BAHÇELİ TOPA TUTTU
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmaları el...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi Başkanı
Haşim Kılıç’ın Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümünde yaptığı
konuşmaları eleştirdi. Bahçeli, Kılıç’ın ‘kırmızı çizgi insan onuru
olmalı’ sözlerine göndermede bulunarak, “Bize göre Anayasa
Mahkemesi’nin Sayın Başkanı işine gücüne bakmalı, görev sahası
dışında yorum yapmaktan, görüş bildirmekten ve Anayasa’nın lafzını
ve ruhunu zedelemekten kesinlikle uzak durmalıdır” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli, son zamanlarda adına süreç, çözüm ve barış denilen ihanet
yolculuğunun tüm eşik ve sınırları geçerek ilerlemeye çalıştığına
şahit olduklarını söyledi. Türkiye’de yüz yüze kalınan tehdit ve
tuzakların varlığında gözle görülür bir yoğunluk ve etkinlik
olduğunu yakinen bildiklerini ve pür dikkat de takip ettiklerini
belirten Bahçeli, AK Parti’yle birlikte bölünmenin vasiliğine,
terörün himayesine soyunan karanlık çevreler kamuoyu hazırlama,
oluşturma ve yönlendirme kurnazlığına dört elle sarıldığını öne
sürdü.
“BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN KAPORTASI DELİNMİŞ, ŞANZIMANI DAĞILMIŞTIR”
Türkiye’nin bölünmesi ve etnik temelde ayrıştırılması sonucunu
doğuracak çözüm reçeteleri fitneyi meslek edinmiş, ihaneti sıfat
olarak üstüne almış terör pazarlamacıları tarafından hevesle
yazıldığını ileri süren Bahçeli, “Gelinen bugünkü noktada, MHP’nin
yıllardan beri ikazla gündeme getirdiği ne varsa ülkemizin önüne
bir bir konulmaya başlanmıştır. Başbakan ve hükümeti tam da
beklediğimiz gibi hareket etmiş, öngörülerimizde ve teşhislerimizde
bizi yanıltmamıştır. AK Parti için ne dediysek teker teker ortaya
çıkmıştır. Başbakan Erdoğan ile ilgili hangi yorumu yaptıysak,
nasıl bir teşhis koymuşsak hepsi tam hedefini bulmuştur. Türk
milletine düşmanlık duyanların, Türklüğe kin kusanların, bin yıllık
rabıtayı kırmak için olmadık kalleşliklerden medet umanların alayı
AK Parti çadırında buluşmuş, bu köhne yerde bilenmiş ve
bıçkınlaşmıştır. Başbakan Erdoğan’ın katı, hırçın, haşin, uzlaşmaz,
iftiracı ve kaba üslubu hükümetin yakıtı olarak bölücülüğün
tekerini çevirmiş, Kandil ve İmralı’ya umut üflemiştir. Şahsımın
kayış kopardığını durmadan ifade eden Başbakan Erdoğan’ın uzun
zaman öncesinden kaportası delinmiş, şanzımanı dağılmış, vidaları
gevşemiş, aküsü bitmiş ve dümeni parçalanmıştır” diye konuştu.
