Aziz Yıldırım'dan bomba sözler: Korkmadan geldim hainler kaçıyor
Abone olŞike davasında yargılanan Aziz Yıldırım, ''Yargıtay 6 yıl 3 ay hapis cezamı onadığında yurt dışında olmama rağmen özel uçak tutarak Türkiye'ye döndüm. Suçsuz olduğum için korkmadan geldim. Bu şerefsizlerin hepsi kaçtı ya da yakalandı. Hepsi vatan haini." dedi.
Yargıtay'ın 5'inci Ceza Dairesi'nin aldığı karar sonrasında şike
yapmakla suçlandığı davada hakkında beraat kararı verilen
Fenerbahçe Kulübü eski Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında
bulunduğu 36 sanığın yargılandığı duruşmanın yeniden görüşülmesine
başlandı.
Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'nda görülen davaya Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım ile eski yöneticiler, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.
15 Temmuz mesajı
Aziz Yıldırım'ın davada yaptığı savunma şöyle; "Türkiye Cumhuriyeti
Devleti içinde yaklaşık 50 yıldır yaptığı yuvalanma neticesinde
başta eğitim, emniyet, yargı organları olmak üzere devletin her
kademesine sızan ve nerdeyse dünyanın 160 ülkesinde benzer
faaliyetlerde bulunan FETÖ/PDY TERÖR ÖRGÜTÜNE mensup hainler
tarafından 15.07.2016 tarihinde DEMOKRASİMİZE VE MİLLİ İRADEYE
KARŞI GERÇEKLEŞTİRİLEN hain darbe girişiminin 4. Yıl dönümünü
yaşıyoruz. Ülkemizin her yerinde yapılan törenlerle şehitlerimiz
anıldı. Bu vesileyle başta 15 Temmuz olmak üzere ülkemize hizmet
ederken şehit düşen vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, mekanları
cennet olmasını, gazilerimize acil şifalar, ailelerine de sabırlar
diliyorum.
''Usulsüz kararlar yüzünden bir kez daha
huzurunuzdayız''
Bir yandan Sayın Cumhurbaşkanının önderliğinde, Milli Güvenlik
Kurulunda alınan kararlar doğrultusunda güvenlik güçleri, yargı
teşkilatı mensupları başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar
FETÖ/PDY Örgütü ile mücadele ederken öbür yandan FETÖ/PDY Terör
örgütü ile iltisaklı olmaları nedeniyle emniyet ve yargı
teşkilatından ihraç edilen kişilerce hazırlanan fezlekeler,
iddianameler ve usulsüz kararlar yüzünden bir kez daha
huzurunuzdayız. Nerdeyse 10 yılı bulan bu sürecin halen
sonuçlandırılmamış olması vatandaş olarak adil yargılanma hakkımızı
ihlal etmektedir. Bu durumu adalet kavramıyla açıklamak ne yazık ki
mümkün değildir.
İlk ifadelerimde söylediğim gibi bu dava sadece kendi başına Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe davası değildir. Bu dava şike davası değildir. BFETÖ terör örgütünün devleti ele geçirme projesinin ve düşüncesinin bir parçasıdır. Bu dava böyle görülmelidir.
''Hala anlamayan hainler var''
14.02.2012 TARİHİNDE SİLİVRİ'DE DURUŞMA SALONUNDA "NE ŞİKESİ
MEMLEKET ELDEN GİDİYOR" dediğimde ve TEMMUZ 2015 TARİHİNDE
HABERTÜRK TELEVİZYONUNDA "...BU ÖRGÜT 50 BİN KİŞİYLE SİVİL İHTİLAL
YAPACAK..." dediğimde bu gerçeği anlamayanlar oldu. Halen dahi
anlamayan ve anlamamış gözüken hainler var. Cumhurbaşkanlığı
tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde
(www.tccb.gov.tr) raporda; 15 Temmuz Darbe Kalkışmasına giden
süreçte, kurulan tuzaklar; kumpas davaları listesi ilan edilmiştir.
Bu listedeki davalar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin RESMÎ KARAR VE
KARARLILIĞINI göstermektedir. Huzurdaki davada bu listede yer alan
davaların bir tanesidir.
''İmkanları olmayan çocuklar devşirildi''
Yurtlar, dershaneler, okullar üzerinden ülkenin imkanları olmayan
çocukları devşirildi. Bunlarla oluşturulan yeni yapılarla en
yetenekli çocuklara ulaşıldı. Manevi olarak borçlandırılıp
şartlandırılan ve yeteneklerine göre ayrıştırılan bu gençler;
Devletin Ordu, Yargı, Emniyet, Mülkiye ve Maliye kurumlarına hain
emellerin icrası için yerleştirildi. Devletin önemli
kurumlarına yasal görünümlü hilelerle; GİZLİ, KOD ADLARI
KULLANILARAK HÜCRELER şeklinde yapılandılar.
