Bağıştan Ruhban Okulu yorumu
Abone olAB'nin Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn'in Türkiye'ye yönelik reform uyarısı ve ruhban okulu ile ilgili sözlerine Başmüzakereci Egemen Bağış tepki gösterdi.
AB'nin Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn'in
Türkiye'ye yönelik reform uyarısı ve ruhban okulu ile ilgili
sözlerine Başmüzakereci Egemen Bağış tepki
gösterdi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB'nin genişlemeden
sorumlu üyesi Olli Rehn'in, "Türkiye reformları
hızlandırırsa" demecinin düşündürücü olduğunu, Türkiye'nin
reformları zaten hızlandırdığını söyledi.
Bağış, Japonya ve İran'ın Ankara Büyükelçilerini kabulünün ardından
AB Genel Sekreterliğinden ayrılışından önce A.A'nın sorularını
yanıtladı.
AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in "Türkiye'nin
reformları hızlandırması halinde Kıbrıs sorunuyla ilgili gözden
geçirme sürecinin ertelenebileceği" yönündeki demecinin
hatırlatılması üzerine Bağış, "Türkiye reformları
hızlandırırsa" demecinin düşündürücü olduğunu, çünkü
Türkiye'nin reformları zaten hızlandırdığını kaydetti.
Bakan Bağış son 6 ayda, ulusal programın yayımlanması,
başmüzakerecinin atanması, Kyoto Protokolünün onaylanması, 1
Mayıs'ın tatil ilan edilmesi, TRT-6'nın yayınlarına başlaması gibi
pek çok reformun yapıldığını anımsattı ve reformların yapılmaya
devam edileceğini belirtti.
"RUHBAN OKULU KONUSUNU KIBRIS'LA İLİŞKİLENDİRMEK DOĞRU
DEĞİL"
Heybeliada Ruhban Okulunun açılması konusunda ise bu konunun
"iç mesele olarak" değerlendirilmesi gerektiğini
kaydeden Bağış, konuyla ilgili olarak yetkililerin zaten aylardır
çalıştığını bildirdi ve şöyle konuştu:
"Bunu, AB için değil, kendimiz için yapmamız gerekiyor. Bunu AB
istedi diye değil, bir insan hakları meselesi olarak görerek
halletmemiz gerekir. Bu ülkenin vergi mükellefi olan, bu ülkede
askerlik yapan vatandaşlarımızın da ihtiyaçları varsa, o
ihtiyaçları gidermek için yapmamız gerekiyor."
Heybeliada Ruhban Okulu konusunun Kıbrıs'la ilişkilendirilmesini
çok doğru bulmadığını ifade eden Bağış, yakın bir gelecekte Ruhban
okuluyla ilgili bir gelişmenin beklenip beklenmemesinin sorulması
üzerine ise, "Benim burada açıklamamı aşacak bir konu.
Bunda eminim, hukuki, anayasal konuları incelememiz, gerekli
mercilerle, Bakanlar Kurulunda görüşmemiz gerekir. Ondan sonra
ortak çıkacak kararı, hep beraber uygularız diye
düşünüyorum" dedi.
AP SEÇİM SONUÇLARI
4-7 Haziranda yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçim sonuçlarını da
değerlendiren Bağış, "Ekonomik kriz devam ederken, işsizlikle
ilgili sıkıntılar varken, Avrupa genelinde merkez sağ partilerin,
muhafazakar partilerin güçlenmiş olması olağan, beklenen bir
süreçti. Sonuçta Türkiye'de de AK Parti'nin merkez sağ bir parti
olarak, son 4 seçimdir peş peşe zaferle çıkmış olması da aynı
Avrupa genelindeki bir sürecin, Türkiye'de de yaşandığını
gösteriyor" diye konuştu.
AP'nin Türkiye'nin AB müzakereleri açısından taraf olmadığını,
müzakerelerin Komisyonla yürütüldüğünü vurgulayan Bağış, AP'nin
ancak Türkiye ile ilgili raporlar yayımlayabildiğini kaydetti.
Egemen Bağış, AP seçim sonuçlarını istismar etmek isteyen birtakım
siyasiler olabileceğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar zaten istismar etmek için her zaman bir vesile buluyorlar.
Ya kendi ülkeleri içerisindeki Türk vatandaşlarımızı, ya işsizliği,
ya da Türkiye'nin coğrafi konumunu bahane ediyorlar. Türkiye'ye
karşı olan, maalesef benim 'miyop siyasetçi' olarak algıladığım,
kendi önünü, Avrupa'nın çıkarlarını göremeyenler her zaman bu
istismar çabasının içine girebilirler.
Almanya'da örneğin Yeşillerin başında bir Türkün genel başkan
noktasına gelmiş olması, aynı şekilde Sayın (Fransa Cumhurbaşkanı
Nicolas) Sarkozy'nin Fransa'da bir merkez sağ parti olarak yüzde
27'yi zafer olarak tanımlaması, Türkiye'de yüzde 39'u küçümseyenler
için de düşündürücü bir neticedir."
Seçimlere katılım oranının yüzde 43 olmasının, Avrupa seçmeninin
AP'den beklentisinin ne kadar az olduğunun göstergesi olduğunu
kaydeden Bağış, "AP'nin gücünü artırması, Avrupa'nın sorunlarına
çözüm bulmasıyla gerçekleşecektir" dedi.
Türkiye'nin üyelik süreciyle ilgili istismar çabaları ya da
demeçlerin AP'yi güçlendirmeyeceğini belirten Bağış, AP üyelerinin
Avrupa'nın işsizlik, insan kaçakçılığı, enerji, iklim değişikliği,
çevre gibi konulara çözüm bulunmasına dair mesajlarını
netleştirmesi gerektiğini ifade etti.