“HER GEÇEN GÜN YÜKSELEN MİLLİYETÇİLİK BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ
EDİYOR”
Yükselen milliyetçilik Başbakan ve bölücülükten sabıka yemiş
terörist dostlarını endişelendirdiğini belirten Bahçeli, Türk
milletinin oynana oyunların farkına vardığını, kurulan tuzakların
gün yüzüne çıktığını ifade etti. Milli birliği dinamitlemeye
çalışan hain ittifakın tüm yönleriyle deşifre olduğunu vurgulayan
Bahçeli, “Bu kapsamda partimizin olağanüstü mücadele ve kararlılığı
süreç ihanetini baltalamış, çözüm ezberini sakatlamış ve barış
korosunun emellerini bir bir aydınlatmıştır. Başbakan’ın sinirleri
bu yüzden günden güne gerilmiş, kafası bozulmuş, sigortaları
atmıştır. Bilhassa geçtiğimiz hafta sonunda önce MÜSİAD Genel
Kurulu’nda, ardından da dün partisinin Kızılcıhamam’da düzenlediği
il ve ilçe başkanları toplantısında konuşan Başbakan, yine kuru
gürültülerine devam etmiş, gıybet, dedikodu ve tezvirattaki
ustalığını maharetle sergilemiştir. Milliyetçi-ülkücü hareketi
biçmek, etkisizleştirmek, itibarsızlaştırmak ve ufalamak için
yıllardan beri tam mesai halinde varlık gösteren Başbakan’ın
kontrolü kaybettiği, ölçüyü kaçırdığı, dilinin ayarını bozduğu tüm
berraklığıyla meydandadır. Her açıklamasında fena halde çuvallayan,
her sözünde düzeltilemeyecek kadar tenakuzlara batan birisinin,
Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve şahsımı aslı astarı olmayan
suçlamalarla gölgeleyeceğini hesap etmesi bir defa büyük bir hata,
vahim bir özürlülüktür” dedi.
“SAYIN ERDOĞAN SEN PKK’LILARLA BAYRAMLAŞABİLİR, HEYECANLA
KUCAKLAŞABİLİRSİN”
Başbakan Erdoğan’ın 29 yıldır kan içen, bedenlere mermi sıkan,
toprakları ayırmaya çabalayan, insanları gasp etmeye çırpınan,
evlatları öksüz, gelinleri dul bırakanları, allayıp pullayıp barış
gönüllüsü yaptığını, Milliyetçi Hareket Partisi’ni ise hedefe
koyarak terörün bitmesini istememekle itham ettiğini belirten
Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu kafaya göre, Milliyetçi Hareket Partisi şehitlerin gelmesini
istiyormuş, kanın durmasından da sızlanıyormuş. Bu hayasız, uydurma
ve namert sözler elbette milletimiz tarafından ibretle
izlenmektedir. AK Parti’ye oy veren muhterem vatandaşlarım, AK
Parti’li vatansever milletvekili arkadaşlarım muhakkak ki
Başbakan’ın sözlerine içten içe tepki göstermektedir. Sayın
Başbakan PKK seni baştan çıkarmıştır da haberin olmamıştır. PKK’yı
MHP’nin yanında daha evla görmen olsa olsa senin bozuk sicilinden,
çarpık zihninden ve donmuş millet anlayışından ileri gelmiştir.
Bizi, terörün bitmemesini istemekle, şehitlerin gelmemesine
üzülmekle suçlamak için bir insanın ya aklını yitirmiş olması veya
vicdanını BOP’a ipotek ettirmesi gerekecektir. Başbakan Erdoğan’ın
şehidimizden, gazimizden helallik almadan, teröristlerle
tokalaşmaya ve helalleşmeye yönelmesi kandan, ölümden ve şiddetten
kimin istifade ettiğini ifşa etmesi bakımından oldukça anlamlıdır.
Sayın Erdoğan sen PKK’lılarla bayramlaşabilir, heyecanla
kucaklaşabilirsin. Hatta bayram günlerinde yeni ve pahalı
kıyafetler giyerek İmralı canisiyle birbirinize ziyaretler
düzenleyebilir, birlikte bölünmüş Türkiye niyetine baklava
yiyebilirsiniz. Ama biz şehitlerimizin aziz hatıralarını,
gazilerimizin mübarek mücadelelerini, muhterem analarımızın
beklentilerini bağrımıza basacağız ve sana, işbirlikçilerine,
terörist dostlarına, yabancı hısımlarına Allah’ın izniyle
çiğnetmeyeceğiz. Boşuna yorulma, boşuna oyalanma. Senin ve senin
gibilerin yeri Kandil, İmralı ve BOP’un kanlı sayfalarıdır. Bizim
ise yerimiz büyük Türk milletinin şerefli yanıdır.”
