Bahçeli'den kritik açıklamalar çok sert eleştirdi!
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve hükümete çok sert eleştirilerde bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
Başbakan Ahmet Davutoğlu'na AK Parti Kongresi'nden sonra 'acınacak
halde olduğu' yorumuyla çok ağır bir gönderme yaptı.
Bahçeli partisinin basın toplantısında gündeme ilişkin kritik
açıklamalar yaptı.
Bahçeli, MHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın
toplantısında "Partisinin 5. Olağan Kongresi’nde
hepten zincirlenen, acınacak duruma düşen Davutoğlu şeri
defetmekten bahsedip müfterilik yaparken tavsiyemiz aynaya
bakmasıdır" diyerek sert eleştirilerde bulundu.
"SİYASİ KARTVİZİTLERİNDE ESKİ ÜLKÜCÜ YAZAN BİR AVUÇ
SATILMIŞ..."
Bahçeli, isim vermeden Tuğrul Türkeş'i kastettiği konuşmasında,
"Bu maksatla da MHP üzerinde oyunlar oynanmaktadır.
Ticari ve siyasi kartvizitlerinde eski ülkücü yazan bir avuç
satılmış, Erdoğan’ın yanında dizilerek MHP’ye çelme takmanın
peşindedir. " dedi.
İşte o açıklamalar:
MEKKE'DEKİ VİNÇ KAZASI İÇİN TAZİYE MESAJI
Bir vincin hacı adaylarının üzerine devrilmesi sonucunda 107
kişinin vefat ettiği açıklanmıştır. Bizleri derinden üzen kazada 8
vatandaşımızın hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır. Hayatlarını
kaybeden din kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara da acil
şifalar diliyorum. Ayrıca İsrail’in Mescid-i Aksa’ya düzenlediği
saldırılarını kınadığımı belirtmek istiyorum.
Bugün karmaşık olayların çekim ve tesir alanındayız. Bugün milli birlik ve bütünlüğümüzün iç ve dış faaliyetlerle çevrelendiği, alacakaranlık bir dönemdeyiz. Artık inandırıcılığı buharlaşmış mesajlara yer ve ihtiyaç yoktur. Klişelerle sloganlarla şablon ve fuzuli ifadelerle gidilecek bir yer olmadığı gibi vakit kaybına da tahammül kalmamıştır. Türkiye’nin toplumsal huzuru baltalanmaktadır.
"HÜKÜMET GAYRİ MİLLİ TUTUMUN KURBANI
OLMUŞTUR"
Dayanak ve kaynağı belli olan terörizm illeti milli varlığımız
üzerinde oynanan oyunlar tertip etmekte, operasyonlar
düzenlemektedir. Hükümet ise buna teşne olmakla kalmayıp meselenin
vahametini anlamakta anormal zorluklar çekmektedir. PKK kurtarılmış
bölge peşine düşmüşken, hükümet buna omuz vermiş, ön açmıştır.
Cizre, Yüksekova, Nusaybin gibi ilçelerimizde yıllarına ağır
ihmaliyle kanton teşebbüsü görürken hükümet uyumuş veya
önemsememiştir. PKK hendekler kazıp, haraca bağlarken hükümet
vizyonsuzluğun gayri milli tutumun kurbanı olmuştıur.
"CİZRE'YE KOBANİ AŞISI YAPMAK İSTEDİ"
Şahsıma provokatör küstahlığını gösteren yıkım ele başısı, hainliğin dibini boylarken PKK günden güne güç kazanmış, Cizre’ye de Kobani aşısı yapmak istemiştir. PKK beslemelerine, imzacı sözde aydınlara gün doğmuştur. Şehitlerin kanı, adı sanı yakınen bilinen yıkım kadrolarının eline bulaşmıştır. Erdoğan ve İmralı canisinin, terfi ettirip PKK’ya armağan ettiği ne kadar isim varsa, dahil oldukları melanet kadrosuyla tarihe kara bir leke olarak geçeceklerdir.
"KONGREYLE ZİNCİRLENEN, ACINACAK DURUMA DÜŞEN
DAVUTOĞLU..."
Kongreyle zincirlenen, acınacak duruma düşen Davutoğlu, müfteriliğe
yenilerini katarken tavsiyemiz aynaya bakması ve gerekli tedbiri
bizzat almasıdır. Partimizi hayırcı göstermeye çalışması kendisine
yaramayacaktır. Kendi Merkez Karar Yönetme Kurulu listesini tanzim
edemeyen birinin bize kuru sıkı atması beyhude bir çırpınıştır.
