Bahçeli kime 'şark kurnazı' dedi?
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başörtüsü özgürlüğü konusunda CHP'ye sert salvolar göndedirken, AK Parti'ye açık çek verdi.
İNTERNETHABER.COM - MHP Lideri Devlet Bahçeli başörtüsü
konusunda CHP'yi 'şark kurnazlığı' ile suçlarken çözüm için AK
Parti hükümetine açık çek verdi. AK Parti'yi adım atmaya
çağırdı...
Bahçeli hedef tahtasına koyduğu CHP ile ilgili şunları söyledi:
Referandum öncesinde sırf siyasi kaygılar gözetilerek
‘Başörtüsü sorununu biz çözeriz’ diyerek ortalığa atılmak ve
arkasından bu meselenin akıbetini, mesela, seçim barajının
düşürülmesine ya da YÖK meselesine bağlamak esasında başörtüsü
sorununu çözmemek için oluşturulan şark kurnazlığından başka bir
anlam ifade etmeyecektir.
AKP DÜŞMANLARA ÇANAK TUTUYOR
Konuşmasının ilk bölümünde Cumhuriyet Bayramı'nı
kutlayan Bahçeli'nin eleştirilerinden AK Parti hükümeti de nasibini
aldı. Cumhuriyet düşmanlarına AK Parti'nin çanak tuttuğunu iddia
eden Bahçeli sözlerinde sert ifadelere yer verdi:
Milletimizin acısını
paylaşmayanlar, sevincine ortak olmayanlar şimdi kalkıp, hiçbir
katkıda bulunmadıkları Cumhuriyet’i yıkmak için tertipler içine
girebilmektedirler. Böylesi alçaklığı da, demokrasi ve özgürlük
kisvesi altına saklamaktan hicap duymamaktadırlar. Ve buna da AKP
hükümeti sessiz kalmayı yeğlemektedir.
TÜRK MİLLETİ'NİN TEK MİLLİ MARŞI VAR
İsim vermeden BDP'ye yüklenen Bahçeli, sözkonusu ettiği partinin
kongresinde okunan marşa dikkat çekti:
Ankara’da bölücü menşeli bir siyasi partinin kongresinde,
Türkçe dışındaki bir başka dilde marş okunmuş ve burada konuk
olarak bulunan iktidar partisine mensup milletvekilleri bu marşı
ayakta dinleyecek kadar alçalmışlardır.Şanlı bayrağımızın dahi
salona asılmadığı bir kongrede, ayakta kimlere saygı
gösterilmiştir? Bu neyin marşıdır ve kime aittir?Hayatlarında bir
kez olsun gözleri yaşararak, ruhları kabararak kutlu İstiklal
Marşımızı dinlememiş bu zevatların, bölücü taleplerin
dillendirildiği yerlerde huşuyla saygı duruşuna geçmeleri,
Cumhuriyetimizin yıl dönümünde rezalet ve küstahlık olarak her daim
hatırlardan çıkmayacaktır. Türk milletinin bir tane marşı vardır ve
o da şehitlerin aziz hatıralarından feyz alarak yazılmış İstiklal
Marşımızdır.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'A AĞIR SÖZLER
Başbakan Erdoğan'ın PKK'yla pazarlık yaptığı
iddialarına sert tepki vermesini değerlendiren Bahçeli üslubunu
daha da ağırlaştırdı:
Referandum öncesinde AKP ile PKK arasındaki ilişkiye ve
müzakereye dikkat çekerken, Başbakan kendisinden geçercesine bunu
reddetmiş ve bu iddiayı şerefsizlikle suçlamıştı. Görüldüğü
kadarıyla, PKK terör şebekesinin aldığı eylemsizlik kararı,
AKP hükümetiyle karşılıklı mutabakat çerçevesinde olgunlaşmıştır.
Tarafların uymak ve uygulamak üzere, birbirlerine taahhüt ettikleri
hususlar olduğu açıklamalarla ortaya çıkmış ve altı konu hakkında
anlaşmaya varıldığı belirginleşmiştir.Bu demektir ki, PKK, AKP’yle
masaya oturmuş ve kan üzerinden pazarlık yapmıştır.AKP hükümeti de
buna çanak tutmuş ve zillete boyun eğmiştir.Şimdi sıra kimin
şereften mahrum olup olmadığı konusuna gelmiştir.Başbakan Erdoğan
bize şerefi ve haysiyeti öğretecek kadar sicili ve niyeti berrak
biri değildir ve kötü sözlerini aynısıyla kabullenmek
durumundadır.
CHP BAŞÖRTÜSÜNDE SAMİMİ DEĞİL
Ana muhalefet partisinin başörtüsü çözümü konusunda
samimiyetsiz olduğunu öne süren Bahçeli, CHP'yi şu sözlerle
suçladı:
AKP’nin yanında yer almak için içten içe heveslenen ana
muhalefet partisi CHP’nin de, başörtüsü yasağının kalkması
konusunda gerekli istek ve samimiyete sahip olmadığı bugüne kadar
ki gelişmelerden belli olmuştur.Her meselede, başı ve sonu belli
olmayan bir siyasi yaklaşımla, ‘önce ben yaparım’ diyerek öne çıkan
ana muhalefetin, şimdiye kadar temel sorun alanlarına yönelik
olarak hiçbir değerli fikir beyan ettiğine şahit olunmamıştır.Ne
yazık ki CHP, AKP’yle birlikte milletimizi hayal kırıklığına
uğratmakta ve anlayışındaki bulanıklıkları özellikle başörtüsü
konusunda fazlasıyla açığa çıkarmaktadır.Öyle ki çarşaf giymiş
hanımefendilere parti rozeti takarak, samimiyet ve siyasi dürüstlük
ispat edilemeyecektir.
