Bağcılar'da İsrail ordusuna lanet yağdı
Abone olİsrail ordusunun Gazze'ye yaptığı saldırılar, katliamlar İstanbul'un Bağcılar ilçesinde büyük tepki topladı..
Mübarek Ramazan ayında bile zulümde
sınır tanımayan İsrail’in Gazze’ye gerçekleştirdiği bombalı ve
roketli saldırılar Bağcılarlıların büyük tepkisini
topladı.
Bağcılar Meydanı’ndaki Etkinlik Alanı’nı dolduran ilçe sakinleri
tepkilerini duyururken dünyaya da, “Gazze’nin çocukları kimsesiz
değil” mesajı verdiler. İlçe Müftüsü Hasan Hüsnü Sula’nın
Gazzelilere ve Filistinlilere yaptırdığı duaya binlerce Bağcılarlı
birlikte “amin” dedi.
“Diriliş Nesli ve Ramazan” konulu bir konferans veren Mehmet
Güney, diyasporadaki her Filistinlinin evinin kapısında bir anahtar
olduğunu belirterek, “Bu anahtar onların özgür Filistin Devleti’nin
anahtarı” olduğunu söyledi.
Güney, “Biz bugün tarafsak eğer canını ortaya koyan Filistinli
kardeşlerimizin tarafındayız. Korkmuyoruz. Yeter ki istikametimizi
koruyarak başka istikametlere gitmeden hareket edelim.” diye
konuştu. Teravih sonrası düzenlenen özel programda Etkinlik
Alanı’nı dolduran binlerce ilçe sakini gözyaşı döktü. Programda ilk
olarak Merkez Camii müezzini Mehmet Yıldız Kur’an-ı Kerim okudu.
Ardından da videodan Mehmet Akif İnan’ın, “Ülkede Bu Gece” adlı
şiir dinletisi sunuldu. Konuyla ilgili açıklama yapan Bağcılar
Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Gazzeli çocukların kimsesiz
olmadıklarını ifade etti.
ÜZÜNTÜMÜZÜ PAYLAŞIYORUZ
Gazzelilere her türlü desteği vermek için çalıştıklarının altını
çizen Çağırıcı, “Bu üzüntülü günümüzde duygularımıza ortak oldunuz.
Gazzeli kardeşlerimiz için tek yürek olduk. Her zaman olduğu gibi
birbirimizi yalnız bırakmıyoruz. Hepinize çok teşekkür ediyorum.”
diye konuştu. Programın ilerleyen saatlerinde İnsan ve Medeniyet
Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Güney, “Diriliş
Nesli ve Ramazan” konulu bir konuşma yaptı. 60’lı yaşları aşarken
yüreğinin gümbür gümbür attığını anlatan Güney, “Gençler ne
olursunuz okuduğunuz kitaplara dikkat edin. Ne olursunuz anne ve
babalar, bir mürşit, bir mürebbi gibi çocuklarımızı koruyalım.
Onların dinlediği hocalara, gidip geldiği her mekana çok dikkat
etmeliyiz. Onların zihinleri kirlenmesin.” dedi.
FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZ DEFALARCA SINAVA TABİ
TUTULDU
Dünyevi ve uhrevi bu kirliliğe düşmemek için yeni ve temiz
zihinlerin korunması gerektiği üzerinde duran Güney, “Zalim İsrail,
işgalci Siyonistler Filistinli kardeşlerimize bomba yağdırıyor.
Direniş, onların üzerinden belki bize de bir sorumluluk yüklüyor.
Bundan sonra gelecek olan özgürlüğü ve izzeti konuşmalıyız. “
şeklinde konuştu. Filistinlilerin bir sınava daha girdiğini anlatan
Güney, Osmanlı sonrası sahipsiz kalan Filistinlilerin defalarca
sınava tabi tutulduklarını anlattı. Güney, sözlerini şöyle
sürdürdü: “İsrailliler Filistinlilere hem soykırım uyguluyor hem de
geride kalanları sürgüne gönderiyorlar. Gazze ve Batı Şeria’daki
nüfusun çok daha fazlası ülke dışında var. Lübnan, Mısır ve
dünyanın birçok ülkesinde Filistinli mülteciler var. İnsan için
toprak çok önemlidir.”