''Önce bürokratik ve sivil görünümlü operasyonlar
yapıldı''
Televizyonlar, gazeteler, sosyal medya destekli kanaat ve
propaganda unsurları güçlendirildi. Üniversitelerin akademik
kadroları dahi kaydırmalarla dolduruldu. Bu kişileri topluma KANAAT
ÖNDERLERİ olarak sundular. Bir kısım yazar ve düşünürü dahi değişik
vakıf, dernek ve organizasyonlar içinde vitrine çıkarttılar. Önce
bürokratik ve sivil görünümlü operasyonlar yapıldı. Bu
operasyonlarla toplum ürkütüldü ve korkutuldu. Adli ve bürokratik
imamları vasıtasıyla devletin içinde ihalelerden davalara ve vergi
sorunlarından sınavlara kadar her konudan rant ve güç elde ettiler.
Bundan istifade etmek isteyenlerde bunlarla beraber
olmuşlardır.
Fethullahçı örgütün tosladığı ilk duvar
Tümamiral Semih Çetin'in öz ifadesiyle; "....Aziz Yıldırım'ın,
Fenerbahçe üyelerinin ve Fenerbahçe camiasının ördüğü sarı lacivert
duvar, doludizgin ilerleyen Fethullahçı örgütün tosladığı ilk duvar
olduğunun altını çizmek lazım...." Bu duvardan sonra da, yenilmez
olmadıkları anlaşılmıştır. Bu dava başı dışarıda olan işbirlikçi
örgütlere başkaldırıp direnmenin bedelini ödetme davasıdır. Tamamı
hukuk dışı yöntemlerle oluşturulan bir kurgu üzerine kuruludur. Bu
davanın her yönüyle hukuka aykırı olduğu, birden fazla
davanın (Ergenekon davası, FETÖ ÇATI DAVASI) kararı içinde hükme
bağlanmıştır. Hukuka aykırı soruşturmalar ve kurgu deliller üzerine
tamamı birbiriyle irtibatlı özel yetkili mahkeme ve yüksek yargı
içerisindeki kolları vasıtasıyla geldiğimiz nokta şu an önünüzde
durmaktadır.
SAYIN BAŞKAN, DEĞERLİ HEYETİNİZİN ÖNÜNDEKİ BU DAVADA;
-Ya Türkiye Cumhuriyetinin dürüst ve yürekli vatandaşları olarak FETÖ ÖRGÜTÜNE hak ettikleri ağır tokat vurulacak
-Veya FETÖ kumpasları sürüncemede bırakılarak canlı tutulacak ve bu hain örgüte can suyu verilmiş olacaktır.
Türk adaletinin vereceği karar buna ilişkin olacaktır.
''Mehmet Berk isimli kişi tarafından
hazırlanmıştır''
Yukarıdaki açıklamalarım ışığında şunu açıkça ifade etmeliyim ki,
yargılanmamıza dayanak gösterilen iddianame şekli olarak bir hukuk
metni olarak kabul edilse de gerçek anlamda bir hukuk metni olarak
kabulü mümkün değildir. Zira bu metnin hukuki bir metin olabilmesi
için öncelikle bir Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenmiş olması
gerekmektedir. Mahkemenizdeki 2020/21 esas sayılı davanın
iddianamesi, HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU GENEL KURULUNUN,
24.08.2016 tarih ve 2016/426 sayılı kararı ile ihraç edilen ve
halen firari durumda olan Mehmet Berk isimli kişi tarafından
hazırlanmıştır.
Nitekim 14.02.2012 tarihinde Silivri Cezaevi yerleşkesi içindeki mahkemeye çıktığımız ilk gün, durumun vehametini anlatabilmek için NE ŞİKESİ MEMLEKET ELDEN GİDİYOR tespitimi kamuoyuyla paylaştım.
''Fetullahın P....ri Yıldıramaz bizleri''
Böyle bir atmosferde adeta bizleri tutukluluk adı altın rehin alan
örgüt mensupları 02.07.2012 tarihinde Suç örgütü kurduğumuz, şike
ve teşvik primi verdiğimiz gerekçesiyle bana ve arkadaşlarıma ceza
vererek toplumu sindirmeye ve güç gösterisi yapmaya devam etmiştir.
Ancak FETÖ ÖRGÜTÜ saldırdıkça bizlerin ve bize inanan
Fenerbahçelilerin mücadele azmi de bir o kadar artmaya devam
etmiştir. Bu örgüte karşı ilk kitlesel sokak direnişini Fenerbahçe
taraftarları "......Fetullahın P....ri Yıldıramaz bizleri......"
sloganları eşliğinde başlatmıştır. Fenerbahçeli olmayan ancak yurt
sever duruşları nedeniyle mücadelemizde bize destek olan pek çok
insanda yanımızda durarak bize güç vermiştir.
Tüm bu değerlendirmeler ve gelişmeler dikkate alınarak FETÖ KUMPASI SONUCU AÇILAN HUZURDAKİ DAVA DOSYASINDAN BENİM VE ARKADAŞLARIMIN YENİDEN BERAATİNE KARAR VERİLMESİNİ arz ve talep ederim.
Saygılarımla AZİZ YILDIRIM."