Avcılar davasına devam edildi
Abone olParkta Tuna'yı darp ettiği edilen polislerin davasına bugün devam edildi. Duruşmada polisler suçlamaları kabul etmedi.
Avcılar'da bir parkta üniversite öğrencisi Güney Tuna'yı darp
ettiği iddia edilen polis memurlarından Muhammet Bağcı'nın
tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, müşteki
Güney Tuna, tutuklu sanık Muhammet Bağcı, tutuksuz sanıklardan
polis memurları Evren Bakırtaş, Zafer Arık, Fatih Fidan, Enes Paray
ve Doktor Ergin Ertan ile avukatları katılırken, tutuksuz sanık
polis memuru Samet Durmaz ise duruşmaya gelmedi.
Tutuklu sanık Muhammet Bağcı savunmasında, olay akşamı saat 23.30
gibi asayiş amaçlı Mustafa Burcu Parkı'na normal kontrol için polis
memuru Samet Durmaz ile gittiğini belirterek, ''O sırada parkta ses
ve gürültüler vardı. Bir kısım kişiler alkol alıyorlardı. Bu
parktan devamlı alkol alanlardan rahatsız oldukları yönünde
çevredeki vatandaşlardan ihbar alıyorduk. Bu kişileri alkol almayın
diye uyardık ve 10-15 dakika sonra tekrar kontrole geleceğimizi,
olay çıkartırlarsa cezai işlem yapacağımızı söyledik. Tekrar
geldiğimizde bu kişiler açık alandaki 2 masada alkol almaya devam
ediyorlardı. Kimliklerini istedik. Ancak 7-8 kişilik grup
kimliklerini vermek istemedi'' diye konuştu.
Müşteki Güney Tuna'nın polis memuru Samet Durmaz'a ''Siz
bize ne hakla karışıyorsunuz, bizim burada alkol almamıza siz
karışamazsınız'' dediğini ve ağza alınmayacak şekilde
küfürler ettiğini iddia eden Bağcı, Tuna'nın bu arada Durmaz'a
tekme savurduğunu söyledi.
Bunun üzerine bu kişiyi gözaltına almak istediğini, ancak
arkadaşlarının bana engel olmak istediklerini dile getiren Bağcı,
savunmasını şöyle sürdürdü:
''Ben bu kişileri uyardım ve Güney Tuna'nın kolunu bükerek etkisiz
hale getirdim. Polis otosuna götürmek için Samet Durmaz ile
birlikte parkın dışına çıkardık. Telsizden anonsu duyan 2
motosikletli polis grubu arkadaşlar da geldi. Samet Durmaz ile
birlikte müşteki polis otosuna bindirildi. Biz de arkadaşlarla
aracı takip ederek Avcılar Devlet Hastanesi'ne gittik. Adli doktor
raporunu almak üzere huzurda bulunan sanık doktor Ergin Ertan
muayene yaptı. Doktor darp ve cebir olmadığına dair rapor verdi ve
saat 00.20 sıralarında hastaneden ayrıldık. Polis merkezine
geldiğimizde Tuna'nın annesi ve babası da gelmişlerdi. Bizden
'ailenin tek çocuğudur, üniversite öğrencisidir'
diyerek, işlem yapmamamızı istediler. Hatta bize,
'çocuğumuz sapasağlam sizde de bir şey yoksa teşekkür
ediyoruz, işlem yapmayın' dediler. Bunun üzerine Samet
ağabey işlem yapmadı. Ben müştekiye karşı cebir şiddet kullanmadım.
Karmaşada yere düşmüş olabilir. Suçlamaları kabul etmiyorum.''
Mahkeme başkanının sorusu üzerine sanık Bağcı, olay yerinde
büfelerin olduğunu, bu parkı her gün kontrol ettiklerini, Tuna'nın
kendisine olay sırasında yumrukla saldırdığını ama vuramadığını
söyledi.
Tutuksuz Sanık Doktor Engin Ertan ise savunmasında olay günü
Avcılar Devlet Hastanesi'nde acil serviste nöbetçi doktor olarak
görev yaptığını, gece geç saatlerde bir polis memuru ile gelen
müştekinin, ayakta gayet normal bir şekilde geldiğini belirterek,
''Güney Tuna'yı perde ile bölünmüş özel mahalde üzerini soydum,
vücudunda herhangi bir şiddete maruz kalmış iz yada darp izi
görmedim. Kendisi de herhangi bir şiddete maruz kalmadığını
söyledi. Ben kişiyi gördüm, darp cebir olmadığına dair belge
düzenledim. Herhangi bir kişinin de benden 'darp cebir izi
yoktur' diye belge isteği olmadı. Ben görevimi yaptım,
suçlamaları kabul etmiyorum'' dedi.
Müşteki Güney Tuna ise olay günü saat 21.30 sıralarında 7-8
arkadaşıyla birlikte Mustafa Burcu Parkı'na gittiklerini, 2 ayrı
masada şarap içmeye başladıklarını ve yaklaşık 1.5 saat kadar sonra
2 polis memurunun gelerek sert bir şekilde, ''Buradan
kalkın, bu şişeleri de toplayın gidin. 10 dakika sonra tekrar
geleceğiz'' dedikten sonra ayrıldıklarını söyledi.