“BAŞBAKAN YARDIMCISI SEN BU GERİ ÇEKİLME MİZANSENİNE TÜRK
MİLLETİNİN ALDANACAĞINI MI SANIYORSUN?”
Çözüm süreci çerçevesinde PKK’nın geri çekilmesiyle ilgili olarak
Karayılan’ın yaptığı açıkları sert dille eleştiren Bahçeli, “Ne
ilginç tesadüftür ki, Ankara’da MGK toplantısı yapılırken,
Kandil’de de PKK talepleri bir bir sıralanmıştır” dedi.
PKK elindeki silahını bütünüyle Türkiye’ye çevirdiğini dile getiren
Bahçeli, “Aylardır şehit haberleri gelmedi diyerek propaganda
yapanlar, bu yolla bize edepsizce sataşanlar PKK’nın bölücü ve
kanlı niyetlerini ne zaman fark edeceklerdir? Sınırlarımızda eli
tetikte bekleyen teröristler ilk fırsatta gelip de oluk oluk kan
akıtınca bunun vebalini kim, nasıl taşıyacaktır? Cudi’de çiçek
toplamaktan dem vuran Sayın Başbakan, bu gelişmelere barış mı
diyorsun? PKK’nın silahlı şekilde anayasa nöbetine girmesi, İmralı
canisinin affını her şeyin önüne koyması seni hiç düşündürmemiş
midir? Bölücü terör örgütünün gözdağı vermesini sen çözüm olarak mı
değerlendiriyorsun? ‘Devlet kendisiyle hesaplaşıyor, çözüm verimli
yürüyor”’ diyen yıkımdan sorumlu Başbakan Yardımcısı sen bu geri
çekilme mizansenine Türk milletinin aldanacağını mı sanıyorsun?
‘PKK’ya bir çekirdek bile vermiyoruz’ diyen AK Parti’nin çok
konuşan ağzı sen herkesi kendin gibi enayi mi görüyorsun?
Muhataplarını AK Parti’ye ayakta selam durmaya çağıran Başbakan
Yardımcısı küçücük aklınca terörün bittiğini mi hesaplıyorsun? Çok
umutlu olduğunu tekrar tekrar gündeme getiren Sayın Cumhurbaşkanı
ve MGK kararlarından bölücü terör ifadesinin kaldırılmasına imza
atan isimler sizler ne diyeceksiniz? Bu geri çekilme kurnazlığı
oldukça sulandırılmış, saptırılmış ve haddinden fazla abartılarak
süreç ihanetinin hanesine artı olarak yazılmıştır. Hatta bu ne
idüğü belirsiz geri çekilme ilanı terörün bitişi olarak servis
edilmiş, bayram olarak sunulmuş, dost ellerin birbirini tutması
olarak lanse edilmiştir. Düşünebiliyor musunuz, milli bayramları
sabote eden AK Parti hükümeti, PKK’nın bir beyanından dolayı
havalara uçmuş, bayram turları atmış, umutlanmış ve 29 yıllık namlu
tutan katilleri dost eller olarak selamlamıştır” şeklinde
konuştu.
“ÖCALAN, KÜRT KÖKENLİ KARDEŞLERİMİN TEMSİLCİSİ DEĞİLDİR”
“Teröre yardım ve yataklık suçudur ki, AKP ihanetinin belgelenmesi
için daha fazla bilgi ve delile gerek bile kalmayacaktır” diyen
Bahçeli, “Buradan ikaz ve tekraren belirtmek isterim ki, kanlı
terör örgütü PKK ve İmralı’da yatan hain hiçbir şekilde Kürt
kökenli kardeşlerimin temsilcisi değildir” dedi.