BAŞÖRTÜSÜNDE AKP'YE AÇIK ÇEK
Başörtüsünün çözümü konusunda AK Parti'ye adım atma
çağrısında bulunan Bahçeli, bu konuda kendilerine düşen ne varsa
yapacaklarını şu sözlerle anlattı:
Tekraren ifade etmem lazım gelirse;
biz, iktidar partisi AKP’yle 2008 yılında yaptığımız mutabakatın
tüm unsurlarına bağlıyız.Ve başörtüsü sorununun da bu kapsamda ele
alınıp çözüleceğine inanmaktayız. CHP’nin uzlaşma sürecine aktif
katılımı olmadığı takdirde, AKP’nin daha önceden belirlediğimiz
esaslar çerçevesinde TBMM çatısı altında başlatacağı girişimi her
şart altında desteklemeye hazır olduğumuzu taraflarına duyurmak
isterim. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuda hiçbir siyasi
hedef ve çıkar gözetmeden, başörtülü kızlarımızın eğitim hakkının
engellenmesine mutlaka dur demenin vaktinin çoktan geldiğini
düşünüyoruz. Ve AKP’yi adım atmaya davet ediyoruz.
BAŞSAVCI YALÇINKAYA'YA UYARI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman
Yalçınkaya'nın 'başörtüsü düzenlemesi laikliğe aykırıdır'
şeklindeki sözlerine şiddetle karşı çıkan Bahçeli sözlerini şöyle
sürdürdü:
Laikliğin en önemli teminatı; vicdan, inanç, din ve din dışı her türlü inanış konusundaki özgürlüğü sağlaması ve güvenceye almasıdır.
Buradan hareketle, başörtüsü
sorununun çözümüne yönelik girişimlerin laikliğe aykırı olduğunu
iddia etmek ölçüsü kaçmış ve insafla bağdaşmayan bir yaklaşım
olacaktır.
Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamayı kabul etmemiz mümkün değildir.
21 Ekim 2010 tarihinde yaptığımız
basın açıklamasında vurguladığımız gibi, TBMM üzerinde “yargı
kayyumluğu” tesisi anlamına gelecek bu tip açıklamaların TBMM’nin
görev ve yetkilerine kabul edilemez müdahaleler olacağı da
açıktır.
ALMAN CUMHURBAŞKANINA TEPKİ
Geçen hafta TBMM'de bir konuşma yapan Alman
Cumhurbaşkanı'nın sözlerini eleştiren Bahçeli devamla şunları
söyledi:
Başta Kıbrıs olmak üzere, Ermenistan sınırının açılması meselesine kadar konuk Cumhurbaşkanı görüşlerini dile getirmiş ve tespitlerini sıralamıştır.
Şunu söylemeliyim ki, Sayın Cumhurbaşkanı’nın düşünce ve yaklaşımlarına elbette saygılıyız.
Ancak, Türkiye Cumhuriyeti başkalarının teşviki, cesaretlendirmesi ve yol göstericiliğiyle yürüyecek ve mesafe alacak kadar sonradan olma ve gevşek ilkeleri olan bir devlet değildir.
Aksini düşünenler elbette yanılmaya ve yanlışa düşmeye mahkûmdur.
Konuşmasında ne hikmetse, kültürel çoğulculuktan bahseden Almanya Cumhurbaşkanı; sıra Almancanın öğrenilmesi ve Alman yaşam biçiminin kabul edilmesiyle ilgili değerlendirmeye geldiğinde tavizsiz bir duruş sergilediği görülmüştür.
Bu bakış açısı tabii olarak kendi ülkesinin ve milletinin hak ve menfaatlerini savunan ve Almanlığı merkezine koyan bir devlet adamı için önemlidir ve bir aşamaya kadar saygıdeğerdir.
Ne var ki kendi devlet, millet
gerçeklerinden ve ilkelerinden ödün vermeyen bu zihniyet sahibinin,
Türk milleti için aynı hassasiyeti göstermiyor olması da çelişkili
ve çifte standartlı bir Batılı yaklaşımı olarak hafızalarımıza
kazınmıştır.
VATANDAŞ GRAMLA KUŞBAŞI ALIYOR
Konuşmasının son bölümünü ekonomiye ayıran Bahçeli
gelinen noktayı şöyle özetledi:
Artık insanımızın domates almaya bile gücü yetmemektedir.Salatalar, yemekler renksizleşmiş; ekmeklere katık yapılan domates evlere girmez olmuştur.Etin zamlı satışı devam etmekte; kıyma, kuşbaşı gramla alınmaktadır.İnsanımız yeterli ve olması gerektiği gibi beslenmekten şimdilik çok uzaktadır.Çocukların kursaklarından, sağlıklı olabilmeleri ve iyi yetişebilmeleri için gerekli ve zorunlu gıdalar geçmemektedir. Anneler perişan, babalar çaresiz, dedeler ümitsizdir.Bu kara tablo AKP’nin eseridir ve hala ekonomideki gelişmeden, büyümeden bahsetmekten geri durmamaktadır.Bir tarafta pembe tablolarla milletimizi kandırmayı sürdürmeye çalışan, diğer tarafta da varlıklarımızı satarak ekonomiye moral vermeye çalışan AKP’nin saklayacağı ve gizleyeceği hiçbir şey kalmamıştır.