AYM'den bireysel başvuru hakkı açıklaması!
Abone olAnayasa Mahkemesi Başkanı Arslan, bireysel başvuru hakkı tartışmaları için "Öyle çok vahim bir tablo yok önümüzde" dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, bireysel başvuru
konusunda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olmadığını belirterek,
"Bireysel başvuruda hakikaten bir takım sıkıntılar var. Artan
oranda başvurular var ama aynı zamanda da bunlarla başa çıkabilecek
bir irade var ve çalışmalar var. Öyle çok vahim bir tablo yok
önümüzde" dedi.
TBMM'nin açılışının 95. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen
resepsiyonda gazetecilerle sohbet eden Arslan, Anayasa Mahkemesi
raportörlerini tematik bazda gruplandırdıklarını, bu şekilde
uzmanlığı sağladıklarını anlattı.
Bu sayede bireysel başvurular konusunda rahatladıklarını, yığılmayı
da aşmaya çalıştıklarını ifade eden Arslan, "Kamuoyunda çok yanlış
algılar ortaya çıkıyor. Şu anda bireysel başvurularda öyle çok da
altından kalkılamayacak bir vahim tablomuz yok" diye konuştu.
Ellerinde yaklaşık 18 bin derdest dosya bulunduğunu belirten
Arslan, bunların yarısının uzun yargılamaya ilişkin olduğunu,
bunlarla ilgili daha önce karar verildiğinden artık sadece
hesaplama yapılması gerektiğini söyledi.
Bu kapsamda değerlendirildiğinde önlerinde fiilen 9-10 bin
civarında bir başvuru olduğunu dile getiren Arslan, "9-10 bin
başvuruyu da biz halledebiliriz. Böyle altından kalkılamayacak bir
yük yok" ifadesini kullandı.
Filtreleme sisteminin şu anda uygulandığını, kabul edilemezlik
kriterleriyle bunun yapıldığını belirten Arslan, bunu belki
geliştirebileceklerini bildirdi.
Bir gazetecinin, "Yani bireysel başvuruların sınırlandırılmasıyla
ilgili bir yasal düzenlemeye ihtiyaç yok mu diyorsunuz" sorusu
üzerine Arslan, "Ben şu anda öyle bir ihtiyaç görmüyorum ama mesela
şu olabilir, özellikle uzun yargılamalarla ilgili bir kanuni
düzenleme yapılarak, bunların Adalet Bakanlığı bünyesinde
oluşturulan komisyona devri mümkün olabilir. Tıpkı AİHM önünde
bekleyen uzun yargılamalarda olduğu gibi. Bununla ilgili sanırım
bir takım çalışmalar var" dedi.
Bireysel başvuruların içeriğiyle ilgili iktidardan, anayasal
sınırların aşıldığı yönünde bazı eleştiriler geldiği belirtilerek,
değerlendirmesi sorulan Arslan, bütün eleştirileri değerli
gördüklerini, olumlu baktıklarını söyledi.
Eleştirinin olmadığı yerde hiçbir kurumun kendisini
geliştiremeyeceğini ifade eden Arslan, özellikle haklı, yapıcı olan
eleştirileri dikkate aldıklarını, düzeltilmesi gereken hususlar
varsa da düzelttiklerini dile getirdi.
"Siyaset tarafından gelen açıklamalar nedeniyle toplumda bireysel
başvuruda tamamen sistem değişiyor gibi bir algı oluştu. Bu
açıklamayı yapan makamlarla temasta bulundunuz mu" sorusu üzerine
Arslan, "Zaman zaman görüşüyoruz tabii ama az önce ifade ettiğim
gibi bireysel başvuruda hakikaten bir takım sıkıntılar var. Artan
oranda başvurular var ama aynı zamanda da bunlarla başa çıkabilecek
bir irade var ve çalışmalar var. Öyle çok vahim bir tablo yok
önümüzde" değerlendirmesinde bulundu.
Dershanelerle ilgili düzenlemeye yönelik iptal başvurusuna ilişkin
bir soruyu yanıtlayan Arslan, konuyla ilgili raporun
hazırlandığını, ilerleyen dönemde gündeme alınacağını kaydetti.
YARGITAY YASASI
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit de TBMM'nin açılmasıyla
Yargıtay Yasası'nda değişikliklerin görüşülebileceğini
belirtti.
Yeni düzenleme için dairelerin görüşlerini aldıklarını ifade eden
Cirit, ceza dairesi başkanlarını ceza dairelerindeki üyelerin,
hukuk dairesi başkanlarını hukuk dairelerindeki üyelerin seçmesi
yönünde öneriler olduğunu söyledi.
Yargıtay'da üye tam sayısının her zaman mevcut olmadığına da
dikkati çeken Cirit, seçilmek için üye tam sayısı yerine mevcut üye
sayısının yarıdan bir fazlasının oyunu almanın yeterli olmasını
düşündüklerini aktardı.
Yargıtaya girişlerle ilgili uygulamaya yönelik soru üzerine Cirit,
girişte bir kişiden sinyal gelmesi durumunda üzerindeki metalleri
bırakmasının istendiğini, bunun bir arama olmadığını söyledi.
Çok üzücü olaylar yaşandığını, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit
edildiğini belirten Cirit, "Bu 7 Haziran seçimlerine kadar belki de
bu tür olaylar, toplumun gerilmesi için bazı şeyler de olabilir,
muhtemeldir. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Onun için daha güvenlik
önlemlerini almamız lazım. Bu konudaki düşüncemiz X-ray cihazı
ötmeyinceye kadar metallerin bırakılması" dedi.
Türkiye Barolar Birliğinden, X-ray cihazının silah moduna göre
ayarlanması talebinin geldiğini aktaran Cirit, bunun sorunu
çözeceğini düşündüğünü bildirdi.
"Bir avukat mülakatta bir sıkıntı yaşadı ve tutuklanması hukuk
camiasının çok tepkisini çekti. Siz bu olayı nasıl
değerlendirdiniz" sorusu üzerine Cirit, "İnsan hakları, ifade
özgürlüğü noktasında ülkemiz önemli yol katetti ama ifade
özgürlüğü, insan hakları hakaret etme değildir, hakaret başka bir
şey. İfadesini hakaret etmeden en iyi şekilde hatta karşı tarafı en
incitici şekilde ifade edebilir ancak bu bir hakaret etme
özgürlüğü, onu aşağılama, kişiliğini aşağılama niteliğinde olmaması
gerekir diye düşünüyorum" dedi.
Cirit, hakaretin tutuklanmayla sonuçlanmasına ilişkin soru üzerine
konu hakkında detaylı bilgisinin olmadığını kaydetti.