Evet, devletin işleyiş tarzı, genel yönetimi, alt üst
ilişkisi bir çok açıdan bir olumlu gelişme var. Ama daha düne kadar
FETÖ/PDY diye bir yapı vardı ki devletin ülkemizde kimi idare
ettiği bilinmiyordu. Şu anda ülke genelinde bir keşmekeşlik
yaşanıyor, Cumhurbaşkanımız partisini rahat bıraksaydı eski günler
çoktan başımıza gelmişti, muhalefet ise hala yalan ve hakaret
üzerinde politika yapıyor. AB’ye hazır değiliz arkadaş
İstersen bazı sıkıntılarımızı maddeleştirelim;
1-Siyasilerimiz hâlâ nüfuzunu kullanarak normal maaşı
dışında kazanç yollarını arıyorlar, Bürokratlarımız ise tabir
yerindeyse burnundan kıl aldırmıyorlar.
2-İşsizlik oranı %10’un üstünde ama bazı
bölgelerde %8 bazı bölgelerde %18 bu da ayrı bir sorun,
3-Eğitim kalitemiz OECD ülkelerinin 3 yılda bir
yaptığı PISA sınavında 30 ülke arasında sondan ikinciyiz başka bir
ifadeyle 29.sıradayız.
4-Gelir dağılımı durumumuz tabanla tavan arasında
uçurum var. Örneğin son tespitte Kocaeli ilimizde fert başına gayri
safi milli hasıla 33 bin dolarken Şırnak’ta 3 bin dolardı.
5-İnsan profilimiz pek nitelikli sayılmaz.28 Şubat
belası yüzünden dünya kadar mesleksiz vatandaşlarımız var,
6-Kürt sorununu hâlâ tam çözülmedi,
7-PKK ile mücadele amansız devam ediyor.
Bu sorunları vatandaş olarak ben görüyorum da AB fark
edemiyor mu?
Empati diye bir kavram var, yer değiştiriyorum
doğrusu ben olsam Türkiye’yi bu haliyle Avrupa Birliğine
alamam.
AB’nin en büyük hatası net değil, boğazında
konuşuyor. Bizim de aslında AB’ye ciddi anlamda bir ihtiyacımız
yok, eğer ülkemizin huzur ve sükunetini, mutlu bir yaşamını
şekillendirebilirsek AB girişimiz olsa da olur olmasa da
Vatandaşlarımızın birçoğu hile/hurda,
torpil/rüşvetten medet bekliyor. AB büyük oranda bu tür sorunlarını
hal etmiş. Sadece AB mi? Elbette ki hayır İskandinav ülkeleri de
öyle. Bir kaç yıl önce bir vesileyle Norveç’e gitmiştim fert başına
milli geliri 96 bin dolar.Dile kolay değil mi? Referandum yapmışlar
halk AB’ye katılmayı reddetmiş.
Bizde bu kadar olabilir m?i tabiî ki hayır, bu kadara
da ihtiyaç yok zaten. Ama fert başına milli gelirimiz için 25 bin
dolar sınırını zorlayabilir.Gerçi o zaman yine dağılım dengesiz
olacak fakat hiç olmazsa 15 bin ile 35 bin arasında değişecek.
Baksanıza Şırnak 5 kat zengin oldu ama Kocaeli sadece 2 bin
dolarlık bir artış yakaladı. Fakat iki taraf da halinden memnun
olabilir çünkü kültürümüzde kanaat diye bir kavram var, Avrupa
insanında da bu az.
Peki ne yapalım?
1-Eğitim öğretime yönelik nitelikli bir paket
açalım(Öğretmen yetiştirme, Öğretmenlik mesleğini durumu, Yönetici
profili ve okulun konumu hakkında ciddi yenilikler getirecek bir
paket olmalı)
2-Halk akademileri diye seyyar bir okul oluşturmalı
ve en ücra köyümüze mezramıza kadar vatandaşlarımızı
aydınlatmalıyız.
3-Sosyal yardımlaşma ve dayanışma fonuna bütçeden
daha çok pay ayırmalıyız. Yeni evlilere iskan ve ev eşyası
konusunda katkı vermeliyiz
4-Devlet bürokrasisinde işleyişin kalitesini
düşürecek kimseleri kurumdan alabilmeli ve yönetim akademisi adı
altında bir yetiştirme kurumu oluşturmalıyız.
5-Askeri harcamalarımızı gün geçtikçe azaltmalı ve
profesyonel orduya alt yapı hazırlamalıyız. Asker programına kalite
katmalıyız; insan hakları, ilk yardım, babalık eğitimi vb. dersler
askerlerimize verilmelidir.
6-Yaşlılarımızın maaşlarını daha da arttırmalı ve
dualarından mahrum kalmamalıyız.
7-Yerel yönetimlerin yetkilerini endişesiz
arttırmalıyız.
Görüyorsunuz bu maddelerin her biri üzerinde bir
makale yazılır.Yani bizim önümüzde kocaman sorunlar var.Dolayısıyla
bu ödevimizi yapalım, ülkeye huzur ve mutluluk gelsin.
Avrupa Birliği zaten Türkiyesiz yapamaz.
Selam ve sevgilerimle