Aydın Doğan'dan itiraflar

Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, Türkiye'de medya sektörünün, gazete ve televizyonlarını ellerindeki öteki işlerin taarruz birliği ve savunma kalkanı olarak kullanan işadamlarının istilası altında olduğunu öne sürdü. 2001 krizinin ana nedeninin bankalarda yapılan usulsüzlükler olduğunu ve batan bankaların yarısına yakının elinde medya kuruluşları bulunduğunu ifade eden Doğan, "Medya kuruluşlarının bankalarından usulsüz olarak kullandıkları paraları ve yolsuzlukları haber yaptığımızda, olaya bir medya savaşı görünümü vermeye girdiler" dedi. Doğan, haksızlıklarla ve yolsuzluklarla mücadele etmeye kararlı olduğu için bazı çevrelerin sürekli olarak karalamalarına muhattap olduğunu ifade etti. Gazetecilerin hak ettikleri ücretleri alamadıklarını ifade eden Doğan, 212 sayılı Basın Yasası'nın geçmişe dönük hakların saklanması koşuluyla tartışılabileceğini söyledi. "Türk medyası o kadar kötü bataklığın içine girdi ki, hepsi ellerindeki yayın kuruluşlarını birer taaruz birliği haline getiriyor" diyen Aydın Doğan, "Çamura batmış insanların sıçrattığı pislikler beni de rahatsız etmeye başladı. Mesleğimiz kirlendi. Hepimizi paçalarımızdan tutup o pisliğin içine sürüklüyorlar. Türkiye'de kiralık gazeteci var. Hortumcu grupların medya çalışanlarının, haksız çamur atmaları bu değil mi?" diye konuştu. Aydın Doğan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in medyada tekelleşmeye ilişkin görüşlerinin anımsatılması üzerine, Türkiye'de medya tekeli bulunmadığını savunarak, "Sayın Cumhurbaşkanı medyada tekelleşme konusunda maalesef peşin hükümlü. Türkiye'de medya tekeli varsa o da Çukurova Grubu'dur" dedi Siyaseti yönlendirmediklerini ifade eden Doğan, "Siyasetçiyle yayıncı birbiriyle hasım değildir. Tayyip Bey gibi ülkeyi iyi yöneten herkesle aram iyidir" diye konuştu.