukları, yeni olan hiçbir şey yok. Ne geleceğe dair bir şeyleri
var, ne umut olarak söyledikleri bir şey var, ne yeni söyledikleri
bir şey var. Artık yeni şey söylemek lazım. Peki bunlar yeni şey
söylüyorlar mı? Söylemiyorlar. Ne söylüyorlar? Parlamenter sisteme
geri döneceğiz. Başka projeniz var mı? Yok. Bu ne? Eski. Eskiye
dönmeyi, geriye, dönmeyi umut olarak milletin önüne koyanlar bu
milletin basiretiyle sağduyusuyla adeta alay ediyorlar. Dünyanın
neresinde geriye gitmek, ileriye gitmek olarak değerlendiriliyor.
Dünyanın neresinde geriye dönüş gelecek olarak değerlendirilir?
Dünyanın neresinde eskiyi getirmek yeni bir umut olarak milletin
önüne konur? İşte bizim muhalefet bunu yapıyor. Bunların samimiyeti
yok. Helalleşme diye geziyorlar, her gün konuşuyorlar. Helalleşme
nasıl olur? Onun gereklerini yapmanız lazım. İzmir'de bir belediye
başkanı kalkıp bizim ceddimize, atamıza hakaretler saydırırken o
belediye başkanına karşı tek kelime etmeyip ecdadına saygısızlık
yapmayı büyük bir fikir ve ideoloji olarak benimseyen, onu savunan
fikirlerin arkasından durarak mı helalleşeceğiz? Nasıl olacak bu
helalleşmek? Memurları tehdit ediyor. Şöyle olacak diyor.
Müteahhitleri tehdit ediyor. İhaleye girerseniz başınıza gelmedik
kalmaz diyor. Siyasileri tehdit ediyor, hepiniz yargılanacaksınız
diyor. Önüne geleni tehdit ediyor. Yani önüne geleni tehdit ederek
helalleşebilir mi bir insan? Bir yandan helalleşme diyor çiftçimizi
tehdit ediyor. Bir yandan helalleşme diyor. Esnafımızı tehdit
ediyor. Öte yandan gazetecilere geldiğimizde ilk sizin gazeteyi
kapatacağız diyorlar. Nasıl helalleşeceksiniz? Daha şu anda iktidar
yüzü görmeden sahte anketlere kanarak buradan tehdit etmedikleri
adam kalmadı neredeyse. Allah muhafaza bunlara bir de güç geçse o
zaman ne yapacaklar? Kestirmek mümkün değil. Bakın buradan çok net
söylüyorum. Bunların helalleşme dedikleri şey hesaplaşmadır.
Helalleşmeyi kazıyın, altındaki gerçek yazının hesaplaşma olduğunu
göreceksiniz. Çünkü bunların bütün yaptıkları bizim sahip olduğumuz
değerlerle kavga etmektir. Muhafazakar çevrelere, milliyetçi
çevrelere şirin görünmek için de bazı şeyler yapıyorlar. İşte
bazıları da çıkmış bunlar muhafazakarlarla, milliyetçilerle şöyle
olur, böyle olur değerlendirmeleri yapıyorlar. Ama diyanetin 4-6
yaş Kur'an kurslarının karşısında dimdik duran bir CHP'yi
görüyorsunuz. Orta Çağ zihniyeti diye eleştiri yapan o zihniyetin
temsilcilerini görüyoruz. Nasıl helalleşecek? Milliyetçilerin,
muhafazakarların, bu milletin değerlerine saygı duyanların
değerleriyle, kavgası olanlarla o kavgayı bırakıp onlara sevgi ve
saygıyı ifade etmedikçe bunların helalleşmesi mümkün değildir.
Sadece seçime dönük bir propaganda vasıtasıdır, bir proje
helalleşme ritüelinden başka hiçbir şey değildir. Helalleşmenin
içini doldurarak yaparsınız. Helalleşmenin gereklerini yaparak
yaparsınız. Bunlar onu da yapmıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Masa çatlar, kırılır, dağılır diye endişe
ediyorlar”
6’lı masanın cumhurbaşkanı adayını da henüz bulamadığını kaydeden
Bozdağ, “Biz masayı takip ede ede yorulduk. Bunlar toplana toplana
yorulmadılar. Yiye yiye doymadılar, birbirine ikram ede ede
usanmadılar. Yani masada ne konuşuyorlar, ne ediyorlar bilen eden
yok. Dışarı çıkınca 2-3 kelime anlatıyorlar. İçi doğru mudur eğri
midir? Bilen yok. Ben şimdi sorarım. Siz yıllarca konuşacaksınız.
Cumhurbaşkanının vasıfları şöyle olacak. Özellikleri böyle olacak.
Ama kim olacak sorusunu hiç sormayın. Cevabını hiç aramayacaksınız.
