Atatürk’e yapılan saldırılar Türk milletine yapılmıştır

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Atatürk’e yapılan saldırıların aslında Türk milletine yapıldığını söyleyerek, “Atatürk’ü biz gözümüzden sakınırken, O’nun fotoğrafını hırpalanmış, yara bere içinde sunmaya cüret edenler acaba kendileri nerede olurlardı?” dedi.
Mersin Baro Başkanlığı, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı ve TBB işbirliğiyle Adliye Sarayı’nın bahçesine Atatürk Anıtı yaptırdı. Heykeltıraş Ali Dirier tarafından Denizli’de yapılarak Mersin’e getirilen Atatürk Anıtı’nın açılışı bugün gerçekleştirildi. Açılışa; TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Ayhan Turhan, Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Adana ve Osmaniye Baro Başkanları, hakimler, savcılar, avukatlar ve vatandaşlar katıldı.
Açılışta kısa bir konuşma yapan Baro Başkanı Antmen, bugün Mersin Adliyesi’ne Başsavcılık ve Barolar Birliği işbirliği ile sıradan olmayan, özel olan bir Atatürk Anıtı kazandırdıklarını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi olan, çok önemli ve büyük bir zafere, başarılara imza atan Atatürk’e, herkesin çok büyük şekilde borçlu olduğunu vurgulayan Antmen, katkıda bulunanlara teşekkür etti.
Cumhuriyet Başsavcısı Turhan da yeni adliye binasına taşınalı yaklaşık 1 yıl olduğunu anımsatarak, “Gayet güzel bir adliye binası yapıldı, beraber kullanıyoruz. Barolar Birliğimizin ve baromuzun çok anlamlı ve manidar hediyesiyle adliyemiz daha bir anlam kazandı. Atatürk heykelimiz çok emek verilerek hazırlandı. Emeği geçenlere ve katkı sağlayanlara şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

“BİZ DİNLENMEMEK ÜZERE YOLA ÇIKTIK SİZE SÖZ VERİYORUM"
TBB Başkanı Feyzioğlu ise bugün Atatürk Anıtı’nın açılışının belki de her zamankinden daha anlamlı bir ana isabet ettiğini kaydetti. Atatürk’e yapılan saldırıların aslında Türk milletine yönelik olduğunu öne süren Feyzioğlu, “Bu anıtı açarken şunu düşünmemizi istiyorum; Atatürk’ün düşünceleri, açtığı ışıklı yol olmasaydı, Atatürk’ün çağdaşlık meşalesi yolumuzu aydınlatmasaydı bu ülkenin kadınları nerede olurdu? Bu ülkenin kadınları acaba seçme-seçilme hakkına, kocaları karşısında kanunen eşit olma hakkına sahip olabilirler miydi? Bu ülkenin kadınları acaba ‘bize karşı ayrımcılık yapıyorsunuz’ dahi diyebilirler miydi? Bunu söyleme hakları olabilir miydi? Otomobil kullanabilirler miydi? ‘Atatürk olmasaydı’ diyenler ‘çağdaşlık olmasaydı’ demektedir ve Atatürk’ü biz gözümüzden sakınırken, O’nun fotoğrafını hırpalanmış, yara bere içinde sunmaya cüret eden şerefsizler acaba kendileri nerede olurlardı? Bugün Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan saldırı aslında Türk milletine yönelik saldırıdır. Bizim birliğimize, beraberliğimize, üniter devlete ve çağdaşlığa yapılan saldırıdır. Dolayısıyla bizim korumamız gereken Atatürk’ün düşünceleridir, O’nun ışıklı yoludur. Biz dinlenmemek üzere yola çıktık, size söz veriyorum asla yorulmayacağız” şeklinde konuştu.

“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ MÜCADELESİNDE BİZİ KİMSE EĞİP, BÜKEMEZ”
Avukatların hukukun üstünlüğü, insan hakları, demokrasi temelinde birbirine kenetlenmiş, arasından su sızmayan bir kitle olduğunun altını çizen Feyzioğlu, avukatların uğradıkları hak ihlallerine de değindi. Avukatların hakimi hakim, savcıyı savcı yapan meslek grubu olduğunu dile getiren Feyzioğlu, avukatların olmadığı, dışlandığı yerde savcının da hakimin de devletin bürokratına dönüşeceğini belirterek, şöyle devam etti: “Çünkü biz yurttaşı savunuyoruz. Yurttaşın hakkını savunan bizler bir hak ihlaline uğradığımızda herkes bilsin ki, aslında hakkı ihlal edilen yurttaştır. Bir yerde avukat yerde sürükleniyorsa yerde sürüklenen yurttaştır. Bir yerde avukat arka kapıdan gir diye ön kapı kendisine yasaklanıyorsa, ön kapı kendisine yasaklanan biliniz ki, yurttaştır. İşte bu sebeple demokratik hukuk devletinde avukatı dışlayan aslında yurttaşı dışlamaktadır ve yurttaşın dışlandığı yerde demokratik hukuk devletinin savcısından, hakiminden değil, egemenin bürokratından söz edilir. İşte benim buradan tüm siyasi partilere, tüm sivil toplum örgütlerine ve bu ülke için yüreği çarpan herkese tavsiyem; biz avukatları izlemeye devam etsinler, öğrenecekleri çok şey var. Bizi bu yolda vurabilirler, bizi bu yolda kıra da bilirler ama hukukun üstünlüğü mücadelesinde biz avukatları hiç kimse eğip, bükemez, söz veriyorum size. Daima biriz, daima beraberiz.”
Konuşmaların ardından, Sanatçı Dirier tarafından özellikle üst kaidesi yekpare bir mermer bloktan yapılan ve ağırlığı 15 ton civarında olan Atatürk Anıtı’nın açılışı, TBB Başkanı Feyzioğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Turhan ve Baro Başkanı Antmen tarafından gerçekleştirildi. Yaklaşık 3 ayda tamamlanan ve TBB’nin önemli oranda maddi katkı sağladığı anıtın Türkiye’de bir benzerinin olmayacağı bildirildi.
(İHA)