Bahar Öztan eski hali ile akıllarda seksi yeşilçam güzeli olarak yer alıyor. Oysa son yıllar onun için zor geçti. Kanser olan Bahar Öztan hastalığı yenme sürecinde çok yıprandı. Peki ne kanseriydi Bahar Öztan, hastalık sürecinde hep yanında olan oğlu kimdir, şu anda kaç yaşında, kaç kez evlendi, eşi ile neden boşandı? Yeşilçam'ın gamzeli güzeli Bahar Öztan hakkında bilinmeyenleri derledik. Önce Bahar Öztan'ın hastalığı ile başlayalım. 2015 yılında kanser olduğunu öğrenen Bahar Öztan için hayat bambaşka bir hal aldı. 53 yaşındayda ve doktorlar yumurtalık kanseri teşhisi koymuşlardı. Bir yıl boyunca aralıksız yoğun bir tedavi süreci yaşadı. Bu süreçte en büyük destekçisi boşandığı eşinden olan oğlu Yiğit oldu. Kansere karşı büyük bir mücadele veren Bahar Öztan, 1 yılın sonunda onu yenmeyi başardı. Bu süreçte çok yıprandı. Saçları döküldüğü için bir süre perukla ya da başörtüsü ile dolaştı. Bahar Öztan yaşadığı kanserle mücadele sürecini ve son halini anlattı. Bahar Öztan anlatıyor : -İnsanız her şey başımıza gelebilir. Bu nedenle düzenli biçimde, her yıl check up yaptırırım. Çok detaylı incelemeden geçerim. Ama benimki yumurtalık kanseri olduğu için çok sinsi ilerledi. Kendini göstermedi. Epey ilerledikten sonra fark ettim. İki ay ne olduğunu bulmak için uğraştık. Diğer kanser türleri kendini daha kolay belli ediyor ama yumurtalık kanseri öyle değil. Ne yapalım, böyle olması gerekiyormuş. Bu da benim sınavım. İçime attıklarım, birikimler bende böyle ortaya çıktı. - Yeniden doğdum. Artık kendi istediklerimi yapacağım, "Hayır" diyemediklerime "Hayır" diyeceğim. 'Aman ayıp olmasın'lar yok hayatımda. Onu kırma, bunu kırma derken kendimi kırmışım, farkında değilim. Herkes mutlu olsun istiyorum, öyle bir yapım var. Ama bu arada kendimi mutlu edememişim. Bahar Öztan ve oğlu Yiğit -Artık kendimi mutlu edeceğim. Şükürler olsun oğlum da büyüdü, 20 yaşında bir delikanlı. Bundan sonra başka bir problemim yok. Sevenlerim çok. Onların sevgisi çok etkiledi beni. Öyle bir an geliyor ki, hiç tanımadığınız bir hayranınızdan gelen bir mesaj mutluluktan uçuruyor. Böyle şeyler yaşadım bu süreçte. Toparlanmak için güç veriyor bu destek. Bahar Öztan : Kanserim üçüncü evreydi - Benim yaşadığım kolay bir şey değildi, üçüncü evreydi kanserim. Epey kötü olmuştum ve büyük bir ameliyat geçirdim. Ameliyat sırasında ve sonrasında, kanser bana bir şeyler öğretiyor diye düşünmüyor insan. Acaba ne olacak, atlatabilecek miyim diye kaygılanıyor. Bir kargaşa hali yani... Hayata devam mı edeceğim, bu süreç uzun mu sürecek gibi kaygıları oluyor. Ama çok da belli edemiyorsun hislerini. -Yaşadığım kötü şeyleri paylaşmayı seven biri değilim, bunu da yansıtmayı istemedim haliyle, bu benim özelimdi. Bunları ben yaşayacaktım! Çünkü etrafıma bu durumu yansıtmak moralimi bozabilirdi. Böyle davrandığım için etrafımdan da, hep beni yükselten tepkiler aldım. Sonlara doğru, bu hastalık bana ne öğretti diye düşünmeye başladım. Ne zaman ki tahlillerim