Bahçeli’den Gezi değerlendirmesi
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye’nin idare edildiği, siyasetinin şekillendiği, geleceğinin belirlendiği yer sokak araları olmamal...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye’nin idare edildiği,
siyasetinin şekillendiği, geleceğinin belirlendiği yer sokak
araları olmamalıdır" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, bu yıl 8’incisi düzenlenen Siyaset ve
Liderlik Okulu sertifika törenine katıldı. Etkinlikte konuşan
Bahçeli, Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve Türkiye’ye yayılan
olaylara yönelik, "Taksim Gezi Parkı’nda toplanarak bireysel
hayatlarına ve özgürlük alanlarına yönelik tahripkar politikaları
reddeden ve anından internet üzerinden organize olan gençler
Türkiye’nin sosyal, siyasi ve ekonomi yapısını da oldukça
etkilemişlerdir" ifadelerini kullandı.
"Mesele yalnızca ağaç ya da çevreyi koruma duygusu değildir" diyen
Bahçeli, 10 yıl 7 aya yaklaşan süredir ikidarda olan Adalet ve
Kalkınma Partisi’nin yanlışları, antidemokratik uygulamaları,
baskıcı ve dışlayıcı politikalarının ağaç bahanesiyle tepkilerle
karşılaştığını belirtti. Bahçeli, AKP’nin kusurlu demokrasi algısı,
dayatmacı ve buyurgan üslubunun doğal olarak bir kırılma ve
çatlamaya neden olduğunu anlatan Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın
otoriter mizacı ve başkanlık beklentisinin Taksim’de gençliğin
hisarına çarptığını, yurdun dört bir yanındaki malum hadiselere
sebebiyet verdiğini kaydetti.
"PKK’YA UYGUN ORTAM OLUŞTURMAMAYA ÖZEN GÖSTERİLMELİ"
Son yaşanan olayların ileri demokrasi iddiasının bir uydurmadan ve
kandırmacadan ibaret olduğunu da netleştirdiğine dikkat çeken
Bahçeli, "Her alanda yıkım ve talan siyaseti güden iktidar partisi
toplumsal bir direniş ve dirence muhatap kalmıştır. 2002 yılından
beridir Türkiye’nin demokrasi dışına kaydığını, milli kimlik ve
milliyetçiliğin ağır hasarlar aldığını sağduyulu her kardeşim
takdir edecektir. AKP, demokrasi ve özgürlükleri sadece söz ve
satır aralarında hatırlamış, gerçek anlamda zorba ve monarşik bir
yönetim zihniyetini kurumsalaştırmak için her zorlamaya
başvurmuştur. Bu iktidarla büyüyen gençlik belirli bir yaş ve
hadden sonra da bu olanlara duyarsız kalmamış, itirazlarını
toplumsallaştırarak kendilerini göstermişlerdir. Bunların çoğunun
hiçbir siyasi gruba ya da partiye bağlı olmadıkları yapılan bazı
sosyolojik saha çalışmasıyla ortaya çıkmıştır. Hayatlarına
karışılmasına karşı gelen, varlıklarının onaylanmasını, saygı ve
ilgi gösterilmesini bekleyen gençliğin mücadelesi demokratik
ölçülerde ve meşruiyet sınırlarında kaldığı sürece hoş
görülmelidir. Ancak sokakların büyüsüne kapılıp da kural tanımazlık
içine girmemeye, hukuk dışı oluşumlara fırsat vermemeye, yasa dışı
örgütlere ve PKK’ya uygun ortam oluşturmamaya da mutlaka itina ve
özen gösterilmelidir" ifadelerini kullandı.