Karayılan tarafından verilen mesajların içeriğinden örgütün silah
bırakmasının söz konusu olmadığını ve militanların silahlarıyla
birlikte sınır ötesine intikal edeceklerinin anlaşıldığına dikkat
çeken Bahçeli, bunun ne ölçüde doğru olduğunu, teröristlerden
kaçının sınırların dışına çıkacağının belli olmadığını söyledi.
Örgütün ne kadarının kır, ne kadarının şehir elemanı haline
getirildiğinin, bunlardan ne kadarının sınır dışına çıkacağının, ne
kadarının şehirlere yönlendirileceğinin, Irak’a geçecek sayının ne
olduğunun ve kontrolünün nasıl yapılacağının da bilinmezliğini
koruduğunu vurgulayan Bahçeli, “Teröristlerin geldikleri gibi ve
sızdıkları noktalardan çıkacaklarına göre bu yolların malum ve
bilinen yerler olduğu açıktır. O halde sınır hattımızda görev yapan
birliklerimiz teröristlerin geçişine nasıl sessiz kalacaktır? Kimin
girdiği, kimin çıktığı ve gerçekten de sınır ötesine gidilip
gidilmediği nereden bilinecektir? Kim ya da kimlerdir gidecek
olanlar? Bunların envanteri mi tutulmuş, sayımı mı yapılmıştır?
PKK’lılar figüran kullanırsa bunu kim anlayacaktır? Şehitlerimizin
kanlıları kademeli ve gizli şekilde sınır ötesine çıkarken,
Başbakan’ın hiç mi yüreği sızlamayacak, hiç mi yüzü
kızarmayacaktır?” diye konuştu.
AK Parti hükümetinin teröristlere ateş edilmemesi konusunda
güvenlik güçlerine herhangi bir emir verip vermediğini soran
Bahçeli, eğer gizli bir emir verilmesi durumunda Anayasa’nın
137’inci maddesine aykırı olacağını ve alenen anasayal suç
oluşturacağını söyledi.
“ANAYASA MAHKEMESİ’NİN SAYIN BAŞKANI İŞİNE GÜCÜNE BAKMALI”
Grup toplantısında yeni anayasa hazırlığı konusunda taraflı
tarafsız herkesin görüş bildirdiğinin altını çizen Bahçeli,
bunlardan birisinin de Anayasa Mahkemesi Başbakanı Haşim Kılıç
olduğunu söyledi. Kılıç’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir
konuşmasında ‘Anayasa’da değişmemesi gereken tek kırmızı çizginin
insan onuru olduğunu’ ifade ettiğini hatırlatan Bahçeli,
konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu halde, Anayasa’nın dokunulamaz ve değiştirilemez ilk üç
maddesine de gerek kalmamıştır. Buna göre devlete de, millete de
ihtiyaç yoktur, nasıl olsa insan onuru her şeyi çözecektir. Sayın
Mahkeme Başkanı’nın derdi nedir ve neleri söylemeye çalışmaktadır?
Korumak ve savunmakla yükümlü olduğu Anayasa’yı tartışmaya açmak,
her platformda konuşmaktan zevk alan Anayasa Mahkemesi Başkanı’na
uygun düşmekte midir? Bu sözleriyle kime mesaj vermekte, kimleri
cesaretlendirmekte, kimlerin gözüne girmeye çabalamaktadır? Bize
göre Anayasa Mahkemesi’nin Sayın Başkanı işine gücüne bakmalı,
görev sahası dışında yorum yapmaktan, görüş bildirmekten ve
Anayasa’nın lafzını ve ruhunu zedelemekten kesinlikle uzak
durmalıdır. Yürürlükteki Anayasa sayesinde uzun yıllardır Anayasa
Mahkemesi’nde bulunduğunu unutmamalı, kalan görev yıllarında Türk
milletine vefa gösterecek davranıştan ayrılmamalıdır.”
(İHA)