yapıldı, sonuçlar sağlıklı bir bireyin ki gibi çıktı, o zaman derin bir nefes aldım. İçimde bir sevinç tomurcuğu açtı, tıpkı bir kardelen gibi. Bahar Öztan : Eşim dostum çokmuş - Eşim, dostumdan yana hep şanslıydım. Çünkü kanser gibi zor bir hastalık söz konusu olduğunda, zaman zaman dostların uzaklaşırmış, aramaz sormazlarmış... Benim durumumda tam tersi oldu. Bahar Öztan'ı şaşırtan isimler --İki kişi inanılmaz şaşırttı. Biri Abdurrahman Keskiner, sinemadan Apo Abi'miz. O haftada üç gün arar. Bir de Eşref Kolçak... Eşref Abi ilk başlarda her gün arıyordu, sonrasında da aramaya devam etti. Bu iki isim beni çok mutlu etti ve şaşırttı. Onlar için ne yapabilirim, nasıl teşekkür edebilirim bilmiyorum. Bıkmadan moral verdiler. Allah ikisini de nazarlardan korusun. Tüylerim hâlâ diken diken oluyor isimlerini andıkça. Bahar Öztan : Doktoruma dedim ki... - Ayakları üstünde tek başına durmaya alışkın biriyim. Hastalık sürecinde de bu durum devam etti. Çevremde dostlarım, arkadaşlarım ve ailem vardı ama kendi krizimi kendim yönettim, kimseye teslim olmadım. Kimsenin eline vermedim bu krizi. Farklı bir hastaydım. Doktorumun karşısına geçip, "Bana tüm gerçekleri söyleyeceksin" dedim. Çünkü bilirsem belki beyin gücümle yenecektim her şeyi... Bahar Öztan nasıl ünlü oldu -Esas mesleğim fotomodellik. Ve içimde var. Yurtdışında olsaydım, çok daha farklı olurdu hayatım. İlk şampuan reklamına çıktım, ardından Başak Gürsoy ajansına istedi. Boyum uzun değil ama fotomodellik yaptım. O yıl ne kadar ürün ve marka varsa onun kapağında, afişinde ben vardım. 30'un üstünde reklamda rol aldım. O dönemlerden ismim Gamzeli Güzel diye kaldı. Bahar Öztan evlenince eşi istememiş - Evlendiğimde eşim çalışmamı istemedi. 30'larımdaydım, en verimli çağımdı. Her şey oturmuştu ve çok güzeldi. İnanılmaz paralar kazanıyordum. Artık sahneye çıkmaya başlamıştım. O dönem Yeşilçam'dan para kazanılmazdı, sahneye çıkanlar kazanırdı. Her şey çok güzel gidiyordu ve iyi para kazanmaya başlamıştım. Evlenmeye karar verdiğimde, eşim çalışmamı istemedi. Evlenmiştik hâlâ beni ve eşimi arıyorlardı, "Son kez çıksın" diye... Küçük yaştan beri çalıştığım için bende de bir yorgunluk vardı. Sonra oğlum Yiğit dünyaya geldi. Tamamen onu büyütmeye odaklandım. İyi ki öyle yapmışım. Bir daha yaşayamayacağım tarzda, özel bir şey annelik ve ben de doya doya yaşadım. Altı yıl da ABD'de yaşadık eski eşimin işi dolayısıyla... Bahar Öztan Bodrum'da ne yapıyor? -1991 yılında yaptığım bir butik otelim var Bodrum'da. Bir süre ben işlettim, sonra kiraya verdim. Bir noktadan sonra harap olmuştu. Bu sene başında, kiraladım, yeniden yapıldı orası ve benim gibi sıfırdan doğdu. Orada bir yerim var yani... Bahar Öztan'ın sevgilisi var mı? -Kadın her yaşta âşık olur. Oğlum eskiden beri, "Anne hayatında biri olsun ki, benim kafam rahat olsun" der. Kısmet bu işler. Önemli olan hayatta anlaşabileceğin birini bulmak. Olgunlaştıkça her konuya başka türlü bakıyorsun. Gençlikteki o kaprisler kalmıyor.