"FİTİLİ ATEŞLENEN KARMAŞANIN SÖNDÜRÜLMESİ TÜRKİYE’NİN
HAYRINADIR"
"Türkiye’nin idare edildiği, siyasetinin şekillendiği, geleceğinin
belirlendiği yer sokak araları olmamalıdır" diye konuşan Bahçeli,
"Demokrasi ve özgürlük savunuculuğu yaparken, tam karşı kutba
geçilmesi ahlaken ve vicdanen izah edilemeyecektir. AKP’nin
sorumluluk içinde hareket etmesi ve yangın daha fazla genişlemeden
makul ve soğukkanlı tedbir geliştirmesi ciddiye alınması gereken
bir görevidir. Şüphesiz Türkiye’nin yaklaşık 10 gündür yaşadığı
travma ve kaosun iyi anlaşılması ve gerekli derslerin çıkarılması
lazımdır. Bu yeni durum siyasetten ekonomiye kadar bir çok kesim ve
alana tesir etmiş, doğrudan doğruya sarsmıştır. Anlaşıldığı
kadarıyla toplum sıkışmış, biriken kırgınlıklar ve öfkeler Taksim
Gezi Parkı’ndan patlamıştır. Başbakan’ın ötekileştirici dili,
kırıcı tavrı, kimseyi umursamayan, biz-siz ayrımına dayanan
siyaseti sabır taşını çatlatmış, kitlesel infiale zemin açmıştır.
Masum ve haklı taleplerin belirli bir eşikte durması, siyasi
iktidar tarafından önemsenmesi fitili ateşlenen karmaşanın
söndürülmesi Türkiye’nin hayrınadır. Şurası açık bir gerçektir ki,
demokrasiyle korku, demokrasiyle baskı, demokrasiyle ben bilirimci
tutum taban tabana zıttır. Demokrasilerde halk kurşun asker
değildir. Tepeden bakılacak, aşağılanacak, azarlanacak, horlanacak,
tercihleri bastıralacak ve bir tek sandık ortaya çıkınca sıcak ve
samimi yaklaşılacak bir yığın olarak da görülmemelidir. İnsan
haysiyeti ve onuru demokrasinin öznesidir" değerlendirmesinde
bulundu.
"AKP KAPALI DEVRE UYGULAMALARIYLA TOPLUMSAL BÜNYEYİ AÇMAZA
SÜRÜKLEMİŞTİR"
AK Parti hükümetinin millete rağmen siyaset yaparak, milletin
değerlerini çiğneyerek, gizli gündemelerinin esiri olarak yeterince
düzen ve dirliğimizi sabote ettiğini savunan Bahçeli, şunları
kaydetti: "Başbakan Erdoğan ne derse desin, kendi hükümetinin
belirli bir zümrenin, elitin, sosyal yapının ve kaymak tabakanın
menfaatini gözettiği tartışmasızdır. Türk milletini iki yüzde 50’ye
bölmesi de, bölücü ve ayırıcı tarzının bir ifşası, bir tercümesi ve
bir itirafından başka bir şey değildir. Taksimi ezmekten bahseden
kendini bilmezlere sessiz kalması da nerede durduğunu, partisinden
olmayanlara nasıl husumetle baktığını delillendirmiştir. Çoktandır
biliyoruz ki, bugüne kadar AKP’nin kenarda bıraktığı, hiç
önemsemediği muazzam sayıdaki insanımız bunalmış, telaşlanmış ve
şikayetleri artmıştır. Başbakan Erdoğan kendisini güvende
hissettikçe toplumsal dokuyu biraz daha sarsmış, seçim
galibiyetleriyle biraz daha kabalaşmış ve çizmeyi aşmıştır. Ve
vandallıktan beslene beslene, megolamanlıktan geçine geçine,
narsist eğilimler göstere göstere 10 yıl 7 ayı doldurmuştur. Bu
zihniyet sürekli geçmişle uğraşmış, gelecek ideallerini ve
hedeflerini küllemiş ve örtmüştür. Başbakan Erdoğan’ın gelişgüzel
konuşmaları, gündem oluşturmak için yaptığı akıl ve sıra dışı
açıklamaları Türk milletinin kaldıramayacağı ağır bir yüke
dönüşmüştür. Bu itibarla toplumsal istifham izdihama, itirazlar
infiale doğru kabuk ve biçim değiştirmiştir. AKP kapalı devre
uygulamalarıyla toplumsal bünyeyi açmaza sürüklemiştir."
(İHA)