FİLİSTİNLİ MÜLTECİLERİN KAPISINDA BİR ANAHTAR
ASILI
Canını ortaya koyan Filistinlilerin tarafında yer aldıklarını
kaydeden Güney, “Korkmuyoruz. Yeterki istikametimizi koruyarak
başka istikametlere gitmeden hareket edelim.” diye konuştu.
Bugünlerin geçeceğini ifade eden Güney, Filistinlilerin başarıya
ulaşacaklarını ve bu büyük imtihanı geçeceklerine inandığını
söyledi. Ziyaret ettiğinde her Filistinli mültecinin evinin
kapısında sembolik bir anahtar gördüğünü belirten Güney sözlerini
şöyle tamamladı: “Sordum, dediler ki, ‘Biz toraklarımızdan
sürüldük. Bir bölümümüz ülkemizi göremedi. Bu anahtar evimizin
kapısının anahtarıdır. Bir gün geri dönüp Filistin Devleti’ni
kuracağız. Özgür yaşayacağız. Bu bizim amentümüzdür.’ Ben gönülden
inanıyorum özgür bir Filistin Devleti kurulacaktır. Ey İsrail
yaptığın bu zulümler sonucu eline ne geçti. Dünyanın her yerinde
Yahudi ve Siyonizm denildiğinde kötü bir görüntü yok mu? Sen
insanlık adına hangi adımı attın da bir devlet olduğunu iddia
ediyorsun?” Programın sonunda ise Bağcılar İlçe Müftüsü Hasan Hüsnü
Sula Gazzeliler için dua yaptırdı. Dua öncesinde bir konuşma yapan
Sula, Filistin’in, Gazze’nin bağrına volkan düştüğünü belirtti.
Feryatların çığlığa döndüğünü anlatan Sula, şunları söyledi: “Baba,
oğul bir duvarın eteğinde büzüşmüş ve vurulmuş ciğerpare yüreklere
kor düşmüş. İftar sofrasındayken ölen masum bebekler şehadet
şerbeti içecekler. Gökten yağan ışık seli havai fişek değil, fosfor
bombalarıyla yandı, binlerce sivilin kolu koptu, başı düşmüş,
gözleri kapanmış. Şahit ol Yarab. Sabah sessizliğini sala sesleri
böldü. Cenaze var Gazze’de bugün insanlık öldü.” İntifadadaki
Filistinlilerin tanka karşı taş attıklarını ve büyük bir imana
sahip olduklarını anlatan Sula, “Arsız medeniyetin suratına
tükürün. Selahattin’in nesli bu canlar sana feda. Kahrolsun
soykırım yaşasın intifada.” diye konuştu.
BİNLERCE BAĞCILARLI MÜFTÜ SULA’NIN DUASINA “AMİN”
DEDİ
Bağcılar Müftüsü Hasan Hüsnü Sula şöyle dua etti: “Yarabbi,
Peygamber Efendimize layık ümmet olmak istiyoruz, nasip eyle.
Yarabbi Resulünün öğütlerini tutmayı, Müslüman kardeşliğini
yaşamayı nasip eyle. Onların acılarını gönüllerimizde hissetmemizi,
onlarla birlikte ağlayabilmemizi, acısını en derinden duymamızı
nasip ve müyesser eyle. Bizler iftar sofralarında nimetlerine
şükrediyoruz, ama görüyoruz ki iftar sofralarına oturan o Gazzeli
çocuklar, üzerlerine yağan bombalarla beraber şehadet şerbetiyle
oruçlarını açtılar. Acılarını duyur bize Yarabbi. Gazze’nin
çocuklarını kimsesiz bırakma yarabbi. Sana açıldı ellerimiz, sana
yalvarıyor dillerimiz. İsrail’in zulmünden Gazzeli kardeşlerimizi
koru. Bizleri Müslümanlar olarak elele, gönül gönüle birbirinin
sevincini paylaşanlardan eyle. Mahşerde huzuruna vardığımızda
yüzbinlerce şehidin, Hazreti Muhammed Mustafa’nın (s.a.v)
çevresinde toplandığımızda, ‘Ya Resulallah onların acısını gönülden
hissettik, onların yaralarını sardık’ demeyi nasip eyle.”