Bahçeli kürsüden şerefsiz diye bağırdı
Abone olMHP lideri Bahçeli Aydın'da indirilen pankart nedeniyle ne Başbakan ne vali bıraktı. Bahçeli'nin bıyık tartışmasına karşılığı da sert oldu.
MHP lideri Devlet Bahçeli Meclis kapanmadan önce en sert
konuşmalarından birini yaptı. Aydın’da MHP'nin binasından indirilen
"Sen açıldıkça analar ağlıyor" pankartı nedeniyle
valiyi “Hükümet uşağı”, “Basiretsiz” ilan etti.
Pankartı indirenler için “şarlatan yöneticiler”
nitelemesinde bulundu.
Pankartın indirilmesini kanunsuz bulan Bahçeli, Aydın Valisi’nin
kellesini istedi. Bu olay nedeniyle referandum için ilk mitingini
Aydın’da yapma kararı aldıklarını anlatan Bahçeli,
“Aydın'da il başkanlığına yapılan saldırı keyfi bir
kanunsuzluk. Bunu yapan yaptıranın başbakan, bakan, vali olması,
küstahlığı ve hakareti değiştirmez. Basiretsiz valinin burada görev
yapma şansı kalmadı. Özürle telafi edilemez. Aydın'da tarafsız
siyaset üstü çalışan bir vali görev almalı” dedi.
Bahçeli’nin öfkesinden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin
Çelik de payını aldı. Bahçeli isim vermeden özel harekat
polislerinin ülkücü bıyığını gündeme getiren Çelik’e,
“Kimse MHP'lileri kendi ırkçı zihniyeti için malzeme olarak
kullanamaz. AKP zihniyetini geçmişi kahraman özel harekat polisleri
ve ailelerinden özür dilemeye çağırıyoruz. Bu alçaklık söyleyenin
alnına kazınmış bir şerefsizlik olarak kalacak” diye
çıkıştı.
Bahçeli’nin grup konuşmasından satır başları şöyle oldu:
AKP'NİN 8 YILLIK İKTİDAR BİLANÇOSU:
Tek başına iktidar olma fırsatı yakalayan AKP ile bu yılda da bir
önceki yılı aratan gelişmelere şahitlik ettik. Taviz ve
teslimiyetten oluşan iki yüzlü politika bu döneme de damga vurdu.
Yönetim aciziyeti belirgin hale geldi. Ekonomik alanda işsizlik
yoksulluk büyüdü. Bölücülük son 10 yılın zirvesini yaptı. Kendi
anayasasını dayatma yanlışına düştü. Tamamen heba olmuş bu kayıp
sürecin sonunda toplumsal kardeşliğimiz ağır yaralar almış, devlet
kurumların birbiriyle kavgalı hale geldiği krize
sürüklenmiştir.
SANDIK BAŞINDA SABIRSIZLIKLA BEKLEYECEĞİZ:
Milletimiz dünden daha yoksul ve umutsuz. Bu karanlık Türkiye
manzarasının tek sorumlusu Başbakan Erdoğan ve AKP iktidarıdır. MHP
sorumluluğunu yerine getirdi, uyarılarını yaptı. Artık oyun
bitmiştir. Topyekun uçuruma sürüklenen Türkiye tarihi bir yol
ayrımındadır. Geleceği yakından ilgilendiren karar anı gelmiştir.
12 Eylül AKP Anayasasının oylanması dönüm noktası olacak.
MHP'lileri milli bir görev bekliyor. Türk milleti Başbakan Erdoğan
ve arkadaşlarını sandık başında sabırsızlıkla bekleyecek. Son
çırpınışlar nafiledir.
BU GARABETİ İLK KEZ YAŞIYORUZ:
Bugün karşımızda siyasi ahlaki meşruiyetini kaybetmiş, sivil
diktatörlük kurmaya ve darbe yapmaya hazırlanan ilkesiz bir hükümet
vardır. 8 yılda yapamadıklarının bahanesini muhalefete atan bir
garabete ülkemiz ilk kez şahit oldu. Devlet güçleri AKP
kontrolünde. Ama başarısızlıkların sorumlusu muhalefet. Bunun
siyaset izahı yok. Hükümetin içine düştüğü kuyu giderek
derinleşmekte. Karakollar taranmakta, ilçeler basılmakta, mayınlar
patlamakta. Bu gelişmeler karşısında Başbakan'ın derdi terör can
kayıpları değildir.
HÜKÜMET UŞAĞI VALİLER:
Ortaya çıkan teröristi karşılayan şehit cenazelerine katılmayan
çürümüşlüğün kokusu var. Bu zihniyet partimizin
binalarındaki pankartları hükümet uşağı olmuş valiler eliyle gece
yarısı indirme peşinde. Dertleri ihanet provalarını
önlemek hiç değil. Bütün dertleri partimizin sloganları bizim
büyümemiz iktidara gelmemiz.
ŞARLATAN YÖNETİCİLER:
Başbakan Erdoğan'a seslenmek isterim. Kolluk güçleri ile
parti pankartlarını indirebilir şarlatan yöneticilerle bunu
yapabilirsin, sana da yakışır. Ama gönlümüzdeki vatan sevgisini
nasıl söndüreceksin. Yaptıkların bizi korkutmayacağı gibi
sadece öfkemizi artırır, inancımızı tazeler. Aydın'da il
başkanlığına yapılan saldırı keyfi bir kanunsuzluk. Bunu yapan
yaptıranın başbakan, bakan, vali olması, küstahlığı ve hakareti
değiştirmez. Partililerimiz polislerle karşı karşıya gelmeyerek
planı bozdu. Basiretsiz valinin burada görev yapma şansı
kalmadı. Özürle telafi edilemez. Aydın'da tarafsız siyaset üstü
çalışan bir vali görev almalı. Asla unutmayacağız. İlk
mitingimizi de Aydın'da başlatacağız. 1 Ağustos’ta Aydın’da
olacağız.
