Avrupa'da anayasa krizi
Abone olÖzellikle ekonomik ve din alanında üye ülkelerin talepleri birbiriyle çakışıyor. İşte tartışılan anayasanın ayrıntıları...
AB Dışişleri Bakanları Anayasal anlaşma taslağı üzerindeki son
rötuşları tamamlamak üzere bugün Brüksel'deki hükümetlerarası
konferansta biraraya geldiler. Küçük üyelerle büyükler arasında
ortaya çıkan görüş ayrılıkları Avrupa Anayasası'nın, İtalya'nın
Dönem Başkanlığı'nın sona ereceği 31 Aralık'a yetiştirilmesini
tehlikeye sokmuştu. Hükümetlerarası Konferans uzun çekişmelerden
sonra, Avrupa Konvansiyonu'nun 16 ay süren zahmet dolu
çalışmalarının ürünü olan Anayasa taslağında karar kılacak mı?
Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer bunun pekala mümkün
olduğunu söylüyor. Fischer, "Üzerinde kafa yorarak, ince eleyip sık
dokudukça, ortaya konan taslağın hiç de kötü olmadığı görüşü ağır
basıyor" diye konuştu. Taslak hala eleştiriliyor Ancak Konvansiyon
tarafından hazırlanan taslak hala yoğun itiraz ve eleştiri alıyor.
Çoğu ülke her üyenin Avrupa Komisyonu'na oy hakkını haiz bir
temsilci gönderebilmesinde ısrar ediyor. Mayıs ayında üye sayısı
25'e çıkacak olan AB Nice Zirvesi'nde bu prensibe veda etmişti. Bu
talep, Nice öncesine dönülmesi anlamına geliyor. Birlik Konseyi
Dönem Başkanı İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, bütünleşme
sürecini engelleyici adımlar atılmaması uyarısında bulunuyor.
Berlusconi, "AB'nin süretle ve müessir kararlar alabilme
kabiliyetini sekteye uğratacak uzlaşma formüllerini benimseyemeyiz.
Yeni üyeler kabul ederek hızla genişleyen Avrupa'nın bütünleşmesi
bunu gerektiriyor" diyor. Konferansta ilerleme kaydedilemiyor AB
kurumları, karar süreci ve üyeler arasındaki güç dağılımı gibi
konularda hükümetlerarası konferansın yerinde saydığı söylenebilir.
Dönem Başkanı İtalya bu nedenle çözüm arayışına, kurumsal olmayan
konularla başlanmasını istiyor. Ancak anlaşmazlık arasında kolay
çözümlenebilecek olanı yok. Örneğin ekonomik politikaların
koordinasyonunda Brüksel bundan böyle ne gibi bir rol üstlenecek?
Araştırma ve sağlık politikalarında Birlik merkezi ile milli
hükümetler arasındaki yetki paylaşımı nasıl halledilecek?
Hristiyanlığa atıfta bulunulması tartışması İspanya, Polonya ve
İrlanda gibi Katolikliğin toplum hayatında önemli rol oynadığı
ülkelerin talepleri karşısında AB'nin bir Hristiyanlar topluluğu
olduğuna Anayasa'da atıfta bulunulacak mı? Aralarında Çek
Cumhuriyeti ve Slovakya'nın da bulunduğu yedi ülke bu konuda
ısrarlı. Fransa ise kesinlikle karşı çıkıyor. Almanya, din
faktörünün Anayasa'ya alınmasına karşı olmadığını ancak böyle bir
talep öne sürmeyeceğini söylüyor. Berlusconi'den ara zirve talebi
Konsey Dönem Başkanı Berlusconi kasım ayı ortalarında bir ara zirve
düzenlemeyi düşünüyor. İtalya'nın Avrupa Anayasası ile ilgili
uzlaşma önerisi Aralık ayı başlarında açıklanacak. Almanya
Dışişleri Bakanı Joschka Fischer kimi politikacının uykularını
kaçıran Anayasa anlaşmazlığının aslında normal karşılanması
gerektiğini ve çalışmaların sonunda ortaya bir çözüm paketi
çıkacağını ve ardından da paket üzerindeki çalışmaların
başlayacağını söylüyor. Kaynak: Deutsche Welle