Bahçeli çok ağır konuştu!
Abone olMHP Lideri Bahçeli sıcak gelişmeleri değerlendirerek hükümete esti gürledi. Mozaik tanımlamalarına sert tepki gösteren Bahçeli, Erdoğan'a bir kitap tavsiye etti
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2006 yılının ''erken seçim
yılı'' olduğunu savunarak, ''Türkiye'nin AKP zihniyetinden
demokratik yollardan kurtulması için geriye sayım başlamıştır.
Siyasi mevta haline gelen AKP'nin tasfiyesinde sona yaklaşılmakta
olması, Türkiyemiz için hiç şüphesiz çok hayırlı bir gelişmedir''
dedi.
Bahçeli, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı
öncesinde yaptığı açıklamada, AK Parti iktidarı döneminde ülkenin
büyük kan kaybına uğradığını söyledi.
AK Parti iktidarında devlet kurumlarında büyük tahribat
yapıldığını, devlet mekanizmaları felce uğratıldığını savunan
Bahçeli, terörün bu dönemde yeni bir cesaretle sahneye çıktığını
ifade etti. Bahçeli, Hakkari'de yaşanan olaylara değinirken,
bölgede tırmanan tahriklerin Şemdinli'deki olaylarla başlamadığını
kaydetti.
Şemdinli'deki bombalamadan hemen sonra, ''geniş bir cephenin
devleti karalayarak peşinen suçlu gösterme yarışına girdiğini''
ifade eden Bahçeli, güvenlik güçlerine karşı toplu bir siyasi linç
girişimi başlatıldığını söyledi. Bahçeli, ''Derin devlet
hezeyanlarıyla yürütülen bu linç kampanyası aslında Türkiye'nin
karşı karşıya bulunduğu 'derin ihanetin' boyutlarını göstermiştir''
dedi.
''ÜST KİMLİK-ALT KİMLİK ZIRVALARI''
Başbakan Erdoğan ve AK Parti yetkililerinin ise Şemdinli olayları
sonrasındaki açıklamalarıyla ''devletin peşinen suçlanmasını adeta
haklı göstermeye çalışan bir aymazlık ve sorumsuzluk
sergilediklerini'' ileri süren Bahçeli, şöyle devam etti:
''Başbakan, bu tutumunu Hakkari'ye sessizce yaptığı gecikmiş
ziyarette de sürdürmüştür. Türkiye'deki terör sorununu, etnik bir
kimlik sorunu gibi gösterip siyasi çözüm reçeteleri sözü veren,
Türkiyelilik kimliğini savunan ve Türk milleti kavramından rahatsız
olan Başbakan, AB baskısı ve siyasi kazanç hesabıyla ayrılıkçı
hevesleri okşamanın neye mal olacağını hala idrak edemediğini
göstermiştir. Üst kimlik-alt kimlik zırvalarını tekrarlamış, Türk
milletinden ayrı bir milli kimlik tanımı yapmıştır.''
AİHM KARARI
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin türbanla ilgili kararının
ardından Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamaları da eleştiren
Bahçeli, ''Avrupa Mahkemesi, sorunun Türkiye'de çözümlenebileceğine
işaret etmiş ve bunun için adres olarak Türkiye Büyük Millet
Meclisi'ni göstermiştir. Başbakan ise bunu bile anlamamış, daha
doğrusu anlamak istememiştir'' dedi.
Bahçeli, Meclis çoğunluğuyla bu konuyu çözme imkanı bulunan AK
Parti'nin amacının, ''bu işi bir kangren halinde sürüncemede
bırakmak ve önümüzdeki seçimlerde bir aldatma aracı olarak istismar
etmek'' olduğunu savundu.
GERİ SAYIM BAŞLADI
AK Parti'nin tüm direnmelerine rağmen, Türkiye'de erken genel seçim
sürecinin başladığını kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti:
''Harekete geçen erken seçim dinamiklerinden geriye dönüş artık
mümkün değildir. Bu noktadan sonra seçim sandığının Türk milletinin
önüne gelmesini önlemeye kimsenin gücü yetmeyecektir. 2006 yılı,
Türkiye'de erken seçim yılıdır. Türkiye'nin AKP zihniyetinden
demokratik yollardan kurtulması için geriye sayım başlamıştır.
Siyasi mevta haline gelen AKP'nin tasfiyesinde sona yaklaşılmakta
olması, Türkiyemiz için hiç şüphesiz çok hayırlı bir gelişmedir.
Aslında Başbakan Erdoğan ve AKP yöneticileri de yolun bittiğini ve
2006'da erken seçimin kaçınılmaz olduğunu anlamışlardır.''
AB ile ilişkilerde yaşanacak tıkanıkların erken seçim tarihinin
belirlenmesinde etkili olacağını, en önemli kırılma noktasının da
Kıbrıs konusunda yaşanacağını kaydeden Bahçeli, ''Bu konuda
vadesi
gelecek ilk fatura, Rum bayraklı gemilerin ve uçakların Türk
limanlarına gelmelerine izin verilmesi olacaktır. AKP ya limanları
Rum gemilerine açacak, ya da en büyük yalan sermayesi olan AB
süreci tıkanacaktır. Bu durumda AKP'nin ucuz bir kahramanlık
yaparak AB'ne karşı çıkan parti olarak erken seçime gitmesi
muhtemeldir'' diye
konuştu.
ERDOĞAN'A KİTAP TAVSİYESİ
Bahçeli, bir soru üzerine, ''Son günlerde Başbakan, şuursuz bir
şekilde bazı kavramları Türkiye'nin gündemine taşımaktadır. Türkiye
mozaik ise Türkiye'nin adının 'mozaikistan' olması lazım. Eğer
Türkiye'ye Türkiye diyorsa, bu ismi Türk milletinden
almaktadır''
yanıtını verdi.
Erdoğan'ın ''Türkiye'yi pazarlamakla mükellef olduğu'' yönünde
açıklamalar yaptığına dikkati çeken Bahçeli, ''Ofer ve Oger'e
Türkiye'yi peşkeş çekmekle, pazarlamanın bilimsel tanımı arasında
AKP'nin sayısal çoğunluğu kadar fark var'' dedi.
İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan ''Ulusların Pazarlanması''
isimli kitabı gösteren Bahçeli, ''Başbakan, üç bilim adamı
tarafından
yazılmış olan bu eseri bir gece sabaha kadar okuyup, pazarlamadan
ne anlamak gerektiğini iyi anlamalı, boş tavsiyelerin arkasında
kendisini ve geleceğini heba etmemeli'' dedi.