BAŞBAKAN HANGİ YÜZLE HALKIN KARŞISINA
ÇIKACAK
Referandum sürecinde alnımız ak başımız dik. Başbakan'ın hangi
yüzle halkın karşısına çıkacak sözünün bizim açımızdan bir anlamı
yok. Bizim açımızdan önemli olan Başbakan hangi yüzle halkın
karşısına çıkacak.
BİZDEN ÇÖZÜM ÖNERİSİ İSTEMEK ZIRVALIK
Muhalefet çözüm önersin zırvalarının karşılığı yoktur. MHP burada
söyleyeceklerini söylemiş tarihi uyarılarını yapmıştır. O gün
yaptıkları şimdi terörün tırmanması olarak geri döndü.
BAŞBAKANIN SIZLANMALARI BOŞUNA
Bizim kimseden gizleyeceğimiz görüşümüz yok. Olursa bunu kamuoyu
ile paylaşırız. Artan terör nedeniyle Cumhurbaşkanlığına sunulan
raporu kamouyu ile paylaştık. Önerilerimizin uygulanması ile ilgili
bir emare görmedik. Bizim başından beri yıkım olarak
nitelendirdiğimiz projeden vazgeçilmedikçe yüzyüze görüşmedeki
çekincelerimiz bilinmektedir. MHP ilk başta reddetti demek
çelişkidir. Hayati meseleden kaçtığımız sözleri ise aldatmadır.
Başbakan zamanında kulak vermiş olsa idi biz bu uyarıları pek çok
gencimiz ölmeden yapmıştık. Başbakanın sızlanmaları boşunadır.
ÖZÜR DİLENMEDİKÇE BİR ARAYA GELMEYİZ
Teröristi kucaklayan o ikazlarımızı dinlemeyen o. Çözüm üretmesi
gereken de hükümet. Bu sorunun milli sorun olduğu Başbakanın
gündemine şimdi mi gelmiştir. Bu vizyonsuzluk hesapsızlığın sonu
değil midir? AKP zihniyeti kusurlarını gizlemeye çalışmasının
sebebini de burada aramak gerek. Kandan beslendiğimiz
itirafları atanlarla özür dilenmedikçe bir araya gelmeyiz.
Bataklığa bilerek girmiştir. Bizim ona uzatacak elimiz
yok. Açılımdan vazgeçmedikçe yardımımız da olmaz.
Gömüleceği bataklıkta son pişmanlığı da fayda etmeyecektir.
PROFESYONEL ORDU OYALAMA
Teröristle mücadele kapsamında bugüne kadar yapılanların bir çare
olmadığını söylemek bugüne kadar akan kanları görmemek demektir.
Kesin sonuç alınamadığı bir gerçektir. Açılım ile 15 yıl öncesine
dönüldüğü de ortadadır. Önce yaşanan teröre bir teşhis
konulmalı. Profesyonel özel ordu gibi isimlerle anılan yeni bir
sivil yapılanmadan bahsediliyor. Eğer bunun terörü önleyeceğini
düşünürsek bunu destekleriz. Ancak bu oyalamaya dönük bir
taktik.
YETERKİ TALABANİ AMCALARI İLE ARALARI
BOZULMASIN
Sınıra dizilecek askerlerin profesyonel olması dışında
öneri yok. Bir yandan peşmergeye teslim olup ABD'ye boyun
eğeceksiniz sorunu sınırda dizilen askerde bulacaksınız. Bu yanlış
bir tespittir. Tabi ki özel profesyonel ordu yararlı
olabilir. Siyasi çözümden askeri çözüme gelinmesi de önemlidir. Ama
8 yıldır bunu neden yapmadı. Bunun için muhalefetin görüşlerine mi
ihtiyacı vardır. Terörle mücadelede tek gündem çözüm bu gibi
sunulması anlamsız. Bölücülüğü ve teröristi durdurmak için
sınıra özel asker dışında siyasi adımlar gerek. Ama öyle mi yeterki
kara harekatı yapılmasın. Talabani amcaları ile araları
bozulmasın.
ÜLKÜCÜ BIYIĞI SÖYLEYENE ŞEREFSİZLİK İTHAMI
Özel harekat polislerine bıyığı üzerinden utanmadan hakaretler
ediyorsunuz. Bunların MHP'li olduğunu söyleyip, milletin kahraman
evlatlarından neden rahatsız oluyorsunuz. Şimdi ne oldu da
benzerini yapmaya çalışıyorsunuz. Kimse MHP'lileri kendi
ırkçı zihniyeti için malzeme olarak kullanamaz. AKP zihniyetini hiç
değilse geçmişi şan şeref ve şahadetle dolu kahraman Özel Harekat
polislerimizden, şehitlerinin ailelerinden özür dilemeye
çağırıyorum. Aksi taktirde bu alçaklık söyleyenin de, söyletenin
de, göz yumanın da alnına, nesillerden bile çıkmayacak kadar
kazınmış bir şerefsizlik olarak kalacaktır.