Babacan Davos kararını açıkladı
Abone olBaşbakan Erdoğan Davos'a gitmeyecek. Peki kurmayları ne yapacak? Bakan Ali Babacan kararı verdi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu sene
Davos'a katılmama kararı aldığını belirterek, 'IMF ile Davos'un
hiçbir alakası yok. Yani orada IMF yöneticileriyle yarım, 1 saat
bir görüşmeyle bu iş ne başlar, ne biter, ne sonuçlandırılır'
dedi.
Babacan, Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar ve Halk Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın ile birlikte düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
DAVOS'A GİTMİYOR
Başbakan Yardımcısı Babacan, bir soru üzerine, bankaların kaynak
maliyetlerindeki düşüş sonucunda bu faiz indiriminin yapılması
gerektiğini ortaya koyduklarını ve bunun şimdiye kadar da hep bu
şekilde olduğunu belirtti.
Kaynak maliyeti indikçe bankaların uyguladıkları faiz hadlerinin de
basamak basamak aşağıya indiğini ifade eden Babacan, şunları
söyledi:
'Maliyet 2009 yılı itibariyle Ziraat Bankası'na 416 milyon, Halk
Bankası'na da 310 milyon liralık bir sübvansiyon uyguladık. Yani
toplam 726 milyon liralık. 2010 bütçesinde bunun biraz daha
üzerinde rakamlar koyduk. Ziraat Bankası tarafında 542 milyon
Hazine'nin bütçesine koyduğumuz rakam, Halk Bankası'nda da 390
milyon.
Faiz hadleri düşünce Hazine'den sübvansiyon ihtiyacı da aşağıya
inmiş oluyor. Çünkü yüzde 50 sübvanse ettiğimiz bir kredide oranlar
yüzde 20 iken yüzde 10'u sübvanse, 13 olunca yüzde 6,5'u sübvanse
ediyorsunuz. Dolasıyla aslında kredi hacmi olarak baktığınızda çok
daha yüksek kredi hacmini sübvanse edebilecek rakamları şu anda biz
bütçemize koymuş durumdayız.'
Ziraat ve Halk Bankalarının yeni kredi faiz oranlarının ne zamandan
itibaren geçerli olduğuna ilişkin soru üzerine Babacan, bugünden
itibaren kullandırılacak krediler için geçerli olacağını söyledi.
Babacan, bu oranların aynı zamanda daha önce kullanılan kredilerden
faizleri yeni tahakkuk edecek olanlar için de geçerli olacağını,
ancak dün akşama kadar tahakkuk edenler için eski faiz oranlarının
devam edeceğini söyledi.
Babacan, 5084 sayılı teşvik yasasıyla ilgili bir soruya karşılık,
49 ilde uyguladıkları teşvikin 2008 yılı sonunda bitmiş olması
gerekirken, bunun o dönem aldıkları 1 yıllık uzatma kararı
nedeniyle 2009 yılı sonu itibariyle bittiğini anımsattı.
Haziran ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bölgesel ve
sektörel bazda düşünülmüş ve kurgulanmış çok kapsamlı yeni bir
teşvik sistemi açıkladığını hatırlatan Babacan, şöyle devam
etti:
'O yeni teşvik sistemini uygulamaya başladıktan sonra özellikle
yeni yapılacak yatırımların hali hazırda o bölgedeki tesislerle bir
haksız rekabet içerisine düşmesini de önlemiş olmamız gerekiyor.
Dolasıyla biz bunu EKK'da çok detaylı bir şekilde ele aldık, bütün
alternatifleri çalıştık ve en sonunda Başbakanımıza üzerinde
çalıştığımız alternatifleri sunduk. Maliye Bakanlığının bugün ya da
yarın Meclise gönderilecek bir yasası var, onun içerisine
koyduğumuz bir maddeyle 5084 ile 49 ilde teşvik uygulamasında
sadece sosyal güvenlik primi desteğini devam ettirme kararı
aldık.'
Babacan, diğer teşvik unsurlarını 2009 yılı sonu itibariyle
bitirmiş olduklarını belirterek, 'Ancak 2006-2007-2008 bu
tarihlerde kurulan yeni işletmeler için 5 yıllık bir hak var, bu
devam ediyor. 5084'de uygulamadaki 1 yıllık süreyi 3 yıl yapıyoruz.
