Bahçeli'den Arınç'a ağır cevap
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Kürtlerin kimlik haklarını vereceğiz' diyen Bülent Arınç'a sert çıktı.
Arınç'ın "O kimliğin bütün kültürel haklarını, Anayasal
haklarını vereceğiz, tanıyacağız" açıklaması MHP lideri Bahçeli'yi
çok kızdırdı.
Vatana ihanetle suçlayan Arınç için "Türk milletinin değerlerine gözü dönmüşçesine saldıran karanlık simaları ve küstahları elbette aziz milletimiz asla unutmayacak ve affetmeyecektir." ifadelerini kullandı.
AK AK Parti'yi bölücülüğün siyasi misyonunu üstlenmekle suçlayan Bahçeli, iktidar partisinin kurmaylarını işte bu sözlerle hedef aldı:
"Milli uyanışı köreltmeye gayret eden istismarcı, bayağı ve küflenmiş kişilikler iki cihanda da rahat ve huzur yüzü göremeyecekler, milletimizin bedduaları peşlerini bırakmayacaktır."
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli Bütçe
görüşmeleri esnasında Hükümet adına konuşan Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç'ın sözlerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
"USTALIK DÖNEMİ YILLARINDA; TÜRK MİLLETİ İÇİN FENALIKLAR VE
FACİALAR BİRBİRİNİ İZLEYECEKTİR"
Bahçeli, "TBMM Genel Kurulunda, 2012 yılı Merkezi Yönetim Bütçe
Kanun Tasarısı'nın görüşülmesi esnasında, AKP Hükümeti adına
konuşma yapan Başbakan Yardımcısının haddi, eşiği ve sınırı aşan
sözleri son zamanların en vahim beyanları arasında yer almıştır. Bu
kirli, kistli, kırıcı ve kinci zihniyetin ihanetle dalalet arasında
gidip gelen düşünceleri, elbette şahsi fikirlerinden ziyade mensubu
olduğu Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti'ne aittir ve bunun
hilafına bir yorum yapmak da doğru olmayacaktır. Söz konusu
şahsiyetin provokatör bir üslupla PKK taleplerini heyecanla
duyurması BDP ve AKP milletvekilleriyle birlikte bazı Hükümet
üyeleri tarafından hararetle alkışlanmıştır. Bütçe
büyüklerinin değerlendirilmesinden ziyade, PKK'nın yol haritasının
dillendirilerek pişkince gündeme taşınması, AKP Hükümeti'nin ve
sözcüsünün gerçek niyetini inkâr edilemeyecek şekilde gözler önüne
sermiştir. Anlaşıldığı kadarıyla Başbakan Erdoğan'ın
ustalık dönemi olarak isimlendirdiği üçüncü iktidar yıllarında;
Türk milleti için felaketler, fenalıklar ve facialar birbirini
izleyecektir."dedi
"TÜRK MİLLETİ FİTNE ATEŞİNİN İÇİNE
ATILACAKTIR"
Bahçeli, "Demokratik açılım isimli yıkım ve hezimet projesinin, bin
yıllık kardeşliğin hisarlarını devirmeyi hedef alan teklif ve
önerilerin ısrarla arkasında durulması, muhtemel olacakların
şimdiden habercisi niteliğindedir. Söz konusu Başbakan
Yardımcısının Meclis Genel Kurulunda; PKK'nın kimlik dayatmalarını
insan hakları meselesi olarak gördüğünü ifade etmesi hezeyan
bataklığında boğulmak üzere olduğunun en açık göstergesidir.
Bilhassa PKK'nın siyasallaşma sürecinde özne olan Kürt
kimliğinin kabul edilmesine onay vermesi ve bununla birlikte tıpkı
Başbakan'ı gibi bir bir saydığı alt kimlik gruplarına kültürel ve
anayasal haklarını vereceklerini bildirmesi, şayet şuursuzca
seslendirilen bir görüş değilse, hıyanetin adım adım ilerletilmesi
olarak değerlendirilecektir. Bu sözler ancak Türk
milletine hasmane duygular besleyen geçmişi sorunlu, tasavvurları
kuşkulu bir kafa yapısından beklenebilecektir. AKP Hükümeti'nin
anayasadan ne beklediği ve neleri hedeflediği bu açıklamayla
belirsizlikten kurtulmuştur. Bu gidişatla 2009 yılında
kurdelesi kesilen yıkım projesinin öngörüleri, gizli kalan
tarafları PKK kılavuzluğuyla Anayasaya yedirilecek ve Türk milleti
fitne ateşinin içine atılacaktır. Önümüzdeki yıl bu nedenle önemli,
tehdit algılamaları açısından da tarihi bir kavşak noktası
olacaktır. Unutulmamalıdır ki, Anayasa değişiklikleri kanalıyla
bölücülüğün meşrulaştırılmasına AKP ve rol paylaşımı içinde hareket
ettiği BDP kesinlikle ulaşamayacaktır."