Davutoğlu ve arkasında duran efendisi sayesinde ülkemiz
iktidarsızlığın elindedir. Bu sayede ortaya çıkan istikrarsızlık
sarmalı vatanımızı çevrelemiştir. Koalisyon kurulmasına yanaşmayan,
PKK’nın 10 maddesini bizim dört ilkemize tercih eden siyasi
şarlatanların millete yalan söylemesi tutmayacaktır.
"AKP, PKK, HDP VE BOP'UN ARA
İSTASYONLARI..."
Brüksel’den Oslo’ya kadar ana aktör olan AKP, PKK ve HDP’nin BOP’un
ara istasyonları olduğu iyice belirginleşmiştir. Dolmabahçe’de söz
kesen bölücülük ortaklarının birbirlerini suçlaması yalnızca
dönemsel bir kurnazlığın neticesidir. Yoksa AKP ile PKK arasında
bir fark kalmamıştır. Hükümet kurulmasının önüne geçenler, bugünkü
kabus günlerinin bir numaralı faili olacaktır.
"ARINÇ'IN İBRETLİK İTİRAFI..."
Kaldı ki Bülent Arınç’ın koalisyon hükümeti teşkilinin
engellenmesini kendi partisine faturalandırması ibretlik bir
itiraftır. Her şey ortadadır. AKP’nin sahtekarlıkları kaymış, tüm
boyutlarıyla düze çıkmıştır. Bir zamanlar uyarılarımızı kötümserlik
şeklinde yorumlayanlar şimdilerde bizimle aynı çizgiye
gelmişlerdir. Bugün teker teker çıkması bir kehanetin değil millet
ve tarih şuuruna sahip olmanın üzücü de olması mükafatıdır.
"PANDORA'NIN KUTUSU AÇILMIŞ, İÇİNDEN..."
Biz olacakları isabetle teşhis ettik ve 'AKP’yi doğru yolda
değilsin' sözleriyle eleştirdik. Türklük ve Türkiye düşmanlarına
kulağını kaptıran bu zihniyet, ne tesadüftür ki samimiyetle bile
dinlemedi. Nitekim saklamaya imkan yoktur. Yaşadıklarımız son 13
yılın bakiyesidir. Pandora'nın kutusu açılmış, içinden cüsse
kazanmış ihanet çıkmıştır.
"127 ŞEHİDİMİZİN KANI AKP'NİN ALNINA
YAPIŞMIŞTIR"
7 Haziran’dan bu yana, 71’i asker, 53’ü polis, 3’ü de korucu olmak
üzere 127 şehidimizin kanı AKP’nin alnına yapışmıştır. Recep Tayyip
Erdoğan, Türk devletinin sinir uçlarıyla oynadıkça milli
mukavemetin bir duvarı çökmüştür.
"İKTİDARIN HİÇBİR ÖNGÖRÜSÜ GERÇEKLEŞEMEMİŞTİR"
AKP’nin, kiralık cinayet örgütü olan PKK’dan medet umması,
Türkiye’yi peşkeş çekmesi felaketlerin kapısını aralamıştır.
İktidarın hiçbir ön görüsü gerçekleşmemiştir. Erdoğan ve fason
Başbakan'ın hiçbir sözü adresini bulmamıştır. AKP isimli şer ve
çıkar ittifakı, buna itirazlarımıza rağmen Türkiye’yi terörün
harman yerinde saman gibi savrulmuştur. Türkiye çakılmayla son
bulacak keskin bir inişe geçmiştir.
"TÜRKİYE DİN TACİRLERİNİN ELİNDE ADETA
UYUŞTURULMUŞTUR"
Türkiye milletlerle rekabetinde yenilenler kümesine düşmenin sınır
hattına gerilemiştir. AKP’nin 13 yıllık iktidar süresinde her biri
bir asra sığmayacak kadar önemli hadiselerle karşılaşılmıştır.
Ülkemiz meçhule sürüklenen metruk bir tekneye dönmüştür. Türkiye
dev uykudan uyandı yalanlarına bel bağlayanlar, ihanete muhafızlık
yapmıştır. Sessiz devrim, büyük dönüşüm, onlar konuşur AKP yapar
ezberleri, bozgunun şifreleri olarak sivrilmiştir. Türkiye din
tacirlerinin elinde adeta uyuşturulmuştur.
