Babet giymek ayak şeklini bozuyor
Abone olBabetler uzun süre giyildiğinde yürüyüşte şekil bozukluğu ayak tabanında yayvanlaşma ve düztabanlık gibi ayak deformasyonlarına neden oluyor.
Acıbadem Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Uzmanı Dr. Dilek Koç Yılmaz, ayakların vücut dengesinin
sağlanmasında adeta kolon görevi gördüğünü belirterek, ayaklarda
meydana gelecek bir olumsuzluğun tüm vücudu etkileyeceğini
söyledi.
İnsan vücudunda ayakların 26 kemik, 33 eklem, 107 ligamen ve 19
kastan oluşan en komplike uzuvlarından biri olduğunu belirten
Yılmaz, ayakların vücudunun tüm ağırlığını taşımakla görevli
olduğunu ifade etti. Yılmaz, gün içinde ergonomik olarak yanlış
tercih edilen ayakkabıların sırt ve kalça ağırlarından kireçlenmeye
kadar birçok sağlık sorununa yol açabildiğini bildirdi.
Yanlış ayakkabı seçimi sonrasında görülebilecek sağlık
sorunlarından birinin duruş bozukluğu olduğunu anlatan Yılmaz,
yüksek topukların vücudun ağırlık merkezini öne doğru iterek bel ve
kalçanın normal duruşunu olumsuz etkilediğini söyledi. Yılmaz, bu
durumda bel kavisinin arttığını, bunun sonucunda ise bel ve kalça
kaslarında aşırı gerginlik ve ağrı oluştuğunu dile getirdi.
YÜKSEK TOPUKLU AYAKKABILAR DİZ VE BACAK AĞRISINA YOL AÇIYOR
Yüksek topuklu ayakkabılar giyildiğinde vücut ağırlığının öne kayması ve dizlere aşırı yük binmesiyle birlikte diz ağrıların görülmeye başladığını anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Zamanla diz ekleminde kireçlenmelere yol açabiliyor. Ayrıca
topuklu üzerinde daha çok kasılan baldır kasları bir süre sonra
bacak ağrılarını da beraberinde getiriyor. Topuk ne kadar yüksek
ise ayağın ön kısmı öne doğru o kadar çok bükülüyor ve aşil
tendonunu kısaltarak ağrılara yol açabiliyor.
Yüksek topuklu ayakkabıların sert arka kısımları ya da kayışları
zamanla topuğu tahriş ederek topuk arkasında yer alan kemiğin
büyümesine neden oluyor.
Yüksek topuklar vücut ağırlığını dengeli dağıtamıyor ve uzun
süreli giyilmesi sonucu parmak diplerinde eklem ağrıları ortaya
çıkıyor.
Ayrıca yüksek topuklar dengenin bozulmasına yol açtığından düşme
riskini arttırarak bilek yaralanmalarına davetiye
çıkarabiliyor."
DAR BURUNLU AYAKKABILAR PARMAKLARIN YAPISINI BOZUYOR
Yılmaz, önü dar ayakkabıların başparmakta ağrılı kemik
büyümesine, başparmağın iç taraftaki diğer parmaklara doğru
eğilmesine neden olduğunu ve şekil bozukluğuna yol açtığını ifade
etti.
Yüksek topuk ve önü dar ayakkabıların 3. ve 4. parmaklar arasında
yer alan sinir dokusunda kalınlaşmaya yol açarak parmaklarda ağrı
ve uyuşukluğa neden olduğunu belirten Yılmaz, "Parmak önü dar
ayakkabılar, küçük parmakların orta eklem hizasında bükülmeler yol
açıyor ve sonucunda parmaklar, ayakkabı giyilmezse bile bükülü
kalıyor. Bu da çekiç parmak görünümüne yol açıyor" dedi.
Yılmaz, burnu dar ayakkabılar tercih edildiğinde baş parmaklarda
tırnaklara sürekli baskı uygulandığından zamanla tırnak batması
sorunu görüldüğünün altını çizerek, bununla birlikte nasır, mantar
gibi diğer sorunlarla da sıklıkla karşılaşıldığını anlattı.
BABETLER DE MASUM DEĞİL
Yılmaz, babetlerin de çok sağlıklı olmadığına dikkati çekerek,
"Babet ayakkabılar, yüksek topukluların tersine ayağa binen yükü
öne değil topuğa kaydırarak burada yüklenmeye neden oluyor ve
topuktaki baskı, bilek ve kalça ağrılarına yol açabiliyor" diye
konuştu.
Babetlerin, dış taban kısmının çok ince olduğu için zeminden gelen
darbeleri engelleyemediğinin de altını çizen Yılmaz, şöyle devam
etti:
"Zemin ile ayak arasında kalın bir tabakanın olmaması ayak
travmalarını beraberinde getiriyor. Normalde ayakkabıların taban ve
sırt kısımları, ayakların yayılmasını önlemek ve yük dağılımını
desteklemek için daha sert ve ergonomik bir yapıda üretilmeliler.
Ancak babetlerde böyle bir destekleyici bölge bulunmuyor. Bu yüzden
babetler uzun süre giyildiğinde; yürüyüşte şekil bozukluğu, ayak
tabanında yayvanlaşma ve düztabanlık gibi ayak deformasyonlarına
neden olabiliyor."
Yılmaz, ayakkabı seçiminde ideal topuk yüksekliğinin 2-5 cm
arasında olduğunu, ayakkabıların burun kısmının yuvarlak ve geniş
olması, parmaklar yeterince rahat hareket edebilmesi gerektiğini
ifade ederek, şu önerilerde bulundu:
"Sentetik materyallerden yerine doğal deriden yapılmış, hava
sirkülasyonu olan ayakkabılar tercih edilmeli. Ayakkabının
büyüklüğü en uzun parmağa göre seçilmeli. Eğer babetlerin
rahatlığından vazgeçilemiyorsa, içine yumuşak bir destek konulmalı
ve ayak kavisi desteklenmeli. Dolgu topuklarda ön ve arka kısmın
eşit olması durumunda sorun yaşanmıyor ancak yine de dolgu
kalınlığı 10 cm'yi geçmemeli. Aksi takdirde ayak yerden çok
yükseliyor ve yaylanma bozulduğu için diz ve bel ağrıları
gözleniyor.
Günün çoğunluğunu ayakta geçirenler için en ideal ayakkabı,
bağcıklı yürüyüş ayakkabılardır. Bunlar; darbe emici tabanlı,
geniş, içi pet ile desteklenmiş ve yüksekliği 2 cm'den fazla
olmayan modeller olmalı."