Daha sonra polis memurlarının yeniden geldiklerini ve diğer masaya
yönelerek sert bir şekilde tartışmaya başladıklarını ifade eden
Tuna, ''Oraya gidince aralarındaki tartışmaya müdahil oldum. Polis
memurlarına nazik bir şekilde davranışlarının sert olduğunu
söyledim. Muhammet Bağcı isimli polis memuru benim yüzüme
bir yumruk vurdu. Ben ellerimle yere düştüm. Başımı herhangi bir
yere çarpmadım. Ayağa kalktığımda tekrar bana saldırdı.
Arkadaşlar araya girdi. Daha sonra sağ kolumu bükerek arkadan
kelepçe taktı'' dedi.
Polis memurunun küfürlü ifadeler kullandığını ileri süren Tuna,
daha sonra kendisini parkın duvar dibine kadar götürdüklerini,
burada dizleri üzerine çökertildiğini belirterek, ''Muhammet Bağcı
burada bana çelme taktı, ben düştüm. Dizim çok acıyordu. Dizimin
kırıldığını sonradan anladım. Arkadaşlar gittikten sonra 6-7 tane
daha polis geldi. Polisler başıma tekme tokat vuruyorlar, küfürler
de ediyorlardı. İçlerinden kesin olarak hatırladığım Muhammet
Bağcı'ydı. Daha sonra bindirildiğim polis otosunda ise duvar
dibindekinden daha büyük bir darbeye maruz kaldım. Zannedersem bu
darbe esnasında beyin kanaması geçirdiğimi düşünüyorum'' şeklinde
konuştu.
Tuna, Avcılar Devlet Hastanesi'ne getirildiğinde, hastane girişinde
kendisine bir şey olup olmadığının sorulduğunu, yanında polis
memuru Muhammet Bağcı olduğu için korktuğundan bir şey
söyleyemediğini ifade ederek, şu bilgileri verdi:
''Şimdi bana huzurda gösterilen doktor Ergin Ertan ile hiç muhatap
olmadım. Perdeli bir yerde bana muayene yapılmadı. Karakola
geldiğimizde de işlem yapılmasından korktuğum için aileme bir şey
demedim. Karakoldan ayrıldıktan yarım saat sonra bir özel hastaneye
gittik. Dizimden tomografi çekmek için giderken kustum. Başımın
şiddetli ağrıması üzerine beyin tomografisi de çektiler. Sonra
Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilmişim. Kısa bir
süre sonra ambülansla Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları
Hastanesi'ne sevk ettiler. Hastanedeki işlemleri
hatırlamıyorum.''
Tanık Mustafa Söylemez ise ifadesinde, müşteki Güney Tuna ve
arkadaşlarıyla birlikte olay gecesi 1 şişe şarap ve birkaç şişe de
bira içtiklerini belirterek, ''Ben Güney polis otosuna
bindirildikten sonra otonun kapısından her bakan polisin Güney'in
yüzüne yumruk vurduğunu gördüm. Kendi cep telefonumla görüntüsünü
çektim. Bu görüntüler CD halinde savcılık kayıtlarında mevcut.
Güney'e tutuksuz sanık polis memuru Fatih Fidan'ın vurduğunu
hatırlıyorum. Diğer kişileri teşhis edemiyorum'' dedi.
ARA KARAR
Mahkeme heyeti, ''tutuklu sanık Muhammet Bağcı'nın delillerin
toplanma aşamasında olması, delillerin karartılması, gizlenmesi,
değiştirilmesi şüphesinin bulunması nedeniyle tutukluluk halinin
devamına'' karar verdi.
Mahkeme heyeti ayrıca, ''duruşmaya gelmeyen sanıkların da
çağrılarak ifadesinin alınmasına, gelmeyen tanıkların duruşmaya
zorla getirilmeleri için yazı yazılarak dinlenmelerine, delillerin
toplanması ve incelenmesine, ibraz edilen CD'lerin bilirkişiye
tevdi edilmesine karar vererek'' duruşmayı 10 Mart 2010 tarihine
erteledi.
İDDİANAMEDEN
Söz konusu davaya ilişkin iddianamede, Avcılar İlçe Emniyet
Müdürlüğü Önleyici Hizmet Büro Amirliği'nde görevli polis memuru
Muhammet Bağcı ve 5 arkadaşının Avcılar'daki Mustafa Burcu
Parkı'nda 3 Ekim 2009 tarihinde rutin kimlik kontrolü yaparken,
müştekilerin oturdukları masalara gelerek burada alkol almamalarını
söyledikleri, müştekilerin karşılık vermesi üzerine polis
memurlarının müştekilerin değişik yerlerine tekme ve tokat atarak
darp ettikleri, ardından da müşteki Güney Tuna'yı Avcılar Devlet
Hastanesi'ne götürerek hastaneden ''darp ve cebir izi yoktur''
raporu aldıkları kaydedildi.
İddianamede, hastaneden sonra Avcılar Karakoluna getirilen Güney
Tuna'nın buradan ailesine teslim edildiği, ailesinin
Beylikdüzü'ndeki evine götürülürken dizindeki ve başındaki ağrının
artması üzerine götürüldüğü özel hastanede beyin kanaması
geçirdiğinin tespit edildiği belirtiliyor.
Bunun üzerine sanık 6 polis memuru hakkında tutanakla serbest
bırakarak, ''Görevi kötüye kullanmak'', ''Ağırlaştırılmış işkence''
suçları işledikleri iddiasıyla 21 yıla kadar hapis cezası
istenirken, tutuksuz sanık doktor Ergin Ertan hakkında da ''Resmi
belgede sahtecilik'' suçundan 8 yıla kadar hapis isteniyor.