Milletimizin direnç noktaları, devletin dayandığı temel ilkeler AKP tarafından iftira ve küfür yağmuruna tutulmuştur. AKP’nin hevesle içinde yer aldığı birleşik husumet ve hakaret cephesi, Türkiye’yi linç ve işkenceye tabi tutmuştur.
"TÜRKİYE'YE DİZ ÇÖKTÜRMEK İSTEYENLER AKP'NİN ARKASINA
GİRMİŞTİR"
Türkiye’ye diz çöktürmek isteyen ne kadar hain mihrak varsa AKP’nin
arkasına girmiştir. Ne acı ki murdar iştahların ardı arkası
kesilmemektedir. Türk milleti etnik liflerine, etnik moleküllere
ayrılmanın son aşamasına getirilmiştir. Türkiye’nin beyni hükmü
şahsiyeti öldürücü darbelere maruz kalmıştır. Olan bitenler
kahredicidir.
"HARAM VE İHANET KADROLARI"
Haram ve ihanet kadroları Türkiye’yi PKK’nın nişangahı olarak
seçmişlerdir. Erdoğan’ın demokratik açılım adını verdiği yıkım,
çözüm süreci olarak ilan ettiği ihanet süreci, en sonunda iç savaş
şartlarını doğurmuştur. Recep Tayyip Erdoğan 27 Nisan 2013’de ne
diyordu: “Şu anda biten, şu anda sona eren sadece 30 yıllık terör
değil. çok daha uzun yıllara yayılmış sorunlar manzumesidir”
"MANGALDA KÜL BIRAKMAYAN ŞAHIS ŞİMDİ NE
YAPACAK"
İki yıl önce mangalda kül bırakmayan bu şahıs şimdi ne yapacak?
Ufuksuzluğunun bedelini nasıl ödeyecektir? Erdoğan çözülme süreci
propagandasını yaparken 'Türkiye için karanlık dönem kapanıyor'
diyordu. Makus talihin değiştiğini iddia ediyordu. Cudi'de çiçek
toplanacak, Dicle ve Fırat’ın sularında korkusuzca
serinlenecektir.
Vuranlar, çalanlar, kıyanlar, katledenler amacına kavuştular. Sormak gerekiyor ki Türk milleti nasıl kandırıldı? MHP’nin savrulduğunu söyleyen Erdoğan asıl kendi ahlakındaki savrulmanın hangi noktalara vardığını ne zaman görecektir?
"127 ŞEHİDİN SORUMLUSU KİMDİR?"
Dünüyle çelişen, şahsıyla ters düşen bir omurgasızlığın izahı nasıl
yapılacaktır? Erdoğan bir ara ''MHP’nin hiçbir kaygısı gerçekçi
değil'' diyordu. Tek derdimizin şehit cenazesi olduğunu utanmadan
ileri sürüyordu. 20 Temmuz’dan bu tarafa geçen 2 aylık sürede 127
şehidin sorumlusu kimdir? Dökülen kanların azmettiricisi hangi
alçaklardır? Katiller ortadadır da, bunların arkasında duran,
vatana bombalarla yığınak yapmalarına göz yuman işbirlikçiler
nerededir? “PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim” diyen Erdoğan
nasıl temize çıkacaktır?
"ARINÇ SORUMLULUKTAN SIYRILACAĞINI MI
ZANNETMEKTEDİR"
Davutoğlu günahlarından nasıl arınacaktır? “Sayın Öcalan demeyi ve
PKK bayrakları açmayı suç olmaktan çıkardık” beyanatıyla, suçüstü
yakalanan Arınç, şimdi eleştiri okları yöneltmekle, sorumluluktan
sıyrılacağını mı zannetmektedir?
"AKP LEJYONERLERİ NEREDESİNİZ?"
“Öcalan Türkiye’nin önünü açıyor” diyen AKP lejyonerleri
neredesiniz? “Öcalan’ın olayları okuma tecrübesi var” ifadeleriyle
AKP’ye sızmış PKK dönmeleri hangi deliktedir?
"TÜRK MİLLETİ HANGİ ERDOĞAN'A İTİBAR
ETMELİDİR?"
Türk milleti bu iki uç noktada duran hangi Erdoğan’a itibar,
hangisine itimat etmelidir? Bu tarihi kırılmanın hesabı mahşeri
vicdan tarafından sorulmayacak mıdır? Silahlar susacak, teröristler
sınır dışına çıkacaktı. Analar ağlamayacak, ekonomi büyüyecek,
barış gelecekti. Çocuklar babasız kalmayacaktı. 'Gerekirse baldıran
zehrini içeriz' diyordu. Çözüm sürecinden taviz yok
kararlılığındaydı. Bu yola canını koyduğuna vurgu yapıyordu.
