Aydın'dan tüm Rumlar'a yanıt

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, ''İKÖ-AB Dışişleri Bakanları Ortak Forumu İkinci Toplantısı'nın iptal edilmesinin Kıbrıs Rum kesiminde 'zafer' olarak karşılandığı'' yolundaki haberlere ilişkin, ''Bu türden toplantıların olmamasına katkıda bulunmak hiçbir toplum için başarı sayılmaz'' dedi. Bakan Aydın, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada şunları söyledi: ''Bu türden toplantıların olmamasına katkıda bulunmak, hiçbir toplum için başarı sayılmaz. Bunlar diyalog toplantılarıdır. Barışı sağlamanın aynı zamanda entelektüel arayışıdır. Burada sadece politik konular tartışılmıyor. Burada düşünce hayatına katkı sağlamış, bunu başarılarıyla kanıtlamış insanlar var. Bu türden toplantıları sabote etmek, dünyanın hiçbir yerinde düzgün bir mantığın ve zihnin başarılı olarak nitelendireceği şeyler değildir. Bunu başarı olarak saymamak lazım. Üzüntü verici bir durum olarak kabul etmek lazım.'' İstanbul'da süren ''Uygarlık ve Uyum: Küresel Düzenin Değerleri ve İşleyişi'' temalı ''İKÖ-AB Ortak Forumu Uluslararası Sempozyumu''nu da değerlendiren Aydın, ''Sempozyum, beklediğimiz gibi gidiyor. Benim de içinde bulunduğu heyet, aylardır üzerinde çalıştı. Çağrılanların başarıları ortada. Adlarını duyurmuş entelektüellerin söyledikleri şeyler önemli'' dedi. Aydın, sempozyum kapsamında etik konuların tartışıldığı panelde çok önemli konuların dile getirildiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Koca bir dünya hakkında yanlış imajlar, yanlış düşünceler uyandırmanın, onu gerçekleştirmenin yollarını anlattılar. Romanlarda, kısa hikayelerde, tiyatro eserlerinde nasıl akılsızca, kültürler çatışmasını alevlendirmek için nelerin yapıldığı... Bunların bir kısmı bilerek yapılıyor, bir kısmı cehalet eseri yapılıyor, bir kısmı da uzun vadeli siyasi gelirler için yapılıyor.'' ''SEMPOZYUM AMACINA ULAŞTI'' ''Sempozyumun şu ana kadar iyi geçtiğine ve amacına ulaştığına'' da işaret eden Devlet Bakanı Mehmet Aydın, şunları kaydetti: ''Toplantının ikinci kısmı olsa da, olmasa da bu böyle olacaktı. Ama biz istedik ki, bunun sonuçlarından aynı zamanda karar vericiler de, karar verme durumunda olan çevreler de bundan yararlansınlar. Bunu, şöyle veya böyle politikaya taşısınlar. Ulusal politikalara, uluslararası politikalara taşısınlar. Bu yine taşınır... Çünkü bunlar yazılacak. Buradakiler, aynı zamanda siyasi çevrelerle bağlantılı olan insanlar. Eminim onlara, 'İstanbul'da neler konuşuldu?' diye soracaklar. Öbür türlü olsa, çok daha iyi olurdu. Olmaması da dünyanın sonu değil.''