Aziz Yıldırım 'atın bu adamları' dedi
Abone olAnkaragücü Başkanı Azizi Yıldırım'ı hakemi satın almakla suçlamıştı. Yıldırım'ın cevabı sert oldu.
Geçen hafta Ankaragücü Kulübü Asbaşkanı Ayhan Atalay,
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın bu hafta oynanacak maça kendi
inisiyatifleri doğrultusunda hakem atamaya çalıştığını iddia etti.
Atalay maçı yöneteceği söylenen hakemi kendilerinin bildiğini ileri
sürdü.
Atalay'a Fenerbahçe kulübü sert bir cevap verdi. Bugün de Aziz Yıldırım'ın konuştu. İsim vermeden "Atın bu adamları" dedi.
ANKARAGÜCÜ'NÜN "AZİZ YILDIRIM HAKEMİ SATIN ALDI" İDDİASI İÇİN TIKLAYINIZ
Fenerbahçe dergisinin Mayıs sayısına konuşan Yıldırım, önemli
açıklamalarda bulundu.
TÜRK FUTBOLU BU KİŞİLERDEN DERHAL KURTULMALI
Aziz Yıldırım'ın dergiye yaptığı konuşmada şu ifadeler yer
aldı:
"Sevgili Fenerbahçeliler,
(...) Sizlerin dikkatini futbol dünyasında son günlerde
yaşanan tuhaf ve çirkin olaylara çekmek istiyorum.
Ligin başından bu yana şampiyonluğun en büyük adayı
olan ve ligin bitimine 3 hafta kala liderliği ele geçiren
takımımızın son haftalarda aldığı başarılı sonuçların ardından, bu
güne kadar Türk Sporunda görülmemiş bir seviyesizlikle yapılan
yorumlar, son derece çirkin ve yakışıksız isnatlar ve
ithamlar birbirini izlemeye başlamıştır. Kendi kişisel
varlıklarını ve popülaritelerini Fenerbahçe Spor Kulübü'nü
karalayarak sürdürme gayretinde olanlar, bu dönemde artık
kendilerinin dahi inanmadığı, ancak fantezi filmlerinde olabilecek
senaryolar yazmaya başlamıştır. Bu sorumsuzların iğrenç
açıklama ve yorumları özelde Fenerbahçe Spor Kulübü'ne zarar
vermekte ise de genelde Türk Futbolu'na zarar vermektedir.
Türk Futbolu bu kişilerden derhal kurtulmalı, futbol ailesi bu
kişileri dışına itmelidir.
BU ÇAĞDIŞI ANLAYIŞ SON BULMALI
Yüzyıllık büyük kulüpleri rakibi şampiyon olmasın diye
maç satacak şeklinde itham edenler, kaçan penaltının
ardından, penaltının kaçma gerekçesi olarak penaltıyı atan
futbolcunun rakip takım futbolcusu ile olan arkadaşlığına
bağlayanlar, şerefi ile kulübüne hizmet eden
futbolcuları ortada hiç bir somut veri yokken maç satmakla
suçlayanlar, kendi popülerliklerini arttırmak için
yaptıkları bu açıklamaların, Türk Futbolunu nereye
götüreceğini görmeyecek kadar gözü karadırlar. Gerek
duyarlı spor kamuoyu gerekse bu konuda kamu görevi yapanlar bunlara
karşı iş işten geçmeden tedbir almalı, bu çağdışı anlayış bir an
önce son bulmalıdır.
FENERBAHÇE'NİN RAKİBİ FENERBAHÇE
Fenerbahçe Spor Kulübü Profesyonel Futbol Takımı, yöneticisinden
sporcusuna, taraftarına kadar başarı ve şampiyonluk için sıkı
sıkıya kenetlenmiş durumdadır. Yürümekte olduğumuz şampiyonluk
yolundan bizi kimse geri çeviremeyecektir. Fenerbahçe'nin
tek rakibi Fenerbahçe'dir. Takımımız üzerine düşen görevi
sahada layığıyla yerine getirdikten sonra, hiçbir güç bizi
kaçınılmaz başarıya ulaşmaktan mahrum edemeyecektir. Uzun
lig maratonunda sendelediğimiz anlarda; başarının sırrının, geçici
başarısızlıkların bizleri umutsuzluğa düşürmesine ve mücadele
etmekten vazgeçirmesine izin vermemek olduğunu tüm camia olarak
gördük ve o inançla kenetlendik. Bizim inancımız ve
yürüyüşümüzün haricinde dışarıdan yapılan kasıtlı tüm yorumların
bizim için hiçbir değeri yoktur.
Bir süre önce düzenlediğimiz basın toplantısında TFF yargı
kurullarının kararları ve MHK uygulamaları konusunda
eleştirilerimizi dile getirmiş ve sadece bizim karşı karşıya
geldiğimiz değil, genelde Türk Futbolunda karşılaşılan standart
dışı uygulamalardan Türk Futbolunun ne kadar büyük zararlar
gördüğünü anlatmıştık.
BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN MANTIĞI
O tarihte yaptığımız sunumda sadece bizim maçlarımızda değil tüm
maçlarda yaşanan standart dışı hakem kararları ve uygulamaları ile
ilgili örnekler vermiş ve bu tip olumsuz örneklerin yoğunluğunun
Türk Futbolunda güveni ve istikrarı zedeleyeceğine dikkat
çekmiştik. O gün söylediklerimiz kayıtlardadır.
Söylediklerimizin tamamı Türk Futbolunun geneli için
söylenmiş doğru sözlerdir. O tarihte söylediğimiz
doğrular, çoğu kesimce duymazdan gelinmiş, bana dokunmayan yılan
bin yıl yaşasın mantığıyla, duyarlılık göstermesi gerekenler dahi
gözlerinin önündeki gerçeğe karşı sessiz kalmayı
yeğlemiştir.
BİZİ NASIL BUNUN MÜSEBBİBİ OLARAK
GÖSTERİLİYORUZ?
Ancak şimdi görüyoruz ki; o gün ifade ettiğimiz gerçekleri duymazdan gelip sırt çevirenler, lig yarışından koptukça bizim daha önce ifade ettiğimiz gerçeği geç de olsa görmeye başladılar. Bir tek farkla. Dün bizlerin söylediklerinin bugün tıpa tıp aynısını söyleyenler, anlaşılmaz bir tavır ile yaşanan çarpıklıkların faturasını da bu konuları ilk kez söyleme cesaretini gösteren bize kesmeye çalışmaktalar. Basın toplantımızda dile getirdiğimiz Türk Futboluna dair sıkıntılar konusunda söylediklerimiz ile o gün susup bugün feryat edenlerin söyledikleri arasında hiçbir fark olmadığını görmek, anlamak mümkün. Ancak yaşanan standart dışılıktan ve hatalardan şikayet eden biz, nasıl oluyor da bunların müsebbibi olarak gösteriliyoruz? Bunu anlamak ve algılamak da mümkün değildir.