Ayeri'den Köyatası'na "ayar"
Abone olAkşam'ın TV yazarı Burhan Ayeri köşe komşusu Meriç Köyatası'na yanıt veriyor. Ayeri, Köyatası'nın yazıları için "sataşma" ifadesi kullanıyor. Köşeler kızışıyor...
İki yazar arasındaki tartışmanın nedeni Gaziantep. Meriç
Köyatası Antep'e dair yazdı. Aralarda da Ayeri'ye göndermeler
yaptı. Şimdi söz 'de.
Yazı: Burhan Ayeri
Kaynak:
Gecikmiş bir yanıtla başlamak istiyoruz. Oda komşumuz Meriç
Köyatası’na bir şeyler oldu. Ekonomi uzmanlığını bile ikinci hatta
üçüncü plana attı. Hemen hemen Gaziantep’e yerleşti diyebiliriz.
Hani o müthiş mutfak zenginliğinden bahsedip kalsa sesimiz
çıkmayacak. Satır aralarında bize gönderme yapmayı ihmal etmeyince
tepemiz attı. Doğrusu bu ilin hayatımızda önemli yeri var.
Dayımızın ilk görev yerlerinden. Yedek subaylık dönemimizde ‘Özel
kura’ beklerken bu ili çekmiş, vatani görevimize Gaziantep’te
başlamıştık.
Meriç, köşesinde sıraladığı için bunları tekrarlamak istemiyoruz
ama hiçbir zaman unutmadığımız üç önemli yiyecek var. Kiloyla
satılan ve adına ‘Özel’ denilen küçük lahmacunlar. Acur dolması ve
Güllüoğlu’nun ‘Adı ne olursa olsun’ tatlıları. Burada bir anımızı
yazmak istiyoruz. Yeni Orduevi’nde kalıyorduk. Isparta’lı eczacı,
Osmancık’lı diş hekimi iki arkadaşla kalktık saunaya gittik.
Girerken tartıldık. Ama ne sauna... Arada müthiş
ayranlar-Susurluk’a tur basar-fındık lahmacunlar ve sonunda ‘Gelin
Bohçası’ tatlısı yedik. Çıkarken tartıldığımızda 250 ile 400 gram
arasında ağırlaşmıştık.
Yıllardır alkol ve şeker yasağımız var. Ancak o ‘Boğma rakılar’ın
tadı hâlâ damağımızda. Bazılarına inanması güç gelecek ama, bizim
sekreter hanım elinde bir torbayla yanımıza geldi. İçinden ‘Mercan
Rakısı’ çıktı. Bu ‘TARİŞ-TAT’ üretiminin yanında iki bardak ve bir
de kitap var. ‘Vefa Zat’ imzalı yayının adı ‘Âdâbıyla Rakı ve
Çilingir Sofrası’. Hani kitabı okuyup, merhum klarnet ustası ve
bestekâr Şükrü Tunar’ın bestesi “Bir zamanlar maziye bak ne kadar
şendik”i mutlaka söyleyeceğiz. Gelen Mercan’ı hediye etmek için iki
ismi hatırladık. Sonunda ‘Onun hakkını Turgay Renklikurt Hoca
verir’, deyip kendisine yolladık. Kalite kontrol bilgilerini sonra
alırız. Nasılsa, şişenin dibine ‘Test edilip, onaylandı’ mühürünü
basacaktır.
Görüyor musunuz, nerelerden nerelere geldik. Meriç Köyatası’nın
sataşmasından yola çıktık. Buralara kadar uzandık. Konu mide ve
‘Aslan Sütü’ olunca, Aydın Boysan Ağabeyimiz’e selam yollamayı
unutmayalım. Biz ne mi içiyoruz? Tabii ki çay. Hem de
tatlandırıcıyla. Haydi size bir şarkı daha. Bu da Orhan
Gencebay’dan ‘Batsın Bu Dünya’...
ÖZEL NOTLAR: ‘Gizli Kahramanlar’ adlı yazımız olağanüstü ilgi
topladı. Ali Yayla, bazı isimlerin daha açıklanmasını istemekte. Bu
kardeşimize ‘Zamanı var’ demekle yetineceğiz. Bir de yürek acısını
dile getirmek istiyoruz. Bu ülkenin en değerli görevlilerinden biri
‘Kötü Kadın’ diye damgalanıp, toprağa verildi. Ona rahmet ve
ailesine başsağlığı dilerken, içimiz yanıyor. Diyarbakır’dan yazan
Ahmet Fırat, Fransız ekranı TV-5’in Türkiye’yi parçalayan
haritasını bizim Kanal-7’nin sadece ‘Gaf’ olarak nitelendirmesine
bozuk. Fırat bir de Star’ın ‘Erkek Tarafı’ adlı dizisinde sabah
namazı kılan adama ‘Spru yapıyor’ denilip, dalga geçilmesini
protesto etmekte. Eindhoven’den İbrahim Ural-Fenerlist Üyesi-
Beşiktaş’ın Çarşı Grubu’na bindirmekte. “İstanbul Valisi, 136
Fenerbahçe taraftarını polise dövdürdüğü için istifa etmeli” demeyi
de unutmuyor.