Açılımdan vazgeçmenin bu ülkeye ihanet olacağını bizzat Erdoğan
söylüyordu. Geçtiğimiz Temmuz ayının son gününde, maalesef
karşılığını bulmadı, milli birliğimize kast edenlerle sürdürmek
mümkün değil dedi. Erdoğan, açılımdan vazgeçmekle ihanete kendisi
düşmüştür. Cumhurbaşkanı her sözüyle kendisini yalanlamış,
geçmişini yok saymıştır.
"TÜRK MİLLETİ ALDATILDI"
Lütfen hatırlayınız. Çözüm süreci planlandığı gibi gelişiyordu,
Erdoğan 2013 Mart ayında böyle demişti. Kanunlar çıkarılıyor,
paketler hazırlanıyordu. Teröristler silahlarını bırakacaktı,
iddiaları buydu. Zap suyu gibi coşulacak, Dicle gibi barışa
akılacaktı. Munzur dağlarından kardelenler, Cudi’den yediverenler
derlenecekti. Annelere ölüm haberleri yerine çiçekler verilecekti.
Şimdi annelere acı haberler peş peşe veriliyor. Annelerin
gözyaşları sel olup ummanlara akıyor. Recep Tayyip Erdoğan özetle
öteden beri bunları söyleyerek milletimize hayal satmıştı. Türk
milleti aldatıldı. Terörün hain ellerine belgeli delilli şekilde
bırakıldı.
"GÖRE GÖRE AĞLARINI ÖREN BİR BOZGUN.."
Bu Türkiye için açık açık gelen, göre göre ağlarını ören büyük bir
bozgundur. Çözümün çöküş olduğu kapatılsa da akıbetin kanlı olduğu
saklanamadı. Sürecin silahlanma, taviz süreci olduğu hep gizlense
de gerçekler belliydi. Oslo’da ismi bizde saklı İngiliz
büyükelçisinin arabuluculuğunda, PKK’lıların affı, İmralı canisinin
özgürlüğü sözü verilirken, Erdoğan’ın ruhunu Kandil ele
geçirilmişti. Oslo’daki AKP memurları, PKK’nın şehirlerimizi
bombalarla doldurmasını itiraf etmişler, milleti sırtından
hançerlemişlerdi.
"ERDOĞAN BİZE İFTİRA ATIYORDU"
AKP’nin kirli ve kokmuş sicili, aziz milletimizin malumudur. Biz bu
yürek burkan, geliyorum diyen gelişmeleri çok önceden okuduk.
Şahsım PKK’nın sözde çözüm ve barış sürecinde güçleneceğini
söylerken, Erdoğan bize iftira atıyordu. Çözüm süreci bu kıvam ve
dozda giderse, çok büyük sosyal sorunlar doğuracak ve Türk milleti
bölücüler tarafından tahrip edilecektir derken, AKP sözcüleri
MHP’ye hücum ediyordu. Biz PKK’nın silah bırakması, Akdeniz'in
kuruması kadar imkansız derken havuz medyası iftira atıyordu.
"ŞEHİTLERİ İSTİSMAR ETMEKLE SUÇLANDIM"
'PKK bırakınız geri çekilmeyi iyi konuşlanıyor' dedim, şehitleri
istismar etmekle suçlandım. 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' dedim,
'edepsiz' dediler. 'PKK bombaları şehirlere taşıyor' dedim, 'ecdada
bak' dediler. Kimin zemin kaybettiği artık nettir. Kaybeden sadece
AKP değil Türkiye’dir. AKP aziz milletimizi üç beş teröristin
insafına terk etmiştir. Terör eylemlerinin bir numaralı sorumlusu
Erdoğan, AKP PKK hükümetidir.
"PATLAYAN BOMBALARIN HEPSİNDE AKP'NİN İZNİ
VARDIR"
Biz haklıysak, AKP haksızsa bunun milletimiz tarafından sandıkta
gösterilmesi en demokratik beklenti olacaktır. Türkiye'ye çevrilen
silahların, patlayan bombaların hepsinde AKP’nin izni, dahli ve
parmağı vardır. PKK güdümlü füzelere ulaşırken, Saray'da keyifler
süren vebal altındadır. PKK talim yaparken, ayakkabı kutusu
dolduranlar suçludur.