"BDP'YLE AKP ARASINDA HİÇBİR FARK KALMAMIŞ, BÖLÜCÜLÜĞÜN
SİYASİ İKİZLERİ BU VESİLEYLE YÜZEYE ÇIKMIŞTIR"
Bahçeli "Görüldüğü kadarıyla iktidar partisi, Meclisteki siyasi
bölücülerin misyonunu üstlenmiş; gizli ajandasındaki Kürtçülük ve
azınlık başlıkları bu şekilde daha da açığa çıkmıştır. Artık
dürüstlük ve siyasi namus gereğince kabul etmek lazımdır ki;
BDP'yle AKP arasında hiçbir fark kalmamış, bölücülüğün siyasi
ikizleri bu vesileyle yüzeye çıkmıştır. Bütçe müzakerelerini fırsat
olarak gören Başbakan Yardımcısının, kontrolü kaybedercesine
beyanda bulunmasının kişisel maksadı ise; Başbakan Erdoğan
sonrasıyla ilgili beklenti içine girmesi ve Türkiye üzerinde hesap
yapan malum çevrelere peşinen taahhütte bulunmasıdır. Bin yıldır
aziz milletimizi yok etmek isteyen emperyalist ittifakın,
projelerini savunmakla görevlendirdiği çürümüş şahsiyetleri uzaktan
kumandayla idare etmesi her açıdan büyük bir talihsizlik ve
hüsrandır. Gazi Meclis'in kürsüsünden Türklüğe, Türkiye
Cumhuriyeti'ne ve Türk milletinin değerlerine gözü dönmüşçesine
saldıran karanlık simaları ve küstahları elbette aziz milletimiz
asla unutmayacak ve affetmeyecektir. Vatanın selameti,
milletimizin birliği ve ilelebet yaşaması konusunda hiçbir katkısı,
fikri ve fedakârlığı bulunmayan zevatın, dönemsel güçlerine
dayanarak ganimet paylaşır gibi milli değerlerimizi peşkeş çekmesi
yeni mandacılığın hangi kılıklara girebileceğini de göstermiştir.
Alt kimlik misyonerlerinin, bölücülük acentelerinin, etnik gurup
şakşakçılarının ve yıkım koalisyonunun AKP'de buluşması aslında
tesadüfî olmayıp tamamen planlı bir organizasyonun eseri ve
neticesidir."dedi
"İMRALI TEKLİFLERİNİN AKP NEZDİNDE CEVAP BULMASI MİLLİ
İLKELERİN ZEDELENMESİNE YOL AÇMIŞTIR"
Bahçeli, "AKP'nin Türk milletini red ve inkâr eden tutumunun
tehlikeli bir boyut kazanması; alt kimliklere duyduğu sempatinin ve
içine girdiği yakınlığın yoğunlaşması hedefiyle tutarlılık arz
etmektedir. Son açıklama ve izahlardan sonra, bugüne kadar yapılan
KCK operasyonlarının, terörle mücadelenin ve bu çerçevedeki
kararlılık beyanlarının göz boyamadan ibaret olduğu
anlaşılmaktadır. Kaldı ki AKP ile bölücü çevreler arasındaki
danışıklı dövüş üzeri örtülemeyecek kadar vuzuha ermiştir. Bu durum
karşısında AKP'nin şehitlerimizin aziz emanetlerine, gazilerimizin
kutlu hatıralarına ve Türk milletinin mevcudiyetine ileri derecede
hakaret ettiği netlik kazanmıştır. PKK'nın görüşleri ve kanlı
yüzlerin zorlamaları AKP tarafından sahiplenilmiş, millet
varlığının kutlu bağrına pimi çekilen nifak bombası adice
yerleştirilmiştir. Bölücülük ve millet düşmanlığının
tarafları iyice belirgin olmuş; İmralı, Kandil ve AKP'den oluşan
sacayak son yurdumuzu zehirlemek için emel ve eylem birliği içine
girmişlerdir. Teröre karşı sergilenen ataletin, dirayetsizliğin ve
iradesizliğin altında çok sinsi ve tehlikeli bir hesap bulunduğu
bugün daha berrak bir biçimde fark edilmektedir. Nitekim bunun da
Türkiye'yi tasfiye etmek, Türk milletinin bütünlüğünü bozmak
amacına dönük olduğu milli vicdanlarda tescil ve teyit edilmiştir.
Bu kapsamda bölücü taleplerin, terörist dayatmaların ve İmralı
tekliflerinin AKP nezdinde cevap ve karşılık bulması milli
ilkelerin ciddi bir şekilde çiğnenmesine ve zedelenmesine yol
açmıştır."
"MHP VAR OLDUĞU SÜRECE, HİÇ KİMSE VATAN TOPRAKLARINDAN PAY
ALAMAYACAK"
Bahçeli, "Bilinmelidir ki Türkiye BOP'un izdüşümünde dönüştürülmek
ve Türk milleti etnik cerrahi müdahaleyle bileşenlerine ayrılmak
istenmektedir. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan halk
hareketleriyle yönetim ve rejimler el değiştirip çatışma ve şiddet
sahneleri korkutucu bir aşamaya gelmişken; Türkiye'deki süreç
şimdilik daha sakin ve hukuki vasıtalarla seyir halindedir.
Şüphesiz yüksek riskler barındıran bu ortamı ve zemini kurgulayan
AKP Hükümeti açıkça Anayasa suçu işlemektedir. Milliyetçi
Hareket Partisi; bölünmeyi alenen körükleyen ve teşvik eden kim ya
da kimler varsa sonuna kadar karşılarında cesurca duracak ve
maskelerini indirmek için her mücadeleyi gösterecektir. Milli
uyanışı köreltmeye gayret eden istismarcı, bayağı ve küflenmiş
kişilikler iki cihanda da rahat ve huzur yüzü göremeyecekler,
milletimizin bedduaları peşlerini bırakmayacaktır. Herkes
emin olmalıdır ki, Milliyetçi Hareket Partisi var olduğu sürece,
hiç kimse vatan topraklarından pay alamayacak, federasyon ve
demokratik özerklik özlemlerine ulaşamayacak, milli ve üniter
devlet yapısını bozamayacak, aziz milletimizi dağıtamayacak ve
Türkiye'yi yabancıların insafına terk edemeyecektir. Ne Başbakan
Erdoğan'ın ne de timsah gözyaşları döken yardımcısının hevesleri,
ısrarları ve göze girme çabaları da bir sonuç doğurmayacak ve Türk
milleti her durumda mukadderatına sahip
çıkacaktır."dedi