Bunu 3 yıllığına uzatma kararı aldık, 2012 sonuna kadar. 2012 sonu
geldiğinde bu 49 il uygulaması artık yeni-eski tesisiyle bitmiş
olacak' dedi.
Babacan, emekli maaşları ile ilgili bir soru üzerine ise bu yıl
emekli maaşlarında özellikle maaşı çok düşük olanlara yüksek oran,
belli bir seviyenin üzerinde olanlara da enflasyon oranında artış
öngören farklı bir sistem uyguladıklarını söyledi.
Babacan, bununla ilgili yasal düzenlemenin de hazır olduğunu ve
bugün yarın Meclise sevk edileceğini bildirdi.
Bunun getirdiği ilave bir yükün olduğunu belirten Babacan, ancak
yılbaşından itibaren başlayan bazı vergi uygulamaları ve fiyat
ayarlamalarına değinerek, onların içinde bu emekli maaşlarının
getirdiği ilave yükün karşılanmasına yönelik tedbirlerin de
bulunduğunu kaydetti. Babacan, 'Buna ek olarak tabi Maliye
Bakanlığımızın göndereceği pakette bir iki yeni unsuru yine yasal
düzenlemeye ekliyoruz. Bizim emekli maaşlarıyla alakalı ilave yükü
aynen karşılayacak zaten tedbirlerin kararını vermiş durumdayız.
Bunun kararı aynı masa etrafında ve tek bir seferde verdik. Yani
asla bizim orta vadeli programda açıkladığımız bütçe hedefinden bir
sapma söz konusu değildir. 2010 için bütçe hedefi neyse o. Orada en
ufak bir sapma yok, zaten olmasına müsaade etmeyiz' diye
konuştu.
Babacan, Davos'a gidip gitmeyeceği sorusu şöyle yanıtladı:
'Davos toplantılarına 2002'den bu yana 7 yıl her sene sürekli
katıldım. Oldukça yoğun faaliyetimiz, etkinliğimiz oldu. Ancak bu
sene ben de katılmıyorum, katılmama kararı aldım. Gelecek yıl için,
o gün artık ayrıca bakarız, karar veririz. IMF ile Davos'un hiçbir
alakası yok. Yani orada IMF yöneticileri olsa dahi onlarla olacak
yarım saat, 1 saat bir görüşmeyle bu iş ne başlar ne biter ne
sonuçlandırılır. Dolasıyla öyle bir yanlış beklentiye de
girmeyelim.'
Babacan, Davos'a gitmeme kararını Başbakan'a arz ettiğini,
Başbakanın da uygun gördüğünü söyledi.
IMF ile ilgili bir soru üzerine, görüşmelere gereğinden çok merak
ve ilgi olduğunu düşündüğünü belirten Babacan, şunları söyledi:
'Bunu ben baştan da söyledim. Bu işin müzakeresini yürüten benim ve
çok dar bir ekiple yürütüyoruz. Müzakerenin hangi noktada, nerede
olduğundan tabii Başbakanımızı bilgilendiriyoruz ama başka bilen de
yok. Başbakanımız haricinde konu nerededir, nasıldır ve hangi
aşamadadır?
Eğer doğru haber yapmak istiyorsanız ancak güvenli kaynaklardan
alacağınız bilgilerle haber yapmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü her
gün her saat müzakerenin seyrinde farklılıklar olabilir. Bir
müzakere yürütüyorsunuz, müzakerenin bir tekniği vardır. Her gün,
'hangi noktadayız, ne yapıyoruz ve oluyor mu olmuyor mu?' Bunun bu
kadar sık gündeme gelmesini ben doğru görmüyorum. Ben söyledim,
'önemli bir gelişme olursa biz haber vereceğiz, açıklayacağız'
dedim. Dolayısıyla her gün, 'ne oldu' diye tabii ki mesleğiniz çok
iyi anlıyorum ama 'yeni bir şey olur da kaçırırım' diye hiç endişe
etmeyin. Yeni bir şey olduğunda biz zaten herkesin aynı anda
duymasını sağlayacak şekilde açıklamalarımızı yaparız.'