"PKK BOMBALARI NEREDEN TEMİN ETMEKTEDİR"
Bu silahları kimler vermektedir? PKK bombaları nereden, hangi silah
baronlarından temin etmektedir? Özellikle ABD,0 Almanya ve
Fransa’nın PYD’ye verdiği silahlar bilinmekte midir? İsrail’e tepki
için BM’yi arayan ama kendi ülkesini teröre bırakan Erdoğan
bunların farkında mıdır?
"BEN MASUMUM BİLMİYORDUM PARDON DEME LÜKSÜ
YOKTUR"
Hiçbir hükümet üyesi ve sözde devlet adamının, “Ben masumum
bilmiyordum, fark edemedim, kandırmışlar, pardon” deme lüksü
yoktur. Çözüm süreci denen kanlı ve terör süreci Erdoğan ve
Davutoğlu’yla beraber alayının başını yakacaktır.
"ÇAKMA OCAKLAR"
Türk milleti haklı olarak terörü lanetlemektedir. Bunda bir beis
yoktur. Şu işe bakınız ki, dünkü akillerin bir bölümü teröre karşı
toplanma çağrıları yapmaktadır. Kürt-Türk çatışması için zemin ve
zaman kollayan mihraklar yine devrededir. El ovuşturan insan
müsveddeleri, devlet içine yuvalanmış çeteler, çakma ocaklar,
kapalı devre çalışan oluşumlar sokakları hareketlendirmek için
kavga tetikçiliği yapmaktadır.
"OSMANLI OCAKLARI"
Bursa Yenişehir, Bolu Mudurnu, Antalya Alanya ve Manavgat,
Kırşehir, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bir çok ilimizde
kaygı verici cepheler gelişmektedir. Sırf Doğu'dan geldikleri için
tarım ve inşaat işçileri hedef yapılmaktadır. Gazete ve parti
binaları kundaklanmaktadır. Saray'ın arkasında bağlı duran,
kendilerine Osmanlı Ocakları diyen, aslında ecdadımızın ruhunu
zedeleyen Bizans'ın varisi güruh nifak saçmaktadır.
"TEKFUR KALINTILARI..."
Bu tekfur kalıntılarının nifak ve bozgunculukları tüm netliğiyle
meydanlardadır. Kaçak Saray’daki kaos planları sahaya
indirilmektedir. Kitleler galeyana getirilmektedir.
Kanunsuz hiçbir eylemin içinde bir tek milliyetçi ülkücü bulunmamış, bulunmayacaktır. Hiçbir partilimiz gözü dönmüşlerin içinde yer almamış, almayacaktır. Biz terörü lanetlerken, taşkınlıklardan özellikle uzak durduk. Ölçüsüz saldırıların taraf ve faili katiyen olmadık.
"BOZKURT İŞARETİ YAPIP GAZETELERE SALDIRANLARIN BİZİMLE
BAĞLANTISI YOKTUR"
Bozkurt işareti yapıp gazetelere saldıranların bizimle bağ ve
bağlantısı kesinlikle yoktur. Suçlu aranıyorsa, maşa olarak
kullanılan şuursuz kalabalıklara bakılması isabetli olacaktır.
Kürt kökenli kardeşlerimiz milletimizin ayrılmaz mensubudur. PKK ve Kürt kardeşlerimizi bir ve aynı görmek tam bir cinayettir. Terörün varmak istediği esasen budur.
Psikolojik harekatlar, casusluk manevraları, yalan ve aldatma düzenekleri bizim ne kardeşliğimizi bozabilecek ne de milli birliğin surlarında delik açabilecektir. Türkiye’nin yılmaz bekçileri, kriz ve kargaşa mucitlerinin oyunlarını ters yüz etmek için her zamankinden daha hazırlıklıyız. İç savaş çarkına katılan Türkiye allah muhafaza ikiye bölünebilecektir. Kenara itilmiş toplumsal dengenin yeniden inşaası eğer mümkün olmazsa ülkemiz kim vurduya gidecektir.
"TÜRKİYE BİZİMDİR"
Türk milleti güvensizlik dalgasını aşmak için mutlaka tavır
göstermektedir. Leş arayan, ganimet avına çıkan, Saray
müfrezelerini püskürtmek ancak sandık yoluyla olabilecektir. Bizim
kimseden korkumuz yoktur. Bizim ikram edecek bir vatanımız yoktur.
Bizim vazgeçecek, geride bırakacak, unutacak bir tek insanımız bile
olmayacaktır. Türkiye bizimdir, herkes Türkiye’dir.