Avrupa'da beyaz peynir krizi
Abone olAvrupa Adalet Divanı, Yunan beyaz peyniri "feta"nın tescilli marka olarak kabul edilmesine bu isim altında yapılan üretimin durdurulmasına yönelik itirazları inceliyor.
AB Komisyonu, 2002’de, "feta" adıyla beyaz peynir üreten diğer
AB ülkelerine, bu ismi değiştirmeleri veya üretimi durdurmaları
için 5 yıl süre tanımıştı. AB Komisyonu’nun tarımdan sorumlu üyesi
Franz Fischler, üretimi belirli coğrafi alanlarda kısıtlı olan
kaliteli malların korunmasının önemine değinen bir açıklama yapmış
ve "feta" peynirinin bu gruba girdiğini, belirli bölgeler dışında
ve farklı kurallarla "feta" isimli peynir üretmenin, tüketiciyi
yanıltmak anlamına geleceğini söylemişti. AB Komisyonu, 1992’de
belirlediği kurallar çerçevesinde, 600 kadar ürünü coğrafi alanları
içinde ve tescilli marka olarak koruyor. Yunanistan, 1994’te "feta"
peynirinin de bu çerçevede himaye altına alınmasını istemişti.
Komisyon, Atina’nın talebini 1996’da olumlu karşılamış, ancak
Danimarka gibi bazı AB ülkeleri, "feta"nın tescilli marka olarak
himaye altına alınması için gerekli koşulların olmadığını
savunmuşlardı. Bu ülkeler, kamuoyunda "feta" kelimesinin, genel
olarak, "beyaz peynir" olarak algılandığını belirtiyorlardı.
Tartışma Avrupa Adalet Divanı’na taşınmış, Divan 1999’da, "feta"ya
yönelik AB himayesini kısmen kaldırarak, diğer ülkelerde, bu isimde
üretime yeşil ışık yakmıştı. AB Komisyonu uzmanları, "feta"nın
Yunanistan’a ait bir marka olduğu, bazı AB ülkelerinin, inek sütü
ve farklı yöntemlerle bu isimde beyaz peynir üretmelerinin
yanlışlığı üzerinde mutabakat sağladılar ve Komisyon’un himaye
önerisi 3 yıl önce yürürlüğe girdi. Almanya ve Danimarka, Avrupa
Adalet Divanı’na başvurarak uygulamaya itiraz ettiler. Bu iki üye
ülke, kendi üreticilerinin de peynirlerini "feta" olarak
adlandırabilmeleri gerektiğini, bu kelimenin halk dilinde "beyaz
peynir" anlamında kullanıldığını savunuyor. Adalet Divanı Savcısı,
"feta"nın, "Yunanistan’ın geniş bir bölümünde üretilen özel bir
peynir türü" olduğu görüşüne destek veriyor ve koruyucu uygulamanın
AB müktesebatına uygun olduğunu belirtiyor. Adalet Divanı’nın
kararı önümüzdeki aylarda açıklanacak.