Aydın Doğan'ın en büyük özelliği
Abone olBabahan'a göre, dünya medyasının Aydın Doğan'dan öğreneceği çok daha önemli bir şey var. Mesela gazete müfettişliği.
Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan, 29 Mayıs'ta
İstanbul'da düzenlenecek Dünya Gazeteler Birliği toplantısına
katılacaklara bazı tavsiyelerde bulundu. Bu tavsiyelerde hedef yine
Aydın Doğan'dı... Babahan'ın yazısı şöyle.... Gazete müfettişi Her
gazetede bir ombudsman, bir müfettiş olacağına, büyük gazetedeki
müfettişinizle bütün gazetelerinizi denetlersiniz. İşte tekelci
patron olmanın faydaları. Bundan daha iyi ders olur mu Efendim, bu
ayın 29'unda İstanbul'da Dünya Gazeteler Birliği'nin (WAN)
toplantısı var. Üç gün sürecek bu toplantıda dünyanın önde gelen
gazetelerinin patron ve yöneticileri basının sorunlarını
tartışacak. Bu kurumun adı eskiden "Dünya Gazete Sahipleri
Birliğiydi. Ancak tüm dünyada tekelleşme sonucu patron sayısı hızla
azalınca yöneticileri de içine almak zorunda kaldı. Yoksa bir elin
parmakları kadar üyeyle kalacaktı. Bu da basın özgürlüğünü ve
basında rekabeti savunan bir organizasyon için gerçekten utanç
verici olurdu. Bildiğiniz gibi basının sorunları saymakla bitmez.
Herkes kendince bir sorunu öne çıkarabilir. Basın özgürlüğünü
kısıtlayıcı yasalar, çalışanların özlük hakları, basında
çalışanların eğitim durumu vs. Mesela benim için Türkiye'de basının
önündeki en önemli sorun, serbest rekabet ve tekelleşmedir.
Gündemdeki konular Tabii, İstanbul'daki bu toplantı Aydın Doğan'ın
himayesinde gerçekleştirildiği için gündemde basında tekelleşme,
tekelci patronların rakipleri yok etmesinin nasıl önüne geçileceği
gibi konular doğal olarak yok. Arap medyasındaki gelişmeler,
dijital yayıncılık, birinci sayfa devrimi gibi zararsız konular
var. Patronlarla çalışanların bir araya geldiği bir organizasyonun
suya sabuna dokunan konulara girmesi zaten çok fazla beklenmemeli.
Hele toplantıya evsahipliği yapan bir patronu sıkıntıya sokacak
konuları gündeme almak organizasyonun sonunu getirebilir. Bu
toplantıda Doğan Ailesi, Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde
yaptıkları işi, dünya patronları ve yöneticileri önünde yapacaklar.
Sayın Doğan'ın kızları, Amerika, Avrupa, Afrika ve Asya'dan gelen
30-40 yılın patronlarına tiraj sorununu nasıl aştıklarını kendi
başarı örnekleriyle anlatacaklar. Özellikle Amerika ve Avrupalı
gazete patron ve yöneticilerinin bu hanımların engin
tecrübelerinden öğreneceği çok şey var. Ne de olsa, onlar babadan
gazeteciler. Ancak, dünya medyasının Aydın Doğan'dan öğreneceği çok
daha önemli bir şey var: Gazete müfettişliği. Bir kısmınız
okumuşsunuzdur. Ben Amerika'dayken Milliyet çarşaflı bir kadınla
ilgili bir haber yapmış. Haberi Hürriyet de kullanmış ama
Milliyet'in versiyonu biraz daha sertmiş ve birkaç gün devam etmiş.
Yeni Şafak da bu haberin doğruluğunu sorgulamış. Bunun üzerine
Aydın Doğan da gazetesinden bu haberin doğruluğunu araştırmasını
istemiş. Ancak bunu, haberi manşete çıkaran Milliyet'ten istememiş.
Doğan Medya Grubu Başkan Yardımcısı ve Hürriyet'in Genel Yayın
Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ten istemiş. O da ismini saklı tuttuğu ama
çok güvendiği bir müfettişi olay yerine göndermiş, sonra da
müfettişin raporunu grafiklerle süsleyerek köşesinde yayınlamış.
Tekelci patrona fırsat Bu müthiş bir olay. Özellikle birden fazla
gazetesi olan patronlar için bulunmaz bir nimet. Düşünsenize Knight
zincirini veya Chicago Times'ı. Bu olay, bu gazetelerin patronları
için bulunmaz bir fırsat. Daha küçük tirajlı gazeteniz
güvenilirliğinden emin olmadığınız bir haber mi yaptı, hemen büyük
tirajlı gazete yöneticisini arar, bir müfettiş görevlendirmesini
istersiniz. Her gazetede bir ombudsman, bir müfettiş olacağına,
büyük gazetedeki müfettişinizle bütün gazetelerinizi denetlersiniz.
İşte tekelci patron olmanın faydaları. Bundan daha iyi ders olur
mu!