Bu masadakiler kim cumhurbaşkanı olacak? Adı nedir? Falan isim olur
mu, olmaz mı sorusunu birbirine sormaktan korkuyorlar. Masa çatlar,
masa kırılır, masa dağılır diye endişe ediyorlar. Daha bir konuyu
konuşmaktan endişe ediyorlar. Toplan toplan dağıl. Konuş konuş
dağıl. O zaman bunlar bir kararı alamadılar. 4 senedir masadan
cumhurbaşkanı adayı ismi çıkaramadılar. Allah muhafaza memleket
ciddi sorunlarla karşı karşıya olsa bunlar memleketin bir
meselesini oturup müzakere edip kararı alana kadar herhalde atı
alan Üsküdar'ı geçer. Bunlar kararsızlar. İrade ortaya
koyamıyorlar. Ya iradeleri yok, irade bekliyorlar ya iradeleri var,
cesaretleri yok. Niye açıklamıyorsunuz? Yıpranmasınlar diye. O
zaman sizin adayınız yıpranmaya müsait biri mi? Açıklayın da çıksın
kendini tanıtsın. Projelerini tanıtsın. Millete anlatsın.
Yapmayacaklarını söylüyorlar, yapan da yok. Hele bir AK Parti, MHP,
Cumhur İttifakı açıklasın. Şimdi Bahçeli de açıklıyor her yerde.
Adayımız, kararımız net, adayımız Recep Tayyip Erdoğan diyor ve biz
de açıkladık. Buyurun açıklayın. Ben korkarım ki seçim takvimi ilan
edilse bile ‘hele bir son güne kadar, YSK'ya isim bildirene kadar
biraz daha bekleyelim’ derler diye endişe ediyorum. Yani bu kadar
da çekinmemek lazım. Eğer siz bu kadar zayıf bir halkayı aday
yapacaksanız o zaman kendiniz bir daha düşünün” dedi.
“Kendilerinin emir eli olmayı kabul edecek bir
cumhurbaşkanı adayı arıyorlar”
Bozdağ şöyle devam etti:
“Türkiye'nin yönetimini kendi hür iradesiyle anayasa ve yasalar
çerçevesinde yapacak bir cumhurbaşkanı adayı aramıyorlar. Esasında
bu 7’li masa kendilerinin yönetimine rıza gösterecek, kendilerinin
emir eli olmayı kabul edecek bir cumhurbaşkanı adayı arıyor.
Şimdiden konuşuyorlar, protokol yapacağız. Neler yapacak, neler
yapmayacak, hangi yetkileri devredecek, hangi yetkileri
devretmeyecek, onu konuşuyorlar. Şimdi ben soruyorum. Türkiye neye
göre yönetiliyor? Anayasaya göre yönetiliyor. Yasalara göre
yönetiliyor. Ama şimdi bunlar anayasayı bir tarafa bırakıyorlar,
yasaları bir tarafa bırakıyorlar protokolle memlekete adeta yeni
bir anayasa getiriyorlar. Yetkilerini nasıl olur da başkasına
devredebilir? Yasa izin vermiyorsa, anayasa izin vermiyorsa
şimdiden cumhurbaşkanının yetkilerini anayasaya aykırı bir şekilde
nasıl alacaklarını tartışıyorlar. Protokol imzalamadan olmaz.
Şunları yapmadan olmaz. O zaman soruyorum. Türkiye'yi sizin
cumhurbaşkanı adayınız mı yönetecek? Yoksa bu 7’li masadakiler
Türkiye'nin yönetiminde cumhurbaşkanı adayına kayyumluk mu
yapacaklar? Kayyum olarak onlar mı yönetecek? Çok net. Eğer böyle
bir şey olursa Türkiye'nin 7 tane yöneticisi bir de cumhurbaşkanı
adayı 8 tane olacak. Böyle bir yerden hayır gelir mi? Onun için
Türkiye'nin geleceğini kurtaracak kadro burada. Allah'ın izniyle
yarınları daha iyi hale getirecek kadroda burada. Ben
teşkilatlarımıza inanıyorum. Öbür türlü konuşan edenlere, onlara da
bakmayın. Onların kendilerine hayrı yok. Milletin derdine deva
olacak ellerinde de bir reçetesi yoktur. Reçete varsa yine AK
Parti'de, Cumhur İttifakı'nda” şeklinde konuştu.
AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı da, önlerinde 2023 seçimleri olduğunu hatırlatarak, “Teşkilatlarımız ile hep beraber bu kutlu yürüyüşü daha üst noktaya taşımak için çaba içindeyiz. Yaz dönemi çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Cenab-ı Hak’tan niyazımız bu çalışmaların bereketli olması. Bu dönemin zorluğunun farkındayız” diye konuştu.